Hakemlikte 5 ile 10. haftalar arası kritik bir dönemdir. Çünkü bu haftalarda alınan veya kaybedilen puanlar ligin genel gidişatını belirler.
Millî maçların ardından ertelenen karşılaşmalarla birlikte Süper Lig yeniden tempolu bir döneme giriyor. A Millî Takımımızın İspanya karşısında aldığı farklı mağlubiyet hepimizi üzse de FIFA Dünya Kupası 2026 yolculuğunun daha başındayız. Umarım 24 yıl aradan sonra A Millî Futbol Takımımız FIFA Dünya Kupası 2026’da yerini alabilir.
Süper Lig bu hafta Fenerbahçe–Trabzonspor müsabakasının heyecanını bizlere yaşatacak. Transfer döneminin en hareketli takımlarından biri olan Fenerbahçe, yeni teknik direktörü ile ligin 2. sırasında yer alan ve sezona iyi başlayan Trabzonspor’u konuk edecek. Trabzonspor her ne kadar millî maçlar arasında millî kalecisini Galatasaray’a vermiş olsa da ligin iddialı takımı durumunda ve oynadıkları futbolu her geçen maçta yükselten bir grafiğe sahip.
Elbette en çok merak edilen konulardan biri de bu derbinin hakem ekibi. Sosyal medyada birçok isim telaffuz edilmekte ancak maçı kim yönetirse yönetsin beklentinin oldukça yüksek olduğu gerçek. Hakemlerin sezona iyi başlamadığı gerçeği karşımızda dururken bu hafta İKAS Eyüpspor–Galatasaray ve Beşiktaş–RAMS Başakşehir müsabakalarının hakem performansları da Fenerbahçe–Trabzonspor müsabakasının hakem performansı kadar önem taşıyor. Lig ilerledikçe puan farkları belirginleşiyor ve taraftarların hassasiyeti artıyor. Hakem hatalarının puan kayıplarına yol açması durumunda taraftar ve kulüplerin tepkisi ligin başından daha sert olacaktır. Bu sebeple millî maçlar arasını hakemlerin nasıl değerlendirdiğini, hatalarından ders çıkarıp çıkarmadıklarını bu hafta hep beraber göreceğiz. Bu durum direkt olarak MHK’nin başarısını da ortaya koyacak. Göreve geldiği günden bu yana başarısız performansları çeşitli gerekçelerle açıklamaya çalışan MHK’nin artık bahanelerden çok güven veren hakem performansları ortaya koyması gerekiyor. Hakemleri en kritik maçlara hazırlamak ve doğru isimleri sahaya sürmek, MHK için yöneticiliğin en temel sorumluluklarından biri.
Hakemlikte 5 ile 10. haftalar arası kritik bir dönemdir. Çünkü bu haftalarda alınan veya kaybedilen puanlar ligin genel gidişatını belirler. Bazı takımlar geçen senelerde olduğu gibi yarıştan erken mi kopacak yoksa uzun lig maratonu kıran kırana mı geçecek bunun ilk sinyalleri bu haftalarda verilir. Hakemlerin performansları ve maç sonuçlarına etkisi de bu haftalarda önem arz eder.
Federasyonlar için de iki temel yıpranma noktası vardır: Millî Takımın başarısı ve hakemlerin performansı. FIFA Dünya Kupası Avrupa elemelerine istediğimiz şekilde başlayamayan millî takımımızın yanı sıra, Süper Lig’deki hakem performanslarının yetersizliği de Federasyonun çözmesi gereken başlıca sorun olarak öne çıkıyor. Hacıosmanoğlu yönetimindeki Federasyon, mevcut MHK konusunda ısrarcı olsa da UEFA ve FIFA’nın Türk hakemliğine bakışı hiç de iç açıcı değil. Önümüzdeki haftalarda hakemlerin göstereceği performans ya kamuoyunda kabul görecek ya da yeni tartışmaların fitilini ateşleyecek. Ben hakemlerimiz için hakem camiasında bir klasik olan temenniyi dile getirmek istiyorum, “Hepsinin hakem şanslarının yanında olduğu bir hafta olsun.”
Son olarak Türkiye Futbol Federasyonu’na küçük ama etkisi büyük bir öneride bulunmak istiyorum. Bilindiği üzere liglerin resmi futbol top sponsoru artık Adidas. FIFA Dünya Kupası ve EURO 2024’ten tanıdığımız, halk arasında “çipli top” olarak bilinen “Bağlantılı Top Teknolojisi”nin (connected ball technology) en kısa sürede Süper Lig’e getirilmesi gerekiyor. Geçmiş yıllarda bu teknoloji olmadığı için pek çok kulüp mağduriyet yaşadı, kamuoyunda spekülasyonlar arttı. Ofsaytta topa ilk temas, elle oynama şüpheleri ve topun gol çizgisi geçip geçmediği tartışmaları bu teknoloji yardımıyla en azından vicdan ve akıl sahibi futbolseverlerin gözünde son bulacaktır. Umalım ki Türkiye Futbol Federasyonu bu önerimi çok geç olmandan dikkate alır.