İşte burada durmak gerek. Burada Uluslararası sistem ve güçlü istihbarat örgütleri devreye giriyor. Bir gün aniden, tüm dünyada, enerji sistemleri, İletişim sistemleri üzerinden tüm iletişim ağları kilitlenebilir. Y
Biz savaşın Pasifikte mi, Hind okyanusunda mı, Doğu Akdeniz’de mi, Batı Karadeniz’de mi başlayacağını tartışırken savaş hem siber dünya’da, hem de ekonomik alanda başladı. Bu savaş önce devler arasında patlayacak, sonra karıncalarla devler savaşacak.
BRİCS ile NATO ülkeleri arasında restleşme giderek sertleşiyor. Bunda Trump’un sağlık durumu ve Epsteinkrizi’nin de büyük bir payı var. Öte yandan ABD’de muhalefetin acil bir dış tehdit kaynaklı bir krize ihtiyacı var.BRİCS, SputnikINT üzerinden, ABD’nin ülkelere gümrük vergilerini artırma tehditlerine bir “ekonomik durum raporu yayınladı.
ABD 2024’de BRICS ülkelerinden 600 milyar dolardan fazla ithalat yapmış.BRİCS ülkelerinin yakın çevrelerinden ABD’nin ithalatı 950 milyarı buluyor. %10'luk bir artı gümrük vergisi ABD maliyesine 35-56 milyar dolar gelir sağlarken, bu kendi tüketicisine yansıyacak. Bu da hayat pahalılığı demek..Öte yandan BRICS+ nadir toprak elementleri rezervlerinin %72'sini kontrol ediyor. 2024’de ABD'nin nadir toprak elementleri ithalatının %77'sini Çin'den sağlamış. Yani ABD bu anlamda Çin’e bağımlı..Bolivya, 23 milyon ton lityum kapasitesi ile küresel rezervlerin %22'sine sahip ve Bolivya 2025’eBRICS'e katılacak. Bu demek oluyor ki, Elektrikli araçlar mı üreteceksiniz, Önce BRICS'inkapısını çalacaksınız.
BRICS+, petrol üretiminin %43'ünü ve rezervlerin %44'ünü, ayrıca gaz üretiminin %36'sını ve rezervlerin %53'ünü kontrol ediyor. ABD'nin kendi ilaçlarını ürettiğini mi düşünüyorsunuz? Jenerik ilaçların yüzde 70-80'i Çin ve Hindistan'dan geliyor. ABD BRİCS ile bir Ticaret savaşı başlatacak olursa ciddi bir ilaç krizi yaşar..Gıda tedariği açısından da BRICS+ özel bir yere sahip. BRICS dünyayı besliyor: Buğdayın %42’si, pirincin %52’si ve soya fasulyesinin %46’sı. ABD'de geçen mayıs ayında kullanılan nitratlı gübrenin yüzde 64'ü Rusya'dan geldi. ABD’nin nükleer reaktörleri hala Rus uranyumuna bağımlı. 2023 yılında dışarıdan tedarik edilen zenginleştirilmiş yakıtın yüzde 27'si Moskova'dan geldi. Titanyumunuz yoksa uçak da yok. Rusya, küresel Titanyum üretiminin yaklaşık yüzde 15'ini gerçekleştiriyor. Batı, yaptırımlara rağmen 2022-23 mali yılında 715 milyon dolar, 2024'ün ilk yarısında ise 265 milyon dolar değerinde alım yaptı..ABD dünyanın en borçlu ülkesi. Herkes ABD’ye bağımlı gibi gözükse de,ABD’de dünya’ya bağımlı. Bu nereden baktığınıza bağlı bir konu.Bu arada Çin, ABD’den tahvil alımını durdurdu. Bu Dolar sistemi ve Amerikan borsası için ciddi bir risk. Bu sadece ekonomik bir hamle değil. Eski dünya düzeninin sonunu getirecek bir sürecin başlangıcı da olabilir. Bundan sonra neler olacağını tahmin etmek zor. Artık herşey mümkün.
