CHP Genel Başkanı Özgür Özel sabah saatlerinde Silivri'de bulunan Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na geldi. Saat 10.45 sıralarında Silivri'ye gelen Özel, tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Özgür Özel, İBB Borsası tartışmalarıyla ilgili, “Biz bunu açıkladık. Söylediğimize yoğurdukları bir ailenin tamamını gözaltına aldılar. Ve oğullarını dün öğle saatlerine kadar tuttular. Dün kendisini sorguya aldılar. Kendisi dün serbest bırakıldı. Çünkü onun hiçbir suçu günahı yok” dedi.
CHP'li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçeceği iddiasına yönelik soruyu yanıtlayan Özel, "Özlem Çerçioğlu'na şunu söylüyorlar: 'Aziz İhsan Aktaş ile çalışmışsın; ya içeri atayım ya da gel partime katıl.' Olay bundan ibarettir arkadaşlar. İhsan Aktaş üzerinden ya içeri tıkın ya partimize katıl demekle oluyorsa ben sana ne deyim. Bu mu mertlik? Böyle mi alacaksın Aydın’ı? Ya içeri tıkıl ya AK Parti’ye katıl formülüyle Özlem Çerçioğlu yarın AK Parti’yi aydınlatacakmış. Olmaz olsun öyle aydınlanma. Olmaz olsun AK Parti’nin kara düzeni" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Gözdağı olsun diye, diğer ailelere gözdağı olsun diye içeride tutuluyorlar”
“Bugünkü ziyaretlerimizden öncelikle genç, kadın tutuklulara değinmek isterim. Her birisi 2007-2008 doğumlu. Pırıl pırıl. Kimi üniversite öğrencisi, kimi hazırlanıyor. Bu arkadaşlarımız ‘100 kara gün’ diye çağırıp, Saraçhane’nin 100’üncü gününde toplandığımız akşam oraya toplandılar. Daha sonra da dağıldılar. Kimi Kocaeli’ne gitmek üzere otobüsüne binerken, kimi bir toplu taşıma aracına doğru giderken, gelindi, yakalandılar, gözaltına alındılar ve tutuklandılar. Suçları ne? Suçları; 2911’e yani Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet. 3 Eylül günü mahkeme karşısına çıkacaklar. Bu arkadaşlar diğer gençlere gözdağı olsun diye, diğer ailelere gözdağı olsun diye içeride tutuluyorlar. Bir gün yatarları yok. Hayatlarında ilk kez gözaltına alınmışlar ‘İzinsiz toplandınız’ diye. Ki ülkenin ana muhalefet lideri günler öncesinden ilan etmiş, oraya 100 binlerle birlikte toplanmışlar. Bir kişinin burnu bile kanamadan dağılmışlar.
Tutabildiklerini tutuyorlar ve içeri atıyorlar. Yaz tatillerini zehir ediyorlar. 3 Eylül günü salıverilecekler 2911’den. Bazılarının 12 Eylül’de bir duruşmaları daha var. Ama zulüm, zulümdür. Şimdi buradan Türkiye’deki herkese söylüyorum. 18 yaşındaki, 19 yaşındaki, 20 yaşındaki gencecik kadınları, gencecik evlatları yaz boyunca burada tutmanın Tayyip Bey’e ne faydası var, Akın Gürlek’e ne faydası var, AK Parti iktidarına ne faydası var? Herkes kendi evladını yerine koysun. Bu arkadaşlardan bazısının babası AK Partili’ymiş. Diyor ki kızına, ‘Çıkartabildin mi Ekrem İmamoğlu’nu?’ O da diyor ki ‘Çıkartamadım, sizinkiler beni de içeri attı.’ Babası ne yapmış? Gözünü kaçırmış. Düşünsene, oy verdiğin parti senin 20 yaşındaki kız evladını sadece ve sadece arkadaşlarıyla birlikte bir mitinge gitti diye alıyor buraya tıkıyor. ‘Ne yaptı baban?’ dedim, ‘Gözünü kaçırdı’ diyor. Bundan sonraki süreçte hepimiz bu ‘koca’, ‘güçlü’, kendince muktedir ama zıngır zıngır dizleri titreyen rejimin ne hale düştüğünü görsün. O rejim Büşra’nın Zeynep’in, Göksu’nun, Hatice’nin ve Irmak’ın gençliğinden çaldığı her günün hesabını sandıkta verecek. Sandıkta bunun hesabını hep birlikte bu millet soracak. Sen elinde bu kadar güç var, bu kadar imkân var. Kendini bu kadar güçlü gösteriyorsun. Buradaki beş kadınla mı veya diğer cezaevlerindeki gencecik çocuklarla mı hesaplaşıyorsun? Sen git Putin ile boğuş, Trump’la hesaplaş, sen Netanyahu ile konuş. İşte Özgür Özel karşısında, git onunla hesaplaş. Ne işin var senin Büşra’yla, Irmak’la? İmamoğlu’nu attın zaten içeriye. O yüzden burada gençliklerinden çalınan her günün hesabını Tayyip Erdoğan sandıkta teker teker millete verecek.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, açıklamasının ardından basın mensuplarının gündeme yönelik sorularını yanıtladı. Özgür Özel’e yöneltilen soru ve yanıtları şöyle:
Özgür Özel’den Özlem Çerçioğlu açıklaması
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçeceği iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Arkadaşlar içinde bulunduğumuz durum şudur. Sayın Erdoğan’a açıkça söylüyorum. Bu vakitten sonra… Gerçekten insanın yastığa başını koyup da uyumadan önce bir iç huzuru olur ya. Bu vakitten sonra nasıl yastığa başını koyup da ‘Namusluyum, insanım, ben uyumaya hazırım’ filan diyebilirsin? ‘İç huzurum var’ diyebilirsin? Aziz İhsan Aktaş’ın Türkiye’de en çok çalıştığı ikinci belediye Kütahya, birinci belediye Aydın. Ben ‘Aziz İhsan Aktaş’ın çalıştığı belediye başkanlarını alın, içeri tıkın’ demem. Bir suç varsa ihalede Sayıştay bakar, suç duyurusunda bulunur, yargılanır.
