Ankara’da görüşmelerin, toplantıların, kulislerin ardı arkası kesilmiyor.

Liderler ise bir deprem bölgesinde, bir ortak toplantılarda, bir iftar sofralarında bir araya geliyorlar.

Tabii, seçime kısa bir süre kala partiler de son hazırlıklar için kurmaylarını Ankara’da toplamaya devam ediyor.

CHP’de, önceki gün Ankara’da Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde belediye başkanlarını topladı.

Belediye başkanlarının birer konuşma gerçekleştirdiği toplantıya Mansur Yavaş’ın konuşması damga vurdu.

Basına kapalı bölümde Yavaş, hem seçimde yürütülmesi gereken politikalar hakkında konuşurken, hem de partililerine uyarılarda bulundu.

Yavaş konuşmasında partideki bazı isimlerin kendisinin ve Ekrem İmamoğlu’nun geçmişiyle ilgili sözlerini eleştirdi.

Yavaş, CHP içinde bazı kişilerin sürati haktan gözükerek tweetler attığını dile getirerek, “Kimse kimsenin siyasi geçmişini artık sorgulamasın. Benim ve Ekrem İmamoğlu’nun geçmişini sorgulamayın, aynı gemideyiz” diyerek bu tür eleştirilerin artık bitmesini istedi.

Yavaş ayrıca yürütülmesi gereken politikalar konusunda ise “biz zafer değil, seçim kazanacağız” diyerek seçimin bir savaş havasına sokulmaması gerektiğini belirtti.

Görüşmelere damga vuran en önemli başlık ise “umut” oldu.

CHP’li kurmaylar seçimini “yolsuzluk ve yoksulluk” üzerinden yürütmenin mantıklı olmadığını söylediler.

CUMHUR İTTİFAKI’NI KİLİDİNİ ABDÜLHAMİT GÜL AÇTI

Rahmetli Süleyman Demirel’in “siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” sözünü bu seçim döneminde çok yaşadık.

Birincisini, Meral Akşener’in masaya gelip gelmeyeceğinde gördük.

İkincisini, YRP’de gördük. Önce Cumhur İttifakı’na katılmayacağız dediler, sonrasında ise apar topar katılacağız dediler.

Ama sadece biz şaşırmadık, Fatih Erbakan Cumhurbaşkanı adayı olsun diye 100 bin imza toplayanlar bile şaşırdı.

“YRP, Cumhur İttifakı’na katıldı” haberi karşısında Fatih Erbakan’a imza toplayan gençler bile “bu spekülasyon, yalandır” diyerek inanmak istemedi.

Olan oldu da, nasıl oldu.

YRP’nin “Cumhur İttifakı’nın katılmayacağız” açıklamasının ardından bunun hata olduğunu fark etti.

Fatih Erbakan hata yaptığını düşündüğü bu meseleyi toparlamak için Habertürk TV’de “Cumhur İttifakı şartlarımızı kabul ederse kapımız açıktır” dedi.

Bu açıklamanın hemen ardından uzun süredir siyasette gözükmeyen eski bakan Abdülhamit Gül devreye girdi.

Gül, YRP’li Bayram Sakartepe’yi arayarak “isterseniz bölgesel ittifakta yapabiliriz” diyerek ittifak görüşmelerini tekrar başlattı.  

Gül, ittifak zeminini oluşturduktan sonra Binali Yıldırım devreye girer.

Yıldırım, Fatih Erbakan’ı arayıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisiyle görüşmek istediğini söyler.

Erdoğan ile Erbakan görüşmesiyle ittifak sağlanıyor.

Sağlanıyor, sağlanmasına da ilk paylaşılan 30 maddeye bakın, sonrasında kabul edilen 30 maddeye bakın maddelerin nasıl ucu açık bırakıldığını görürsünüz.

İTTİFAK İÇİ İTTİFAKTA SON VİRAJ

Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi’nin Millet İttifakı içinde “ittifak” yapıp yapmayacağı merak ediliyor.

Son durum; Deva Partisi de, Saadet Partisi de kendi logosu altında ittifak yapılmasını istiyor.

Gelecek Partisi, Saadet Partisi logosu altında ittifak yapılmasına herhangi bir itirazı yok ama Deva Partisi’ne biraz çekinceli yaklaşıyor.

Saadet Partisi seçim tecrübesini masaya sunuyor, Deva Partisi ise ilk seçiminde kendini ispatlamak istiyor.

Simülasyonlarda 3’lü ittifakın olması halinde 25’in üzerinde milletvekili çıkarma ihtimali var deniliyor.   

Bu hafta her şey netleşecek ama HDP’nin seçime girmeyeceğini duyurması Saadet Partisi’nin elini daha da güçlendirdi.

Saadet Partisi, şuan 327 seçim bölgesinde sandık kurulu ve seçim kurulu üyesi alabiliyor.

HDP’nin seçime girmemesi durumunda Saadet Partisi bütün seçim bölgelerinde sandık kurulu ve seçim kurulu üyesi alabiliyor.

Bu da seçim güvenliği konusunda Saadet Partisi’ni avantajlı hale getirip, ittifak yapılacak parti yapılabilir.

Tabii, bu ittifakın yüzde 3 barajı geçmesi halinde hazine desteği ve daha fazla bakanlık alacağı da ayrı bir durum.

Üç parti için bu hafta dananın kuyruğu kopacak…