Çin, eski dünya düzenin sonunu getirecek önemli bir adım atarak ABD’den tahvil alımını durdurdu. Aynı zamanda BİRICS ülkeleri kendi aralarındaki ticareti yerel paralarla yapma kararı aldılar. Bu Dolar ve LIBOR sisteminin çökmesine, en azından yeni bir alternatifin doğmasına sebeb olabilecek önemli bir gelişme. Öte yandan Çin, bakır, lityum, kobalt, petrol, soya fasulyesi stokluyor. Bunun anlamı Çin emtia borsasını baskılayacak bir güç olarak piyasalarda ağırlığını ve düzenleyici rolünü pekiştirecek gibi gözüküyor. Bu arada Çin bir çok ülkeden, ABD bonosundan çektiği parayı maden, liman, yol, köprü, hava alanı, serbest ticaret bölgesi gibi yatırımlara yöneliyor. Enerji santralleri, depolama alanları, hatları inşa ediyor. Böylece bir çokülkede siyasi nüfuz elde ediyor. Gelinen noktada Çin’in finansal getiriye ihtiyacı yok. Stratejik getirilere ihtiyacı var. Bu dışa açılma politikası, Blok için diyalog, genişleme planı, özellikle Gazze sonrası Batıya rekabet etme anlamında İnsan hakları konusunda yeni açılımlar bir takım adımlar atması sürpriz olmayacaktır. Artık dünya ABD dolarının karşılığı olmadığını biliyor. ABD ekonomisi aslında hileli zarla oynan bir kumar üzerinde dönüyor.. ABD’nin Her yıl trilyonlarca dolar ihraç etmesi gerek. Ama nüfus azalıyor. Japon’lar yaşlanıyor. Çin ve BRICS geri çekiliyor, Avrupa meteliksiz. Alternatif enerji piyasaları OPEC gibi bağımlı değil.
ABD doları, küresel döviz rezervlerinin yaklaşık %58'ini ve uluslararası işlemlerin yaklaşık %88'ini oluşturuyor. Bu arada, şimdiden Çin neredeyse hazine tahvillerinin yarısını sattı. Dolar’ın yerini yakın gelecekte alabilecek tek bir para birimi veya sistem henüz mevcut değil. TeoPolitik, JeoPolitik gerilimler kademeli değişimlere yol açabilir, ancak politik anlamda ABD ve İsrail’e yönelik boykot Amerikan ekonomisi olumsuz etkilemekte, piyasası baskılamaktadır. Çin alımlarını azaltsa bile, ABD Hazine Bonolarına yönelik küresel talep azalarak da olsa devam ediyor.. Japonya yaklaşık 1,1 trilyon dolar, AB ve yerli yatırımcılar, ABD emeklilik fonları alım yapmaya devam ediyor. Ancak ABD Derin devleti bu durumu değerlendirerek, FED’le bağını koparmak için Kaosa oynayabilir mi? Trump bir günah keçisine dönüştürülerek ABD FED’i sırtından atmayı deneyebilir.
