Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun, 27 Ekim 2025 günü 152 hakemin aktif bahis oynadığının tespit edildiğini kamuoyu ile paylaşması ile başlayan bahis soruşturması süreci olağanca hızıyla devam ediyor.
İlk açıklamanın üzerinden yaklaşık bir ay geçmişken 24 Kasım 2024 günü Hacıosmanoğlu tekrar basın mensuplarının karşısına geçti. Sürece dair de bilgiler veren Hacıosmanoğlu bahis firmalarından sadece iki firmanın veri verdiğini, verilerin Spor TOTO Teşkilat Başkanlığı’ndan Bakanlık üzerinden alındığını. Veri vermeyi reddeden firmalarla ilgili de savcılık nezdinde girişimleri olduğunu aktardı. Bir soru üzerine Necip Uysal ve Enis Destanoğlu ile ilgili sürecin de devam ettiğini belirtti.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun bahis olaylarına karşı giriştiği olayı çok değerli bulduğumu defalarca belirtmiştim ancak Türkiye Futbol Federasyonu süreci gerçekten çok kötü yönetiyor. Sadece iki bahis firmasından gelen veri ile cezaların verilmesi cevaplanması gereken birçok soruya neden oluyor. Örneğin ilerleyen günlerde veri vermeyen bahis firmalarından gelen verilerin kontrolü sonrası geçtiğimiz hafta oynayan ve takımına üç puan kazandıran bir oyuncunun aktif hesabı olduğu ortaya çıkarsa bunun telafisi ne olacak?
Türkiye Futbol Federasyonu bu süreci Nisan 2025 başlattığını belirtiyor. Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında bu süreci olgunlaştıramayan Federasyon yetkilileri 12 Eylül 2025 tarihinde biten Birinci Transfer ve Tescil Dönemi içinde bahisle ilgili araştırmayı bitiremediler. Futbolcularla ilgili süreç 10 Kasım 2025 tarihinde başladı. Her seferinde FIFA Başkanı Infantino ile yakın dost olduklarını belirten Hacıosmanoğlu FIFA’dan transfer penceresi istemesine (ara transfer dönemi) rağmen istediği cevabı alamadı ve FIFA kapıları kapattı. Bu durum özellikle 2.lig ve 3.ligte takımında sayı olarak fazla ceza alan oyuncu bulunan kulüpleri zor duruma soktu. Çünkü transfer döneminde aldıkları oyuncular için yetiştirme bedeli ödeyen kulüplerin bu oyuncuların bahis oynayıp oynamadıklarını bilmelerini sağlayacak bir kontrol mekanizması bulunmamakta. Bir kulüp 2025-2026 sezonu için oyuncu transfer ediyor. Kendi bütçesine göre büyük paralar harcıyor. Sonra gün geliyor bu oyuncunun transfer yapıldığı ve yetiştirme bedeli ödenen kulüpte bahis oynadığı ortaya çıkıyor ve ceza alıyor. Bu durumda birçok kulüp var. Kulüp yöneticileri finansal anlamda sorumlular ve bu durumda sportif anlamda zor durumda kalacak olan kulüplerin finansal anlamda da zor duruma düşeceği kesin.
Evet, bahis futbolun kanseri mücadele şart ama plansız yapılan mücadelenin sonuçlarında mağdur olanlar mevcut. Türkiye Futbol Federasyonu süreç yönetiminde sınıfta kalmış durumda. Bir maç bahis oynayan futbolcuların hala sevkleri yapılmadı, bahis konusuna adı karışan FIFA hakemi Zorbay Küçük ve onun gibi kararı açıklanmayan toplam üç hakemin durumu belirsiz, Necip Uysal ve Enis Destanoğlu’nun durumu hakkında Türkiye Futbol Federasyonu süreci bitirmiş değil, temsilciler, gözlemciler, teknik direktörler, kulüp yöneticileri, masörler, doktorlar, menajerler ile ilgili veriler daha Türkiye Futbol Federasyonu’na ulaşmış değil. Türkiye Futbol Federasyonu kurulları ve çalışanları ile ilgili olarak bir araştırma yapılıyor mu pek bilen yok. Sonuç olarak “bindik bir alamete, gidiyoruz.”
Bizim hakemlerimizin durumuna da kısaca bakacak olursak her şey bıraktığımız gibi son haftada maçları resmen VAR müdahaleleri kurtardı. Söz hakemlere gelmişken Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Hacıosmanoğlu’ndan bir talebim olacak. Her zaman yüksek tonda söylediği UEFA Başkanı Ceferin ile olan yakın dostluğunu kullanıp acilen yurtdışında mücadele eden takımlarımıza karşı yapılan hakem hataları ile ilgili girişimde bulunmalı. Çünkü geçen haftalarda Fenerbahçe, salı akşamı da Galatasaray’ın hakları yabancı hakemlerce yenilmiş oldu.