Siz Aziz İhsan Aktaş’ın çalıştığı herkesi CHP’liyse suçlu, değilse dokunulmaz kabul ettiniz. Yüzde 13’ü ile biz, 87’siyle AK Parti çalışmış. AK Partililere ellemiyorlar, CHP’lilere elliyorlar. Şimdi yeni bir fazdayız. Özlem Çerçioğlu’na gidip şunu söylüyorlar: ‘Aziz İhsan Aktaş’la çalışmışsın, ya içeri atıl, ya gel partime katıl.’ Olay bundan ibarettir arkadaşlar. Özlem Çerçioğlu, suçsuz olduğunu iddia edip, bu haksızlığa karşı içeride yatan bu kadar mert adam varken, bu mertliği gösteremeyip Tayyip Erdoğan’a, karşısına üç kere rakip çıkarıp, Cumhuriyet Halk Partisi adayını yenemeyen Tayyip Erdoğan’ın Aydın’ı almaya… Kelime oyunu yapıyor yarın için. Sen Aydın’da tekme tokat kovuldun 31 Mart’ta. Üçüncü, dördüncü kez yendik seni. Aydın’ı almak, Aziz İhsan Aktaş üzerinden ‘Ya içeri tıkıl, ya partime katıl’ demekle oluyorsa ben sana ne deyim? Bu mu mertlik? Bu mu senin siyasetteki mücadele gücün? Böyle mi alacaksın Aydın’ı? Bir dahakinde yine alacağım Aydın’ı. Ege’de bir tane ilde kaldın mı? Kilis’i almışım ben, Kastamonu’yu almışım, Kırklareli’yi almışım, Kırıkkale’yi almışım. Böyle mi alacaksın Aydın’ı? ‘Ya içeri tıkıl, ya partime katıl.’ Yazıklar olsun, yazıklar olsun.
“Aydın’ı alacak CHP’li mi yok”
Kütahya Belediye Başkanı Aziz İhsan Aktaş’la çalışıyor, onun dosyası Kütahya’da. Bizimkilerin hepsi burada. Aydın’a da aylardır ucundan gösteriyorlar. Onu. Bir de dikkatle izleyeceğiz bakalım jant firmasını. O jant firmasının cart diye iflası ne duruma gelecek göreceğiz bakalım şimdi. Günlerdir Aydın’daki bütün belediye başkanlarımıza, ‘Gel beraber gidelim, gel beraber gidelim.’ Efeler İlçe Başkanı’na, ‘Attır kendini partiden. Bahanen olsun.’ İnat ettim, atmadım o namussuzu partiden. Sırf bahane vermemek için. Aha da cart diye ortaya çıktı şimdi. Kabak gibi ortada şimdi. Aziz İhsan Aktaş ile Aydın Büyükşehir Belediyesi yıllardır çalışmış. CHP’lilere ‘İçeri.’ Buna da ucundan gösteriyorlar, ‘Ya partiye geleceksin, ya içeri gireceksin.’ Ekol TV oldu mu cevap? Efeler İlçe Başkanı’na partimiz aleyhinde dünya kadar açıklama yaptırtıyor, biz onu disipline verip atacağız. O da bahane edecek. ‘Benim ilçe başkanımı, benim tuttuğum, benim ekibimde olan kişiyi bilmem ne…’ İlk ilan edilen Belediye Başkanı’dır. Neden? Kemal Bey’in sözünü çiğnememek için. Aydın’ı alacak CHP’li mi yok? Kemal Bey ilan etmişti. Dedim ki ‘Kimseyi, Kemal Bey’in ilan ettiği hiçbir belediye başkanını göstermemezlik yapmayız.’ Bizim o mertçe tutumumuza karşı yaptıkları bu. Ama haydi bakalım bundan sonrasını görelim, haydi görelim.