Burada size farklı bir hikaye anlatacağım. Hikayenin merkezinde “TPM 2.0’ın Windows Server 2025’teki Rolü ve Önemi Gelişmiş Güvenlik Özellikleri” ile ilgili.. TPM 2.0 “BitLocker Sürücü Şifrelemesi”, “Windows Hellofor Business ve CredentialGuard” gibi gelişmiş güvenlik özelliklerini desteklemektedir.. Bu özellikler, hassas verilerin şifrelenmesi, kimlik doğrulama ve sistem bütünlüğünün korunması için TPM 2.0’a ihtiyaç duyar. Şifreleme anahtarlarını güvenli bir şekilde saklar ve donanım tabanlı güvenlik sağlar, bu da yazılım tabanlı saldırılara karşı daha yüksek koruma sunar. Fiziki müdahalelere karşı dayanıklıdır. Modern Güvenlik Standartlarına uygundur. Bu, özellikle finans, hükümet ve diğer düzenlenmiş sektörlerdeki güvenlik gereksinimlerini karşılamak için tasarlanmıştır.. Microsoft, TPM 2.0’ı, özellikle hibrit bulut ortamları ve AI tabanlı iş yükleri gibi yeni nesil teknolojiler için yeni bir güvenlik bariyeri oluşturur. Sistem Bütünlüğü ve Güvenli Önyükleme açısından TPM 2.0, SecureBoot ile birlikte çalışarak sistemin yalnızca güvenilir yazılımlarla başlatılmasını sağlar. Bu, önyükleme sürecinde kötü amaçlı yazılımların çalışmasını önler. Buraya kadar yazdıklarım hep Microsof’tun lehine olan şeyler. (Bundan sonrası, bu faydanın arkasına gizlenmiş Şeytani tuzak için yazının sonundaki Not’a bakın, eğer teKnik analizden sıkılmayacaksanız.)
İşte burada durmak gerek. Burada Uluslararası sistem ve güçlü istihbarat örgütleri devreye giriyor. Bir gün aniden, tüm dünyada, enerji sistemleri, İletişim sistemleri üzerinden tüm iletişim ağları kilitlenebilir. Yeni yazılımlar, eski sistemlerde sorunlara yol açabilir. Eğer GlobalReset çetesinin dediği olacaksa, Microsoft tek çözüm gibi gözükecektir. Bu arada Elon Musk’u da bir kenara not etmek gerek. O sadece X’in patronu değil X-Space, Starlikler+5G, Grok AI, Nesnelerarası iletişim, NeuraLink, Otonom araçlar ve Humanoid O’nun daha büyük planları var. Microsoft’un yeni kuşak yazılımları ve HW’leri piyasaya hakim olacaksa, yapay zeka ve global sistem, bilgisayarınız kapalı olsa bile, içindeki bilgileri tarayabilecek. Çünkü bu yeni kuşak bilgisayarların ve tüm akıllı sistemlerin içinde hiç uyumayan, kapanmayan bir başka sistem var ve bu sistem dışarıdan manipüle edilebilecek. Bunun anlamı yapay zeka üzerinden bir global denetim ve takip sistemi demek. Bu bir istihbarat kaynağı olmasının ötesinde, doğrudan ve dolaylı olarak tüm sistemlere dışarıdan erişim, kontrol, saldırı için açık kapı anlamına geliyor. Daha beterini söyleyeyim, tüm savunma sistemleriniz bu şekilde sürekli takip altına alınabilir. Zaten bu şu anda da Nano Chip’lerle üretilen Kuantum bilgisayarlarla da mümkün. Bunun bir sonraki aşaması Yapay zekayı yönetecek bir yapay bilinç sistemi. O zaman zaten tüm bilişim sistemi, monoblok tek yapı oluşturacak. Burada üzerinde en çok çalıştıkları iki konu var. Zaman ve mekan. Zamanı değiştirirseniz bütün sistem kilitlenir. MekanıGeoCode ettiğinizde, istediğiniz dar bir lokasyonda ya da global ölçekli bir coğrafyada her türlü manipülasyonu yapabilirsiniz.
