Enerjide zammı konuşalım. “Neden emekliye, işçiye o kadar zam yok da doğal gaza var?” diyelim. Ancak dünyada neler oluyor diye de bir bakalım.

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Ben, enerji zamlarının çok olduğunu düşünmüyorum. Maaşlara zammın az olduğunu düşünüyorum. Enerji zammı hakkındaki düşüncelerimin sebebine şimdi geçebiliriz.

- Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, Avrupa Birliği’ne akışı sağlanan “Rus gazı ve petrolünü” kısıtladı.

- OPEC ülkeleri petrol fiyatını istediği düzeyde tutabilmek için arz kesintileri başlattı.

- Gelişmiş ülkelerin gerçek dışı sıfır emisyon hedefleri piyasa dengesini bozdu.

- ABD, stratejik rezervlerinden fazlasıyla satış yaptı ve bu kendi enerji güvenliğini tehdit edebilecek noktaya geldi.

- Enerji üretiminde kapasite artışı zaten yavaş.

- Enerji rezervlerinin önemli noktalarından biri olan Orta Doğu’da her gün bir çatışma alanı ve savaş söz konusu.

Bütün bu maddeler bir yana Rusya - Ukrayna savaşı bir yana…

Rusya üzerinden Avrupa’ya giden dört önemli doğal gaz hattı bulunmakta.

Bunlardan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2, Baltık Denizinden geçerek Avrupa’ya ulaşıyor.

Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Kuzey Akım’da meydana gelen doğal gaz kaçakları nedeniyle bu hattan tam verim alınamıyor.

İkinci önemli hat olan Kardeşlik Hattı ise Ukrayna üzerinden geçmekte ve savaş nedeniyle fiilen kullanılamıyor.

Üçüncü hat ise Türkiye üzerinden geçen Türk Akımı ve Mavi Akım boru hatları. Sağlıklı çalışan hatlar ülkemizden geçiyor.

Avrupa Birliği önemli 3 doğal gaz nakil hattının tam kapasite çalışamaması nedeniyle alternatif tedarikçilere yöneldi ve halihazırda volatilitesi yüksek olan enerji piyasalarında, doğal gaz fiyatının daha da yükselmesine neden oldu.

Hatta Avrupa Birliği söz konusu arz kısıtlılıkları nedeniyle hem daha pahalı hem de depolanması daha zor ve riskli lojistik rotalardan geçen Sıvılaştırılmış Doğal Gaza yöneldi.

Bölgemizde bu süreçler yaşanırken enerji fiyatları yükseldi ve enerjiye ulaşmak zorlaştı. Türkiye bu noktada şu adımları attı,

1- Türkiye son üç yılda vatandaşların enerji faturalarına toplamda 1 Trilyon TL sübvansiyon sağladı.

2- Son zamlara rağmen vatandaşların doğal gaz faturalarına halihazırda %44 sübvansiyon uygulanması devam ediyor.

3- 2002’de 100 metreküp doğal gaz için hesaplanan fatura tutarının asgari ücret içindeki payı yaklaşık %26 iken, bu oran bugün %5,9.

4- Enerjide arz güvenliğinin sağlanması için Sakarya Gaz Sahasında doğal gaz üretimi günlük 9,5 Milyon metreküpe çıkarıldı.

5- Osmangazi Üretim Platformunun devreye girmesiyle birlikte günlük üretimin 2026’da 20 Milyon m3’e 2028 yılında ise toplamda 40 Milyon m3’e çıkarılması hedefleniyor.

6- Son 10 yıllık sürede toplam yerli doğal gaz arzı ve üretimi %59 arttı.

7- 2025 yılında doğal gaza yapılacak toplam sübvansiyon bedelinin 200 Milyar TL’ye ulaşması bekleniyor.

Dediğim gibi dünyadaki enerji krizinin bize yansımasına baktığımız zaman alınan tedbirler neticesinde çok büyük değil. Ancak bizim çalışanın ve emeklinin ücretini artıramamak gibi bir sorunumuz var.