Dilek İmamoğlu, lehlerine karar veren hakimlerin görevden alınmasına dikkat çekerek, “Adalet, herkes için eşit işlediğinde adalet olur ve adalet herkese lazım. Adalet işlemediğinde herkes için karanlık ve öngörülemez bir düzen olur. Bu nedenle, hukuk ve adalet mücadelesi sadece birilerinin meselesi olamaz” ifadelerini kullandı.

Seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan İmamoğlu, meselenin yalnızca adaylık olmadığını, aynı zamanda bir demokrasi ve adalet mücadelesi olduğunu vurguladı. “Hiçbir baskı ve zulüm halkın iradesini zayıflatamaz, milletin vicdanını susturamaz” diyen İmamoğlu, milyonların adil ve demokratik bir düzenin yeniden tesis edilmesi için mücadele ettiğini belirtti.

Zeydan Karalar'ın görevden uzaklaştırılmasına ilişkin karar yargıya taşındı
Zeydan Karalar'ın görevden uzaklaştırılmasına ilişkin karar yargıya taşındı
İçeriği Görüntüle

Sözcü'den İpek Özbey'in sorularını yanıtlayan İmaoğlu şunları söyledi:

"- Bir açıklamanızda 'Toplumun vicdanı kanıyor, yeter' dediniz. Karşılaştığınız insanlar size ne diyor?

Hukukun üstünlüğünün olmadığı, adaletsizlik ve haksızlıkların yaşandığı bir ülkede toplumsal barışın ve huzurun olması beklenemez. Her yeni gün ortaya çıkan usulsüzlükler, çürütülen devlet kurumları, ekonomik kriz, bütün yaz yaşanan orman yangınları, artan kadın cinayetleri… Hepimiz, her gün yeni bir acıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlarda da tüm bu yaşananların bir karşılığı oluyor elbette… Yüzlerinden, vicdanlarından, kalplerinden yükselen acıyı görebiliyorum. 'Artık yeter, bu düzen böyle gitmez' diyorlar. Hak, hukuk ve adalet için mücadele edeceklerini söylüyorlar. En çok da Ekrem’e sevgilerini iletip her zaman yanımızda olduklarını söylüyorlar.

- Lehinize karar veren hakimlerin yerinin değiştirilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu kararlarla toplumun hukuka, yargıya duyduğu güven derinden sarsılıyor. Çok temel bir sorunla karşı karşıyayız. Adalet, herkes için eşit işlediğinde adalet olur ve adalet herkese lazım… Adalet işlemediğinde herkes için karanlık ve öngörülemez bir düzen olur. Bu nedenle, hukuk ve adalet mücadelesi sadece birilerinin meselesi olamaz. Hepimiz için güvenli bir geleceği inşa etmek adına adaletin sessizliğini hep birlikte bozmalıyız.

- Sayın İmamoğlu’nun gelecek seçimlerde aday olabileceğine inanıyor musunuz?

Maalesef süreç hukuki ve adil işlemediği için önümüzdeki günlerle ilgili fikir yürütmek kolay değil. Ama şunu biliyorum ki; hiçbir baskı ve zulüm halkın iradesini zayıflatamaz, milletin vicdanını susturamaz. Adalete dönülene kadar önümüzdeki dönemde de bu mücadelenin devam edeceğini biliyorum. Hukuk işlemeye başladığı anda tabii ki Ekrem aday olabilir. Ancak tam da bu nedenle, konu sadece adaylık değil, bir adalet ve demokrasi meselesidir.

Milyonlar; adil ve demokratik bir düzenin tekrar tesis edilmesi, ülkemizin umutlu yarınları için mücadele ediyor. Bu düzen değiştiğinde de Cumhurbaşkanı kim olursa olsun, öncelikle temel değerlerimize sahip çıkılması ve toplumun vicdanının sesinin duyulması gerekir. Ben bir kişinin, tek başına sorunların çözümü olabileceğine hiçbir zaman inanmadım. Sorunlar ancak halk birlikte hareket edildiğinde sağlıklı bir şekilde çözülür."

Haberin devamı için tıklayınız…

Kaynak: Haber Merkezi