ABD Başkanı Donald Trump, Hamas ile İsrail arasında yapılan tarihi esir takası gününde İsrail Meclisi (Knesset)’te uzun bir konuşma yaptı. Konunun bölge politikası bir yana medya stratejisi medya kitlesi ve sembolik açıdan birçok dikkat çekici öğeler barındırıyor. Neydi bunlar:

Mutlak destek mesajı

Trump, İsrail’e “en güçlü dost” vurgusu yaptı; İsrail’in güvenliğini önceleyen, savunma hakkını merkeze koyan bir söylemi benimsedi. Bu tür açık destek, İsrail içi kamuoyunda olumlu yankı bulacaktır.

Zafer ve dönüm noktası söylemi

“Savaş bitti, artık yeni bir dönem başlıyor” tarzı cümlelerle konuşma, bir kırılma anı olarak kurgulanıyor Trump tarafından. Yani sadece çatışmanın durduğunu değil, daha önce yapılamayan barışçı bir dönemin eşiğine gelindiğini ima ediyor.

İran’a yönelik tehdit ve vurgular

Konuşmasında İran’a çokça yer verdi. Adeta “dış tehdit” kategorisinde, İsrail’in güney cephelerinden daha geniş bölgesel dengelere kadar İran’ın rolüne dikkat çekti. Bu aslında Trump’ın İsrail destekçilerine güçlü bir retorik vermek; aynı zamanda bölgesel aktörlere yönelik uyarı mesajı ile “birinci sorumluluk ABD/İsrail ittifakı” algısını güçlendirmek içindi.

Sembolik hamleler / sahne kullanımı

Knesset meclisinde konuşma yapmak, sembolik olarak İsrail ile ayrılmaz ilişkilerini pekiştirmek içindi. Protestocu milletvekilleri çıkarıldığında Trump’ın “çok verimliydi” benzeri bir yorumla devam etmesi, kontrol imajını vurguladı.

Netanyahu’ya yönelik doğrudan destek ve müdahale

Konuşma sırasında Trump’ın, İsrail Cumhurbaşkanı’na Netanyahu’yu affetmesi yönünde çağrıda bulunduğunu duyduk. Bu, iç siyasete doğrudan müdahil olma sinyali taşımakla kalmaz aynı zamanda İsrail iç dengeleri ile Trump’ın stratejik tercihlerinin birbirine bağlandığını göstermektedir.

Aslına baktığımızda Trump’ın konuşması, güvenlik merkezli bir anlayışı yeniden gündeme taşımıştır. Barış söylemi “İsrail’in güvenliği sağlandığı sürece” anlamı taşımaktadır. Yani konuşma, “bölgesel istikrar = İsrail’in güvenliği” denklemi üzerinden hep ilerledi. Ancak bunun Arap aktörler nezdinde asimetrik bir güvenlik söylemi yaratacağı hatırlanmalı. İran’ın sürekli hedef gösterilmesi, siyasi iletişimde düşman inşası (enemy construction) stratejisinin bir örneği olarak gösterilebilir. Düşman figürü, hem iç kamuoyu birliğini güçlendirir hemdış politikanın meşruiyetini pekiştirmektedir. Aynı zamanda, aktörlerin saflaşmasını tetikleyebileceği gibi özellikle Türkiye, Katar, Mısır gibi aktörler üzerinde diplomatik baskı da yaratabilir.

Yani sonuç olarak baktığımızda Trump’ın savaş bitiren başkanım söylemi, kalıcı ateşkesten çok, politik başarı gösterisi şeklinde sunulmuştur. Siyasal iletişim açısından başarılı ama diplomatik olarak kırılgan bir konuşma olmuştur. Çünkü hedef kitleye (İsrail iç kamuoyu ve ABD seçmeni) etkili mesajlar verilmiş olsa da, bölgesel aktörlere verilen sinyaller gerilimi yeniden üretebilir