Ankaralıların hafta sonu ziyaret edebilecekleri nadir yerlerden biri olan Ulus açık hava müzesi ve Ankara Kalesi’nde hem hafta içi hem de hafta sonunda hareketlilik çok çabuk bitiyor.
Ankara’nın kalbinde, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir tepede yükselen Ankara Kalesi, sonbaharın sarı ve kızıl tonlarıyla başka bir güzelliğe bürünür. Yaprakların rüzgârla dans ettiği dar taş sokaklar, kentin modern telaşından uzak, geçmişin sessiz hikâyelerini fısıldar. Güneşin hafif eğik ışıkları kale surlarına vurduğunda, taşların sıcak tonları daha da belirginleşir; gökyüzü ise gri ve mavi arasında yumuşak bir geçiş yapar.
Ziyaretçisini adeta zaman yolculuğuna çıkaran kale, sonbaharın melankolik ama huzurlu atmosferiyle birleşince, hem fotoğrafçılar hem de şehir tutkunu gezginler için eşsiz bir sahneye dönüşür. Kale surlarından Ankara’yı izlerken, sararmış ağaçlar, taş evler ve sokak lambalarının loş ışıkları, kentin tarihini ve doğal güzelliklerini bir araya getirir. Sonbahar, Ankara Kalesi’ni yalnızca bir tarih mekânı değil, aynı zamanda şehrin duygularını hissettiren bir tabloya dönüştürür.
Ankaralıların hafta sonu ziyaret edebilecekleri nadir yerlerden biri olan Ulus açık hava müzesi ve Ankara Kalesi’nde hem hafta içi hem de hafta sonunda hareketlilik çok çabuk bitiyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Bakanlığı bu ziyaretlerin ve hareketliliğin saatini uzatmak için çalışma yürütmeleri gerekir. Burada zaman geçiren insanların saat 7 olduğu gibi buraları terk etmemesi lazım. İnsanlar hala buralarda bir güvenlik sorunu olduğunu düşünebilir. Bunun Ankaralı vatandaşlara ve kentimize yeni gelen memurlara ya da öğrencilere anlatılması elzemdir. Ancak bu şekilde buradaki hareketlilik ve ziyaret sayısı artırılabilir.
Ankaralılara, bir AVM dolaşmaktansa Ankara Kalesini ziyaret etmelerini ve Ulus açık hava müzesinde dolaşmalarını tavsiye ediyorum. Buralardaki tarihi kafelerde daha rahat bir nefes aldığınızı hissedeceksiniz. Kalın sağlıcakla..