Aşık Veysel, derdinin kıymetini bilmeyene derdini anlatma gereği duymaz! Çünkü o bilir; dünyada öyle dertler vardır ki derde dermandır. Sırra erenler için dermanın bizatihi kendisidir o dert!

Derdiyle derbederlerin derdine derman ararken dert babası olduğu Politika Kasabasına varıp, Siyaset Bulvarında yürümeye başladığımda, yamacıma dikelen suretlerde gördüm ki her birinin yüreğinde Gazze acısı, gönül yarası, sevda hüznü var…

***

Ulu ozanlardan Fuzuli’nin;

Görüp endîşe-i katlimde ol mâhı budur derdim
Ki ol endîşeden ol meh peşîmân olmasın yârab

Beytini hatırlatmamın bir anlamı yoktu! Çünkü kasaba sakinlerinin çoğu;

Kimselere yar derdini dökmemiş
Sinesine atmış nerden bileyim
Hayattan vaz geçmiş benden geçmemiş
Meğer aşık olmuş nerden bileyim

Türküsünü çığıracak kadar umarsız bir gönül depreminin enkazı altındaydı!

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Politika Kasabası sakinlerine “Şimdi son düzlüğe varmış bulunuyoruz” derken…
CHP Genel Başkanı Özel, ‘Özgür’ce salvolar savururken…
50 yıllık CHP’li Gürsel, ‘Tekin’ olduğunu anlatmaya çalışırken…
Kendisini ‘Devlet’ olarak gören Bahçeli ve kendisine saygılarını sunan DEM’liler koster bileti almak için sıraya girmişken…
Bibi’nin sesi yankılandı Körfez’den:
- Hamas’ın yurt dışındaki yöneticilerini öldürdük…

Trump, çok ama çok üzgün olduğunu belirten bir bildiri yayımladı! Araplar ayakta alkışladı…

Baktım, birileri kendisini ‘Amalek’ hissediyor! Tüydüm…

***

Millet Bahçesine vardığımda, ense karartan bir emekliye yanaşıp, “Emmi, Orta Vadeli Program açıklandı, OVP’nin hedefleri anlatıldı. Bu arada 2025 yılı için büyüme tahmini yüzde 3,3, enflasyon hedefi ise yüzde 28,5 olarak belirlendi. Ne diyorsun?” dediğimde, yüzüme bakarak verdi cevabını:

- Hııı?!

***

Az ötedeki ağaç gölgesine sığınmış bir eski tüfeğe uğrayıp, ‘merhaba dost’ dediğimde, “Mapusun içinde üç ağaç incir” diye karşıladı beni!

Meramını anlamıştım, “Elimde kelepçe boynumda zincir” dedim! Nakaratı terennüme gerek kalmadan devamını getirdi:

Zincir sallandıkça her yanım sancır
Düştüm bir ormana yol belli değil
Oy zulum zulum, başımda zulum, uzak git ölüm

Yutkundum… “Mapusun içinde bir ulu çınar / Kırılsın zincirler yıkılsın duvar” diyerek uzaklaştım.