Bizi yıllarca “Batı’nın ahlaksızlığı” korkusuyla avuttular. “Kültürümüzü bozarlar” diye uyuttular. Oysa o sırada altımıza çoktan bombayı yerleştirmişlerdi. Fitili çekildi, patladı, biz hâlâ duymadık sanıyoruz. Ama her tarafımızdan parça parça kanıyoruz.

Evlerimize televizyonla girdiler. Dizilerle, mafya raconlarıyla, gündüz kuşağı rezillikleriyle ailemizi, geleceğimizi, ahlakımızı lime lime ettiler. Kadın programlarının zehriyle evlilikleri yıktılar, mafya dizilerinin sahte raconlarıyla gençliğin beynini yaktılar. Gözünün içine bakarak adam öldüren sahneleri izleyip kahkahalar atan bir nesil yetişti. Şiddet, kurnazlık ve ihanet normalleşti.

Ve biz “Ne ara bu hale geldik?” diye saf saf soruyoruz.

Cevap: O bomba yıllar önce patladı. Biz ise kör ve sağır gibi yaşamaya devam ettik.

Güveni kaybettik. Doğruyu kaybettik. Dürüstlüğü kaybettik.

Diplomasız doktorlar, sahte diplomalı eğitimciler, siyaseti rant kapısı sanan asalaklar… Çocukları yoğun bakımda daha uzun tutup ölüme yatıran çeteler… Dinimizin içinden ahlakı söküp alan sahtekârlar…

Bizi sanal bir hapishaneye tıktılar. Parmaklık yok, zincir yok… Ama kaçış da yok. Anahtarı bile elimize verdiler, “özgürsün” dediler. Orada bağırdık, orada ağladık, orada tükettik. Tepkimizi oraya verdik, gerçek hayattan kopardık.

Şimdi o meşhur mahşer günü sahnesindeyiz.

Annenin çocuğuna bakmadığı, çocuğun annesini tanımadığı gün…

Kimsenin kimseye sevgisinin kalmadığı, herkesin herkesi dolandırmaya çalıştığı, yalanın gırla, tefeciliğin gırla olduğu gün… Bir tutam bulgur verip çuval çuval pirinç isteyen ahlaksız düzenin günü.

Her şey alt üst oldu.

Doğru, artık herkesin keyfine göre uydurduğu bir masal. Yanlış, hayatın olağan parçası.

Biz ise önümüze atılan kemikleri kemiren köpekler gibi parti, takım, tarikat kavgalarıyla oyalanıyoruz. Oysa doğru hâlâ doğru, yanlış hâlâ yanlıştı.

Bizi gözümüzün içine baka baka kandırdılar.

Ve asıl acı olan, bombanın patladığı günü fark etmememiz.

Şimdi geri dönüş var mı?

Bilmiyorum…

Ama şunu biliyorum:

Hâlâ fark etmiyorsak, zaten çoktan mezar taşlarımız dikildi.