Özgür Özel’i zor bir tercih daha bekliyor zannetmeyin. O bunları henüz düşünmemiş bile olsa — ki bu mümkün değil — yakın kurmayları çoktan çalışmalara başlamıştır.
Ferdi Zeyrek’in, daha önce sadece siyasi parti liderlerinde görülenlere benzer bir cenaze töreniyle ebediyete uğurlanması, toplum okuması açısından bizlere çok önemli mesajlar veriyor.
Yaşanan süreç açısından Özgür Özel’e özel bir paragraf açmak lazım…
İlk andan itibaren, bir abinin kardeşine sahip çıkmasından bile öteye geçebilecek bir samimiyet ve tevazu ile dostuna sahip çıktı. Herkes gördü ki Özgür Özel, dostluk yapılacak, yol yürünecek bir insanmış.
Bire bir şahidiz; hastaneden çok az ayrıldı. Hastanede olduğu zamanların çoğunda da halkla beraber bahçede, plastik sandalyelerin üzerinde oturup çay içti. Herkesle konuştu, sohbet etti, görüştü.
Ve cenazede, adeta kendisini koparırcasına her şeyi bire bir yapması ise herkesin takdirini kazandı.
Bizim insanımız samimiyete ve vefaya çok önem verir. Özgür Özel, toplumun vefa ve samimiyet imtihanını çok ama çok başarılı bir şekilde geçti.
Bu cenaze sonrası bir anket yapılsa, Özgür Özel’in güvenilirlik endeksinde en az 5 puan artış görülür. Artık insanlar, Özgür Özel’in söz ve davranışlarında samimiyetini sorgulamayacak. Bu da bir siyasi lider için en önemli güvenilirlik göstergesidir.
Son dönemlerde kendisinin çok sert çıkışları oldu. Birileri bu çıkışları tehdit olarak algıladı ve algılatmaya çalıştı. Ama bu saatten sonra bu çıkışlar, toplumda “canı yanan bir adamın samimi haykırışları” olarak algılanır.
Konuşurken halk jargonunu kullandı Özgür Özel. Tüm duygularını, bir genel başkan hassasiyeti göstermeden, gayet içten ifade etti. Tüm ülkenin gözleri önünde ağlayarak “Ben sensiz şimdi ne yapacağım, Ferdi?” dedi.
Toplumun çok önem verdiği dini söylemlere ve helalleşmeye özen gösterdi.
O, Manisa’nın sokaklarında büyümüş bir insan, bir öğretmen çocuğu. Aslı da özü de, görüp büyüdüğü de buydu zaten.
CHP her zaman dini söylem ve jargonlar üzerinden vuruldu ve toplumun muhafazakâr kesiminde, geçmiş hafıza genetiği dolayısıyla da bu etkili oldu.
Ama dün, Ferdi Zeyrek’in cenazesi CHP’nin tüm ana unsurları ile birlikte tekbirlerle uğurlandı. Bu bir ilkti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan da cenazedeydi ve o cenazedeki hiç kimse ona yönelik herhangi bir olumsuz tepki göstererek cenaze adabını bozmadı.
Bu cenaze sonrası, özellikle temcit pilavı gibi Hükümetin söylemi hâline gelen “CHP zihniyeti” tanımlaması artık çökmüştür.
Bu cenaze sonrası bu söylem tutmaz. Toplum, mezarın içindeki, üzeri toprak olmuş, alnında terlerle tahtaları dizen Özgür Özel’e din referansları ya da elitist referanslar üzerinden mesafe koymaz; daha da önemlisi, koyduğu mesafeyi kaldırır.
Ve en önemlisi, bu cenaze sonrası Özgür Özel artık solun değil, merkezin liderliğine doğru yürümektedir.
Bu cenazede hiç kimse, alışılagelmiş “Türkiye laiktir, laik kalacak!” ya da “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganlarını atmadı. Sadece alkış vardı. Ama o alkışlar bile bir teşekkürün, bir duanın ifadesiydi belki.
Cenazede on binler vardı. Bu on binler hepimizdik. Halktı, vatandaşlardı. 7’den 70’e sadece Manisalılar değil, ülkenin dört bir yanından gelen herkesti.
Rahmetli Ferdi Başkan, 15 ayda Manisa’ya çağ atlatmadı. Ama bu 15 aya, seçim öncesi verdiği sözlerden insanların cebine dokunacak olan — başta suyun ve ulaşımın ucuzlaması, kent lokantaları, halk şarküterileri ve halk ekmeği — projeleri büyük oranda gerçekleştirdi.
Bunların hepsinden önce, geçmiş yıllarda herkesin maruz kaldığı “ulaşılamaz başkan”, “despot başkan”, “belediyeye gelmeyen başkan” ezberini; herkesin ulaşabildiği, konuştuğu, dokunduğu ve çok çalışkan bir başkan figürüne dönüştürmeyi başardı. Haftanın 2-3 gününü neredeyse ilçelerde geçirdi. Günde 18 saate yaklaşan bir performansla çalıştı.
Başkan Ferdi ile iş insanı Ferdi arasında hiçbir davranış ya da çevre değişikliği olmadı. Etrafında, hep başkan olmadan önce kimler varsa onlar oldu. Beraber yürüdüğü insanları hiç değiştirmedi. Yolda bulduklarına, yola çıktıklarını ne olursa olsun tercih etmedi. Manisa çocuklarına sahip çıktı.
Çocuklar öncelikliydi, fakat daha birçok insani dokunuş ve davranış, Ferdi Zeyrek’i adeta bir halk kahramanı hâline dönüştürdü.
CHP, bu yerel seçimlerde kucaklayıcı oldu. İyi ve kaliteli, toplumda karşılığı olan düzgün insanları, geçmişlerine bakmadan ve geçmişe sünger çekme aklını ve olgunluğunu göstererek aday gösterdi ve kazandı.
Hatta geçmiş dönemlerde AK Parti ilçe başkanlıkları yapmış isimleri bile aday göstermekten çekinmedi.
Ve kazandı.
İşin CHP açısından güzel tarafı, bu bünyeye dahil olan isimlerin, parti tabanıyla sorun yaşamadan, rahatsızlıklara sebep olmadan ilişkileri gayet sağlıklı götürmesi oldu.
Toplumun, son yerel seçimlerde verdiği “bana düzgün adayla gel, ben partisine bakmam, seçerim” mesajını yakalaması, CHP’ye yerel seçimlerde başarıyı getiren ana etmendi.
Hayat devam ediyor ve CHP, Manisa’da rahmetli Ferdi Zeyrek’in yerine, Büyükşehir Belediye Meclisi’nden bir başkan seçecek.
Bir kazaya ya da komploya uğramayacak kadar ezici bir çoğunluğa zaten sahipler mecliste.
Özgür Özel’i zor bir tercih daha bekliyor zannetmeyin. O bunları henüz düşünmemiş bile olsa — ki bu mümkün değil — yakın kurmayları çoktan çalışmalara başlamıştır.
Ferdi Zeyrek’in yerine gelecek olan ismin işi çok zor. Çünkü o bir Ferdi olamayacak.
Ama CHP, elde ettiği kazanımları devam ettirmek adına en rasyonel seçimi yapacak ve Özgür Özel, memleketiyle artık bir süreliğine de olsa daha fazla ilgilenmek, yeni seçilecek başkana destek olmak durumunda kalacaktır.