Yasin Kol diye bir hakemimiz var. Allah sağlık, uzun ömür versin ama lütfen siz hakemliği bırakın.
İnşallah bu izlediklerimiz bir rüyadır.
Çünkü Süper Lig’in daha ikinci haftası geride kalırken sahada yaşananlar tam anlamıyla kabus dolu bir rüyaya dönüştü.
Göztepe-Fenerbahçe maçı.
Yasin Kol diye bir hakemimiz var. Allah sağlık, uzun ömür versin ama lütfen siz hakemliği bırakın.
Özellikle son birkaç senedir hakemlerin verdiği hatalı kararları görmüştük ama bu kadarı da olmaz artık.
Fenerbahçe sahadan kayıpsız çıksın diyerek vermediği hatalı karar kalmadı. Göztepeli oyunculara doğrarken konuk takıma yaranmaya çalıştı.
Kimse kusura bakmasın ama gerçek bu. Maçı birlikte izlediğimiz Fenerbahçeli arkadaşlarımız bile gülerek, “Şimdi kırmızı kart gösterir, peşinden bir tane penaltı” çalar esprisi yaparken bunların gerçekleşmesinin ardından yüzlerindeki o ifade ve öfkeyi anlatmaya kelimeler yetmez.
Neyse maça dönelim.
Yasin Kol maça öyle bir başladı ki, Göztepeli oyuncuları sindirmek için peş peşe sarı kartlar gösterdi. Maçı tamamen izleyenler varsa o yüzündeki mimikleri, kırmızılı oyunculara olan sert tavrını net olarak görmüştür.
Göztepe’nin yüzde 100 penaltısını yedi, döndü adamın yüzüne dirsek atan Jhon Duran”a kırmızı kart ver(e)medi, Son dakikalar da Cenk Tosun’un oskarlık hareketine penaltıyı çalarak tüyü dikti.
Sen hakem falan değilsin Yasin Kol. Senin bu liglerde maç yönetmemen lazım. Senin 3. Lig’de bile maç yönetmemen lazım. Türk futboluna gram faydası olmayan bir insansın.
Maçta sadece Yasin Kol değil o VAR hakemine ne demeli? Hadi Yasin Kol görmedim bahanesinin arkasına sığabilir de senin önünde 10 tane ekran ve açı var kardeşim uyarsana adamı.
Sonuçta ilahi adaletle Göztepe her şeye rağmen 1 puanı alarak hakkı olana uzandı.
Onlara da bir parantez açmak isterim. Ellerindeki en iyi oyuncuyu satmalarına rağmen o kadar güzel bir kadro kurmuşlar ki, herkese ders olarak gösterilmesi lazım. Diğer Anadolu takımları gibi menajer oyununa gelmemişler gidip 2. Lig bile olsa en ücra köşeden futbolcuyu bulup getirmişler.
Diğerlerine bakın bir de. Menajerler 200 bin Euro’luk adamları yapıştırmışlar milyonlara.
Ona da ayrı bir yazı da değiniriz.
DÜNYA YILDIZI SANE, ZAHA VE ZIYECH’E Mİ DÖNÜŞECEK?
Galatasaray, Osimhen ve Icardi’nin yokluğunda öyle güzel bir fikstür çekti ki, iki tane zayıf rakiple oynadı. Gaziantep maça rahat geçti diyebiliriz ama Karagümrük maçında ilk uyarı geldi. Maçın başlarındaki etkisiz oyun, çalışmayan sistem ve takımdaki yıldız isimlerin bireysel becerileriyle attıkları goller. Zaten Okan Buruk da maçtan sonra oynanan oyundan memnun değilim dedi.
Elbette olmayacak. Ama takımda bir şey var adını koyamadığım. Antrenman görüntülerini herkes izliyordur. İşte oradaki lay lay lom aynen maçlara mı yansıyor yoksa yapılan son transferlerden sonra takım içinde para mı öne çıkmaya başladı varın siz karar verin.
Gelelim Sane’ye. Yüzündeki garip bir ifade var dikkat ettiyseniz ve bu hali maalesef ki Zaha ve Ziyech’i anımsatıyor. Zaten sahadaki bazı hareketlerinden sonra sanki Zaha’yı izlediğimizi sanıyoruz. Çok yetenekli oyuncu kabul. Ama bal yapmayan arı gibi. Çalım atamıyor, kritik pas atamıyor, gol için şut çekmiyor. Baktığınızda Ziyech gibi Zaha gibi Mertens gibi serbest oynuyor. Ama bir Mertens’in yarısı kadar fayda sağlamıyor. İnşallah Türkiye’ye alışamadığı içindir. Saha ve atmosfere yabancı olduğu içindir. Ama böyle devam ederse Galatasaray’ın nur topu gibi bir sorunu daha ortaya çıkacak benden söylemesi. Bakmayın taraftarın gözünde kredisi yüksek olduğuna. İki yenilgiden sonra topun ağzına konulacak ilk isim o olur.
BEŞİKTAŞ’TA EKSİK BİTMİYOR!
Son olarak Beşiktaş-Eyüpspor maçına değinmek istiyorum. Çok güzel bol pozisyonlu seyir zevki yüksek bir maç oldu. İki taraf da açık futbol oynadı ve kazanmak için her şeyini ortaya koydu. Beşiktaş’ın hala eksikleri var ve takım hüvviyetini kazanmak zorunda. Bireysel birkaç yetenek ile bu çark dönmez. Daha ligin ilk maçında savunmada alarm vermeye başladı bile. Hala transfer yapılmaya çalışılıyor ama atı alan Üsküdar’ı geçecek haberiniz olsun.
Eyüpspor ise ligde tecrübe sahibi birçok oyuncudan oluşan toplama bir takım olmuş. Baktığınızda kaliteli ve etkili oyuncuları var ama takım ruhunu kazanmaları lazım. Arda Turan bunu iyi beceriyordu ama Selçuk hoca yapabilecek mi ilerleyen zamanda göreceğiz.
Maçın son bölümü öylesine hızlı geçti ki herkes hop oturdu hop kalktı. Üst üste karşılıklı pozisyonlar ve atanın kazanacağını bir maç haline geldi. Maçı da Türkiye’nin şu anki en iyi hakemi olarak gösterilen Halil Umut Meler yönetti. Gayet de güzel yönetti. Yasin Kol faciasından sonra birkaç hatası dışında gayet iyiydi. Ama siyah beyazlı taraftarlar nedense son 10 dakika koro halinde ve aralıksız olarak hakeme ağır küfür etti. Hani bir anlık bir öfke falan değil bildiğiniz senkronize ve dakikalarca süren bir küfür. Neden? Yasin Kol gibi maç yönetmediği için mi? Ya da bedavadan kırmızı bedavadan penaltı vermediği için mi?
