Putin’e Ukrayna konusunda attığı kazık nedeniyle Zengezur’u “Trump Koridoru” yaparak TRIPP atan Trump’ın, yaptıkları boş iş değil.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) varlığıyla ister istemez ABD’nin çıkarlarına hizmet ediyor.
Bunu inkâr etmek zor.
Çünkü Amerikan gücünü korumak isteyen Washington, kendisine alternatif olabilecek her devleti küçültmeyi, etkisizleştirmeyi hedefler.
Bunun için gerekirse yıllardır dünyaya pazarladığı “neoliberal politikaları” bile hiçe sayar.
Bugün “Şer Üçgeni” olarak görülen Rusya–İran–Çin üçlüsü karşısında TDT, bu üç devleti de rahatsız edebilecek potansiyele sahip.
Bu yüzden kaçınılmaz olarak ABD’nin ilgisini çekecek, hatta destek görecektir.
Zaten ilk işaretleri geldi.
Zengezur…
Aslında çoktan çözülebilirdi. Ama çözülmedi.
Çünkü mesele Ermenistan’ın ayak sürümesi değildi; mesele, sürece ABD’yi dâhil etme arzusuydu.
Paşinyan, iç muhalefetine rağmen Rusya’yı sırtından atmak istiyor.
En son Meclis’te, “Gerekirse tüm ihaleleri Türklere veririm ama duruşumdan vazgeçmem” dedi.
Bu sert çıkış, Washington’un kapısını araladı.
Burada Trump faktörü devreye giriyor tabii ki…
Putin’le kurduğu ilişkiden dolayı iç kamuoyunda yıpranan Trump, itibarını toparlamak istiyor.
Putin’e Ukrayna konusunda attığı kazık nedeniyle Zengezur’u “Trump Koridoru” yaparak TRIPP atan Trump’ın, yaptıkları boş iş değil.
Yaptırımları artırma tehdidi ise şimdiye kadar Putin tarafından ciddiye alınmış değil.
Şu an asıl mesele, Rusya’nın Ermenistan dâhil arka bahçesini kaptırması meselesi…
Türkiye bu süreçte Azerbaycan’la adım adım hareket ediyor.
Ermeni açılımının Azerbaycan’da yarattığı kırgınlığa bir daha dönmek istemiyor Türkiye…
Bu yüzden Ankara, Bakü’nün rızası olmadan Ermenistan’la tek başına normalleşmeye gitmiyor.
Bu sürede Türkiye ile Ermenistan arasında pozitif gündem masaları kuruldu ama şu ana kadar somut anlamlı bir sonuç çıkmadı.
Trump’ın TRIPP ile gelişiyle AGİT Minsk Grubu’nun lağvedilmesi, Aliyev’in Trump’ı Nobel’e aday göstereceğini söylemesi…
Bunlar, Amerikan endüstrisinin bölgeye gireceğinin açık işaretleri.
İki yıl önce söylediğim gibi: Azerbaycan’ın NATO üyeliği artık masada.
TDT askeri birlik kursa Rusya–Çin–İran üçlüsünü doğrudan karşısına alır.
Ama üyeler tek tek NATO’ya girerse etki başka olur.
İlk sırada da Azerbaycan var.
Zira TSK uzun yıllardır Azerbaycan Ordusu ile NATO standardını oluşturmaya çalışıyor.
Eğer süreç hızlanırsa 5-10 yıl içinde Azerbaycan’ın NATO’ya girmesi konuşulacak.
Bu, Rusya ve Çin’i ciddi şekilde rahatsız eder.
Kazakistan ise en kırılgan halka…
Ukrayna meselesi çözülürse NATO açılımının faturası Astana’ya kesilebilir.
Rusya’nın böyle bir saldırganlığa yönelmesi, Çin’in Doğu Türkistan hassasiyeti nedeniyle işine bile gelebilir.
Bölge, istikrar ile kaos arasında ince bir çizgide yürüyor.
Adımlar stratejik olmalı. Çünkü gündem sadece Orta Asya değil.
Nadir toprak elementleri meselesi, Ukrayna’nın yeniden inşası, Güney Amerika’daki rezervler…
ABD’nin odağı kayabilir. O yüzden Azerbaycan’ın NATO üyeliği gecikmeden gündeme gelmeli.
Oyunların üstünde oyun var. Bu oyunun kazananı da kaybedeni de çok olacak.
Benden söylemesi…