Yukarıda size uzun uzun BRICS ve ABD Finans politikalarını anlatmaya çalıştım. Öyle anlaşılıyor ki, birileri, onu günah keçisi ilan edip Trump’u gönderirken, eş zamanlı olarak global finans sistemini, yani FED, LIBOR, Dünya Bankası, IMF, Merkez Bankaları, Borsalar, Kamu ve Özel Bankalar, Sigorta firmaları bir anda kilitlenebilir. Bunlar olurken, dünyada genel olarak enerji kesintileri de yaşanabilir. Akıllı sistemler geçici olarak kullanılamaz hale getirilebilir. Bu “sıfırlama” eylemi olacak. “Bilginin kara deliği”nde LOST DAY ile bütün finansal işlemler kilitlenebilir. Zaman ve mekan kayıtlarını karıştırırsanız bu Global bir KAOS’asebeb olacaktır ve zaten istenen de bu. Onların istediği de “Kaos’dan doğacak yeni bir düzen”. Zaten doların üzerinde yazan da bu değil mi? Kademeli olarak diğer sistemler açılsa da, FED ile ilişkili, özellikle Dolar sistemindeki veriler kilitlenecektir. ABD böyle bir durumda sorumluluğu FED’e yükleyerek kenara çekilebilir. Yoksa ABD’nin bu dolar borcundan, yükünden kurtulması mümkün değil. Bu süreçte zaten konteynerlerdeki dolarlar, Of-Shora’lardaki kayıt dışı hesaplar hepsi buharlaşacak. ABD kendisi için yeni bir kripto para açıklayacaktır.
Yani “Uluslararası Finans sistemi”nin çökmesi gerekiyor. Bu global bir savaştan daha hızlı ve daha risksiz bir seçenek. Yani Pasifikte ya da Hinddenizi’nde bir savaş, güçler arası dehşet dengesi sebebi ile taraflar için büyük bir risk. Çin şimdiden ABD kağıtlarından çekilerek kaynaklarını somut yatırımlara yönlendiriyor. ABD finans sistemindeki bir çöküş, ABD için geçici bir felaket anlamına gelse de, kalıcı bir çözüm gibi gözüküyor. Milli para sistemi kadar, milli bir bilişim sistemi de bu anlamda hayati bir öne taşıyor. Dünya bir Ekonomik savaş, Siber savaş, biyolojik savaş, Psikolojik savaş içinde. Ülkeler kendilerine siperler kazıyor, Mevzi almaya çalışıyor. Bu anlamda ABD’de örtülü bir iç savaş yaşanıyor. Trump sonrası için bakalım derin güçler Elon Musk’u mu seçecek yoksa Bill Gates’i de. Bu yarışta Musk daha şanslı ve daha tehlikeli gözüküyor. Selam ve dua ile.
NOT:UEFI 2.3.1c ve SecureBoot ile birlikte TPM 2.0’ı önererek bu özellikleri tam anlamıyla destekler, Kurumsal ve Endüstriyel Gereksinimler: Birçok sektör, güvenli sunuculara erişim veya hassas veri işleme için TPM 2.0 uyumluluğunu zorunlu kılmaktadır. Windows Server 2025, bu tür standartlara uyum sağlamak için TPM 2.0’ı gerekli görür. Bunlar bundan sonra piyasaya sürülecek teknolojiler ve yazılımlar için destek sağlamak açısından kullanıcıların dikkatini çekecektir. yandan aslında Microsoft modern güvenlik önlemleri adı altında herkesi buraya çekmek istiyor.. “Eski sunucular ise modern güvenlik özelliklerini desteklemiyor” diyerek yeni pazar ve takip edilen sistemler oluşturmaya çalışıyor.. Bu Microsoft’un hem Linux’e ve hem de diğer rakiplerine karşı ön almak, piyasa hakimiyetini pekiştirmek için bir fırsat oluşturma çabasından çok daha fazla bir anlam taşıyor. Bill Gates “son modern güvenlikönlemleri” adı altında herkesi buraya çekmek istiyor ve “eski sunucular ise modern güvenlik özelliklerini desteklemiyor” diyerek yeni pazar ve buna bağımlı sistemler oluşturmaya çalışıyor. Esasen 2024 de çıkan “Server 2025” bugün için pazarın %1 ine bile sahib değil. Şuan bankalar dahil %80’in üzeri kurum Server 2022 ve 2019 kullanıyor..