Tüm bunlar değerlendirildiğinde konunun çok daha kapsamlı ve global olduğunu yorumlamak mümkün.

Elon Musk'ın yapay zekâ botu Grok geçenlerde verilerin ifşa edilmesiyle gündemdeydi. Grok kullanıcıları, sohbetlerini paylaşmak için butona bastığında yalnızca göndermek istedikleri kişiye değil, herkese açık bağlantılar da oluşturabiliyor. Bu linkler arama motorları tarafından indekslenince, yüz binlerce özel konuşma internette erişilebilir hale gelmişti. Bu da bize bu platformlarda yazılan algoritmaların bizleri manipüle edebileceğini bir kez daha gösterdi. Aslında Elon Musk Trump’la yolları ayırıp parti de kurduktan sonra X’te ve Grok’ta bir deneme yapmışlardı. Sonuç olarak Türkiye ve genel olarak dünyada gündemi belirleyen oldular.

Hatırlarsanız Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social’ı kurarak “sansürsüz iletişim” vaadinde bulunmuştu. Ancak X, Grok sayesinde daha geniş bir etki alanına sahipti ve sağ eğilimli kitleyi yeniden X’e çekiyordu. Bu durum Trump’ın medya kontrolünü tehdit etti. Trump yanlıları, Grok’un: Trump’ı eleştiren içerikler üretmesini, demokratlara daha “ılımlı” yaklaştığını, seçim manipülasyonu ve 6 Ocak Kongre Baskını gibi olaylarda Trump'ı dolaylı biçimde sorumlu göstermesini çok ciddi şekilde eleştirmişti.

Tüm bunlar değerlendirildiğinde konunun çok daha kapsamlı ve global olduğunu yorumlamak mümkün. VE bu ilişkilere dair politik bir gerilim unsuru olarak da kullanılmaktadır. Musk’ın politik çizgisi göz önüne alındığında, Grok’un siyasi içeriklere verdiği tepkiler kullanıcıları belirli ideolojik eğilimlere yönlendirdiğini gösterdi. Baktığımızda algı inşasına hizmet etti, bazı görüşleri ön plana çıkarırken diğerlerini marjinalleştirdi. Dijital kutuplaşmayı derinleştirebilme kapasitesini göstermiş oldu.

Grok’un uygunsuz paylaşımlarının yarattığı etkileşim ve Türkiye’de daha önce de sosyal-hukuki birçok reaksiyona neden olmuştu. Daha önce 2024 yılında erişim engeli gelmişti o zaman da sosyal ve hukuku olarak birçok tartışma yürütülmüştü. Özellikle kamuya açık Türk kullanıcı verilerini analiz ederek dış merkezli bir yapay zekâya aktarması, Türkiye içinde veri barındırmaması, yerli denetim mekanizmalarına tabi olmaması gibi konularda güvenlik riski oluşturduğu belirtilmişti

Artık bu dönüşüm teknolojik olmaktan çok idelolojik aygıta dönüştü. Başka bir deyişle Grok gibi araçlar sadece teknoloji değil; aynı zamanda ideolojik aygıtlardır. Musk’ın ifade özgürlüğü vurgusu, X’in yeniden yapılandırılması ve Grok’un kışkırtıcı karakteri, hepsi bir “yeni dijital hegemonya” inşasının parçası olabilir.Gözetim kapitalizmi artık sadece veri toplamakla sınırlı değil; kullanıcıları yönlendiren, konuşturan, güldüren ama aynı zamanda sınıflandıran, etkileyen ve öngören bir yapay zihinle işliyor. Grok, bu zihnin hem arayüzü hem de maskesi olabilir.

Grok’un bu uygunsuz paylaşımları, “sorumlu yapay zeka ve etik sınır” açısından sorunlu göründüğü aşikâr. Yapay zekâ modellerinin denetimi ve güvenliği konusunda birçok düzenleme ihtiyaç var. Bunlardan en önemlisi şeffaflık. Şeffaflık yani algoritmaların nasıl çalıştığının açıklanması, tarafsızlık ve önyargıdan arınmış, sorumlu, adil ve kişisel verilerin korunması konusundaki hassasiyet bu sınırların başında gelir. En tartışmalı konu ise sorumluluğun kime ait olduğunun tanımlanmaması sorunu. Yani bu içeriklerin sorumluluğu kime aittir? Kullanıcıya mı?, Grok’u geliştiren X.AI’ye mi?, Elon Musk’a mı?, Yoksa algoritmaların “özerkliğine” mi bırakılmıştır?

Sonuçta GROK, X’in sosyal, kültürel ve politik kodlarıyla eğitilmiş bir modeldir. Bu durum: İdeolojik önyargılar taşıma riskini, bazı içerikleri “daha meşru” sayma eğilimini, farklı düşünceleri marjinalleştirme potansiyelini beraberinde getirir. Grok’la yaşanan bu uygunsuz paylaşım deneyimi, bundan sonrası için ne bazı önemlerin alınmasına işaret etmektedir:

  • Açık kaynaklı algoritma yapısı benimsenmeli,
  • Eğitim verileri açıklanmalı ve denetlenebilir olmalı,
  • Tarafsızlık ve çeşitlilik ilkeleri gözetilmeli,
  • İnsan denetimi ve müdahalesi zorunlu kılınmalı,
  • Kullanıcılara veri işleme rızası sunulmalı,
  • Etik kurullar tarafından bağımsız olarak izlenmeli.