Ağaçlar bir gecede büyümez. Ama bir ihmal, bir dikkatsizlik ya da bir kibrit çöpü yüzünden yüzlercesi aynı anda yok olabilir. Eğer biz bu felaketlerden hâlâ ders çıkarmıyorsak, yanan orman değil, ortak akıldır.
Her yaz alıştığımız ama asla alışmamalamız gereken bir tabloyla karşı karşıyayız. Sakarya Taraklı’da başlayıp Bilecik’e sıçrayan orman yangını günlerdir söndürülemiyor. İzmir, Kahramanmaraş ve daha nice noktada alevler sadece ağaçları değil, doğayı, hayvanları, insan emeğini, geleceğimizi yutuyor. Biz ise yine "yangın neden çıktı, kim yaktı, kaç hektar zarar gördü" sorularına sıkışıp kalıyoruz.
Türkiye'de orman yangınlarının çok büyük kısmı insan kaynaklı. Tarla temizliğinde ateş yakmak, sigara izmariti, bilinçsiz piknik... Bu tür ihmallerin artık sadece uyarıyla geçiştirilemeyeceği ortada. Orman yangınına sebep olan kişilere caydırıcı cezalar verilmeli, bu cezalar kamuoyuna açık bir şekilde duyurulmalı.
Ayrıca yangın sezonu başlamadan önce yüksek riskli bölgelerde, başta köyler olmak üzere halkı bilgilendiren ve bilinçlendiren kampanyalar düzenlenmeli. Orman içi ve kenarındaki yapılaşmalara getirilen kısıtlamalar tavsiyeden öteye geçmeli.
Evet, son yıllarda uçak ve helikopter sayımız arttı. Ancak hâlâ yer yer yetersiz kalındığı, bazı bölgelere geç müdahale edildiği yönünde eleştiriler geliyor. Özellikle yer ekiplerinin koordinasyonu ve yerel yönetimlerle iş birliği mekanizmalarının gözden geçirilmesi şart.
Yangın çıktığında sadece Tarım ve Orman Bakanlığı değil, valilikler, belediyeler, STK’lar ve halkın organize biçimde harekete geçmesi gerekiyor. Çünkü yangınlar bir kurumsal mesele değil, toplumsal bir felakettir.
Her yıl binlerce hektar orman yanarken sadece ağaç kaybetmiyoruz. Aynı zamanda iklim krizine karşı en güçlü savunma hattımızı da zayıflatıyoruz. Ormanlar karbon yutağıdır; yandıkça sadece yerel değil küresel felakete bir adım daha yaklaşıyoruz.
Şunu unutmayalım: Ormanı savunmak sadece ormancının, bakanın, itfaiyecinin değil; bu ülkede nefes alan herkesin görevidir. Ormanları sadece yaz geldiğinde hatırlamak, sadece alevler yükseldiğinde konuşmak artık yetmiyor.
Ağaçlar bir gecede büyümez. Ama bir ihmal, bir dikkatsizlik ya da bir kibrit çöpü yüzünden yüzlercesi aynı anda yok olabilir. Eğer biz bu felaketlerden hâlâ ders çıkarmıyorsak, yanan orman değil, ortak akıldır.