Kalabalığı yararak ilerleyen Kemal Kılıçdaroğlu sahne alınca Özgür Özel, ne diyeceğini merak eder tavırla bir adım geri çekildi.

Orman yangınlarıyla ciğeri kavrulan, nefesi kesilen Politika Kasabası sakinleri, Siyaset Bulvarını hareketlendiren PKK’nın silah bırakma sürecindeki hızlanma ile teselli buldu…

Hava bulanıyor gar mı yağacak
Sol gözüm seğiriyor yâr mı gelecek

Diye türkü çığırıp Millet Bahçesine doğru yürürken, Saloon önündeki kalabalık dikkatimi celbetti, oraya yöneldim.

Vardım, girdim, baktım Politika Kasabasının önde gelenleri oradaydı. Saloonun merhum yıldızlarından Sırrı Süreyya Önder anıldı önce. ‘Ne hıyrını gördük’ demeden bir rahmet gönderip kalabalığa karıştım…

Kalabalıktan biri “Bize bir ayak gerek” diye bağırınca, “Gerekir” diye karşılık verdim.

Ayak, ‘gerekir’ olunca, biri, ‘de hayde’ diye yol verdi…

***

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sazıyla sahne alarak miting alanlarında Davudileşmiş sesiyle ünledi:

Özgür’üm, Özel’im gitmeli artık
Herkes birbirine yetmeli artık
Partiye kötülük bitmeli artık
Aksi halde hesap görmem gerekir

***

Sonra cep telefonunu çıkarıp Ekrem İmamoğlu’nun sesini dinletti. Diyordu ki;

İmamoğlu darda davam sürüyor
Hangi dalı tutsam hemen kuruyor
Demokles tepemde dönüp duruyor
Bu ne hal birine sormam gerekir

***

Kalabalığı yararak ilerleyen Kemal Kılıçdaroğlu sahne alınca Özgür Özel, ne diyeceğini merak eder tavırla bir adım geri çekildi. Kılıçdaroğlu malum konuda kararlıydı:

Kılıçdaroğlu’yum amacım belli
Koltuğa dönüşüm yüzde bin elli
Mahkeme kararı verdikten kelli
Partiyi limana sürmem gerekir

***

Kalabalığın içinden bir kasabalının sesi duyuldu:

- Terörsüz Türkiye ne olacak?

****

Sesi işiten MHP Lideri Devlet Bahçeli, vurdu sazın teline:

Bahçeli’yim yönü dağa çevirdim
Reis, Apo, Selo… bağa çevirdim
Direksiyon bende sağa çevirdim
Belki bir gün defter dürmem gerekir

***

O da cep telefonunu çıkarıp, “İmralı’dan mesaj var” diyerek bastı butona. Abdullah Öcalan diyordu ki;

Öcalan’ım Apo kısa adımdır
Devletle attığım büyük adımdır
Eskiyi dayatan fikr-i hadımdır
Yumruğu masaya vurmam gerekir

***

Bir anda Saloonun kovboy kapısının kanatları hızla açılıp kapanmaya başladı. Herkes sustu. Arkadan vuran ışık ile bir silüet olarak içeri giren uzun adamın yüzü aydınlanınca anlaşıldı ki ‘Reis’ geldi. Doğrudan sahneye yönelen Reis, sazı eline, sözü diline aldı. Bakalım ne dedi?

Erdoğan’ım Reis derler namıma
CeHaPe’den baykuş konmaz dalıma
Rüyamda bir imkan geçti elime
Elbet bunu hayra yormam gerekir

***

Siyaset böyle bir şey; ne orman yangını dinler ne ‘Terörsüz Türkiye’; o bildiği yolda yürür…

Saloondan çıkıp ben de yürüdüm, işe gitmem gerekiyordu. Yürürken dilime eskiden çok kullanılan deyim dolandı:

- (Kasabada) İşler kel, acele gel!