Aha Ekol TV ilk haberi sen veriyorsun ya, al bunu da ver. Ekol TV’ye söylüyorum. Ne güzel sordu. Bu sefer çok değerli savcı şunu başardı. Gidip de onu içeri atmak yerine ya da avukat yollayıp da başka bir yola sapmak yerine, Tayyip Bey’e ‘Ya içeri atıl, ya AK Parti’ye katıl.’ İlk kez Ekol TV duyuruyor şimdi. Tebrik ediyoruz. ‘Çok iyi gazeteciyiz, hızlı veriyoruz haberi’ dediniz ya. Ben de ona katılıyorum. Çok hızlı verdiniz haberi. ‘Ya içeriye tıkıl, ya AK Parti’ye katıl’ formülüyle Özlem Çerçioğlu yarın AK Parti’yi aydınlatacakmış. Olmaz olsun öyle aydınlanma, olmaz olsun AK Parti’nin kara düzeni.
“Aday olamıyorsa yenecek olanın arkasında birleşeceğiz”
Ekrem İmamoğlu’nun ‘Resmi adaylığım engellenirse, yerine başka bir aday çıkar’ açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aksi nasıl düşünülebilir? Aday gösterilebilmesi için en büyük mücadele verilecek. Çünkü aday, benim adayım değil. Partinin adayı değil. 15,5 milyon kişinin 23 Mart’ta sandık başına giderek gösterdiği adayımızdır. Sonuna kadar aday olabilmesi için mücadele verilecek. Dediği gibi aday gösterme günü geldi, diplomayı vermedi yamyamlar. Ne yapacaksın? Veya öbür yamyam istinaftan bilmem neyi onaylattı. Yargıtay’dan bilmem ne yaptı. Aday olamıyor. Ne yapacaksın? Bunları kim yeniyorsa, arkasında hep beraber birleşeceğiz, ben dahil, Ekrem Bey dahil, tüm Cumhuriyet Halk Partililer, bütün demokratlar. AK Parti’nin kara düzeni bitecek. Ekol TV de bunu ilk haber olarak verecek.
“‘Anayasa masası olamaz’ dedik, iştirak ettiler”
“TBMM’deki komisyonda anayasa konusu dışında başka hangi durumda masadan kalkarsınız ve bu komisyonda duruşmaların TRT’den canlı yayınlanmasını önerecek misiniz?”
TRT canlı yayınının ilk fikir sahibi benim ama bu konuya desteği Devlet Bey verdi. Kendisi de sonuçta ittifak ortağıyla birlikte ülkenin yönetiminde söz sahibi. O fikrin bize ait olduğu o önerimiz, Devlet Bey sahiplendiği için, sayın Devlet Bahçeli’ye ve arkadaşlarına emanettir. O konuda adım atmalarını bekliyoruz ve büyük bir memnuniyet duyarız. ‘Komisyondan şu olursa çekiliriz…’ Biz komisyondan çekilmek için bir şeyler bulup da onları sıralayacak değiliz. Biz ‘Anayasa masası olamaz bu masa’ dedik, bütün partiler buna iştirak ettiler ilk gün. Komisyondayız. Komisyon kuruluş amacına uygun olarak… Yani ne var kuruluş amacında? Hem terörün sona ermesi var, hem Türkiye’nin demokratikleşmesi var. Komisyon terörü sona erdirmekten vazgeçerse olmaz. Demokratikleşme adımlarını atmazsa olmaz. Komisyon kendini inkar etmedikten sonra bizim komisyondan ayrılmamız söz konusu değil. Demokratikleşme adımları ya da terörü bitirme gibi iki ana hedefi olan komisyon hedefinden şaşmazsa biz de duruşumuzu değiştirmeyiz.
“Ekrem başkan da vicdana, akla, hukuka uygun olanın bu olduğunu düşünüyor”
‘MHP Lideri Bahçeli, zulme susmamaya karar vermiş’ demiştiniz. Ekrem Bey’le görüşmenizde buna ilişkin değerlendirmesi oldu mu?
Ekrem Bey de benzer düşünüyor. O da bu şartlar altında Sayın Bahçeli’nin yapmış olduğu uyarının zaten vicdana uygun, akla uygun, hukuka uygun olduğunu söylüyor. Çünkü hukukun temel prensibidir. Bir kere tutuksuz yargılama temel prensip. İkincisi bir an önce iddianame ve hızla yargılama temel prensip. Sayın Bahçeli’nin hem kendisi, hem daha önce Milliyetçi Hareket Partisi’nden değerli hukukçuların bu konuda çeşitli açıklamaları vardı. Sayın Bahçeli’nin dünkü açıklaması da bu çerçeveyi bir kez daha çizen, net şekilde altını çizen bir açıklama. Sayın İmamoğlu da bu konudan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Zaten Sayın Bahçeli ‘Ekrem İmamoğlu suçsuz ilan edilsin’ demiyor, ‘Yargılanmasın’ demiyor. Sadece ‘Bir an önce yargılansın, bu davalardan Türkiye kurtulsun’ diyor. Terörsüz Türkiye sürecine de Türkiye’nin ekonomisine de Türkiye'nin uluslararası itibarına da zarar veren bir mesele, bu davaların Sayın Bahçeli’nin deyimiyle tavsamış olmasıdır. Bir an önce görülsün ve bitsin. Görülsün, yayınlansın, bitsin.”