Adına türküler yazılan tarihte derin bir yaradır Kerkük...
Bu yazımı Telafer'den Mendeli'ye kadar uzanan Türkmeneli bölgesinde yaşayan Irak Türk'ü kardeşlerime ayırmak istedim. Zira bende ayrı bir yere sahipler.
3 yıl önce Kerkük'e gitme fırsatım oldu. Önce tedirgindim. İlk kez gittiğim yerler beni hep korkutmuştur. Ama adım attığım anda kendimi evimde gibi hissettim. Tek farkı mazot kokusuydu. buram buram mazot kokuyordu.
Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alan Kerkük, çok farklı etnik ve mezhepsel grupların yaşadığı, zengin petrol kaynaklarına sahip stratejik bir kent.
Kerkük, Ortadoğu'nun göz bebeği. Havana, Bay Hasan, Babagürgür, Habbaz ve Cumhur olmak üzere 5 büyük petrol sahası bulunuyor. Dolayısıyla Kerkük, Irak petrolünün yüzde 18'ine tekabül eden 9 milyar varil petrol rezervine sahip.
Kerkük'ün petrolü bu açıdan çok tatlı. Kerkük'ün başına gelen bütün felaketler bu petrol yüzünden geliyor.
Bu yüzden hep siyasi pazarlık haline geldi. Her seçimde Irak Anayasası'nda Kerkük, Diyala, Musul ve Salahaddin gibi tartışmalı bölgelerin statüsüyle ilgili olan 140. madde gündeme gelmekte.
Hemen akabinde ise Türkmenlere yönelik saldırılar...
Eski Irak Türkmen Cephesi (ITC) Güvenlik Dairesi Başkanı Ahmet Tahir, terör örgütü PKK tarafından Kerkük'te 3 Mart'ta suikaste uğradı.
Türkiye sınırında köşeye sıkışan PKK, Irak'ın iç bölgelerine doğru hareket ederek Türkmenleri hedef almaya başladı.
Türkmenler için tehlike devam ediyor. Parti yetkilileri, istihbari bilgiler çerçevesinde Türkmen siyasi parti yetkililerine yönelik suikast ve parti binalarına saldırı tehdidinin bulunduğunu belirtti.
Kerkük'ün kuzeyindeki Halo Bazyan, Kara İncir ve Altunköprü kasabalarının yakınlarında terör örgütü PKK'ya ait karargahların olduğu bilgisi paylaşıldı. Buralar Irak ordusu ve güvenlik güçlerinin kontrolünün dışındaki bölgeler. Bu karargahlarda silah eğitimi alıyorlar.
Irak hükümeti bu konuda nasıl bir önlem alacak merak konusu. Zira Türkmenler kendi kaderlerine terkedilmiş durumdalar.
SUDANİ'NİN TÜRKİYE ZİYARETİ
Irak Türkleri Türkiye - Irak arasındaki diyaloğu güçlendirecek bir köprü konumunda.
21 Mart'ta Irak Başbakanı Muhammed Şiya Es Sudani, Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Su meselesi, güvenlik ve "Kalkınma Yolu Projesi" eski adıyla Kuru Kanal Projesi gündemdeydi.
Sudani terör örgütleri konusunda her türlü istihbarat ve bilgi paylaşımı yöntemiyle güvenlik sorunlarının üstesinden gelebileceklerini açıkladı. Erbil ile Bağdat arasında imzalanan Sincar anlaşması ne durumda diye kendisine sormak lazım.
Diğer konu Basra'dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik "Kalkınma Yolu Projesi"... İki ülke arasında ticareti canlandıracağı söylenen proje yeni "İpek yolu" olarak görülüyor.
Bu proje gerçekleşir ise Asya’dan veya dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen ürünler, Basra Körfezi üzerinden Türkiye’ye, Türkiye’den de Avrupa’ya ulaşacak. Basra Körfesi en işlek liman haline gelecek. Bu durum Süveyş Kanalı’nın önemini azaltıp, BAE’nin limanlarını da olumsuz anlamda etkileyecektir.
Öte yandan, bu ticari hat iki ülkeyi birbirine bağladığı zaman ekonomik anlamda da bir bağlılık söz konusu olacak. Bu da iki ülkenin karşılıklı olarak güvenliklerini sağlaması anlamına geliyor.
ALTUNKÖPRÜ KATLİAMI
28 Mart 1991 Türkmenler için acılarla dolu bir tarih sayfası...
Peki, 32 yıl önce neler oldu?
Körfez Savaşı'ndan hemen sonra Irak genelinde halk ayaklanması başladı. Bu ayaklanmayı bastırmak isteyen Saddam Hüseyin'in askerleri, Altunköprü kasabasında masum Türkmen sivillere yönelik katliam düzenledi. Sözde sadece sorgulamak için alıkoydukları aralarında çocuk ve yaşlılarında bulunduğu 100'den fazla sivili acımasızca katlettiler.
Irak Türkleri, Saddam döneminde çok acılar yaşadı. Görmemek, bilmemek diye bir durum olabilir mi? 3 milyondan fazla Türkmen, bugün bile baskılara maruz kalıyor.
Deaş belasından kurtulan Telafer ve Musul'daki sivil insanların kanı boşu boşuna dökülürken, dünyanın bu olaylara sessiz kalması bir hayli kara kara düşündürüyor. Bir yandan düzmece seçimlerin kirli oyunları bir yandan Kerkük’ün demografik yapısının değiştirilmesi bir yandan da Irak Anayasasının 140. Maddesinin yeniden tartışmaya açılması ve üzerinde durulması, bölge halkının yeniden endişeye kapılmasına neden oluyor.
Hâsılı kelâm Altunköprü katliamına dönecek olursak Telafer'den Mendeli'ye farklı zamanlarda şehit olan tüm Türkmenleri saygı ve rahmet anıyorum. Mekanları cennet olsun.
Ah Kerkük Canım Kerkük...
Sibel Yazıcı
Yorumlar