Suç örgütü yöneticiliği soruşturmasında tutuklanan ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "dava arkadaşım" dediği Selahattin Yılmaz, gazeteci İsmail Saymaz'a cezaevinden mektup yolladı. Saymaz'ın aktardığına göre, avukat aracılığıyla yollanan mektupta Yılmaz, şunları söyledi:
"Müslüman bir Türk milliyetçisi olarak Türk dünyasının bilge lideri abim sayın Dr. Devlet Bahçeli liderimin desteklemiş olduğu Cumhur İttifakı’na canımızla, başımızla, her türlü bağlıyız. Aziz İhsan Aktaş’ın doğru ya da yanlış bir kişi olup olmadığını tartışmak istemiyorum. Devlete ve hükümete faydalı bir iş yapıyorsa destekler, arkasında, önünde, yanında dururum. Aklı başında olan bir insan nasıl olur da benim onu vurdurtacağımı söyler? Kaldı ki onu vurdurtmam kimin işine yarar? Tabi ki CHP’ye yarar. Benim düşünceme göre CHP kliklerinin, (bu olayın) ses getirmesi adına bilinen bir kişiyi kullanması gerekirdi. Beni seçtiler. Bu tezgahta (amacın) hem beni yıpratmak hem Aktaş’ı benim adıma tehdit edip sindirmeye çalışarak, konuşmasını engellemek olduğunu düşünüyorum. Böyle bir akıl tutulması olabilir mi? Çok ciddi sağlık sorunu olan oğlum ile bu işi yapacağım söyleniyor. Bunu ancak alçaklar yapar. Oğlum Alperen Göktuğ bana ‘Baba sen kendini gözümün önünde öldür, ben bir ay daha fazla yaşayacağım’ dese gözümü bir an bile kırpmadan kendimi feda ederim. Bu zavallı alçak tezgahı düzenleyenler bu tezgahın içinde kalacak olanlardır.'
‘İnanılmaz bir kumpas’
Yılmaz, tutuklanmak üzere sevk edildiği İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’nde, evinin yakınındaki akaryakıt istasyonunun bir ara satışa çıkarıldığını söylüyor. İstasyonu almayı düşünüp vazgeçtiğini anlatıyor. Sonradan Aktaş tarafından satın alındığını kaydediyor. 'Operasyonlar olunca kapanmıştır. Bunu merak ettim ve birkaç kişiye sordum. ‘Operasyon yemişler’ diye bilgi aldım' diyor.
Yılmaz, suikast iddiası karşısında çok şaşkın…
Şöyle diyor:
'Aziz İhsan denilen kişi devletimize faydalı olmak için itirafçı olmuş. Bu adamı vurdurmam imkansızdır. Şu an suçsuz olduğumu nasıl anlatabilirim diye mücadele ediyorum. Siyasi görüşüm ve dini inancım olarak böyle bir adama zarar veremem. Burada ciddi bir şey var, çözemiyorum. Birisi bir tezgah kuruyor. Kurt kuzuyu yiyecek. Vurulan yoktur. Bir tokat dahi attığımız yoktur. Evine adam gönderdiğimiz yoktur. İnanılmaz bir kumpasın içindeyim.'"