CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Büyük bir mücadelede bir yolda yürüyoruz. Bu yolda bazen ‘Dar gününde dost düşman belli oldu’ dediğimiz zamanlar oluyor. Biz doğru olacağız, dost kapısını, dostluk kapısını açık tutacağız. Ama yolumuzdan asla dönmeyeceğiz. Zalimlere, kibrin esiri olanlara, adaleti değil menfaati baş tacı edenlere karşı duracağız. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olarak dergahın önündeki karadutun gölgesinde durmaya söz veriyorum. Yeri geliyor inciniyoruz. Haksızlığa uğruyoruz ama incinsek de incitmemeye, dünün mağduru olanlar bugünün zalimi olsunlar varsın ama hiçbir gün zalim olmamaya söz veriyoruz. Hacı Bektaş Veli’nin hikmetiyle, Pir Sultan’ın direnciyle, Hz. Hüseyin’in kıyamıyla, o dik duruşuyla durmaya devam etmeye, insanlığa inanmaya, kardeşliğe inanmaya, kardeşlere güvenmeye ve barışı kurmaya andolsun" dedi.

Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen 62. Ulusal, 36. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri bugün başladı. Etkinlikler, 17 ve 18 Ağustos tarihlerinde de devam edecek.

Etkinliğe, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Güngör Geçer, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ile sanatçı Zülfü Livaneli katıldı.

Etkinlikte konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün Hünkâr Hacı Bektaş Veli'nin manevi huzurundayız. Bugün Hacı Bektaş Veli Dergâhı Postnişini Veliyettin Efendi'yi ziyaret ettim. 754 sene önce Hakk’a yürüyen ama hâlâ bugünümüze ışık tutan Hünkâr’ın huzurundayız, mekânındayız. Bir yıl sonra yeniden Alevi Bektaşi yolunun muhibleri, siz dostlarla birlikte bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum” dedi.

Özel, "Bugün aslında Hacı Bektaş Veli'nin yaptıkları ve söylediklerini hatırlayarak barışın, adaletin, kardeşliğin bu topraklarda yeniden nefes almasına duyduğumuz özlemi, inancı ve kendi adımıza kararlılığı vurguluyoruz" diyerek şöyle devam etti:

"Bugün kimse hatayı kendinde görmez, suçu hep karşısında bulurken, asırlar önce ‘Her ne arar isen kendinde ara’ diyor Hünkâr. Bugün farklı düşünceler ötekileştirilirken, toplum bunun üzerinden kutuplaştırılırken, ‘Hiçbir milleti ve insanı ayıplama’ diyor Hünkâr. Daha dünyada kadının adı yokken, ‘Bizim nazarımızda kadın erkek farkı yok’ diyor Hünkar. Bugün iyilik ve kötülük menfaat terazisinde tartılırken, ‘Dini, dili, rengi ne olursa olsun, iyiler iyidir’ diyor Hünkar.

Biz biliriz ki iyilik; makamın, siyasetin değil vicdanın terazisindedir. Eğer bu ülke kurtulacaksa, bu ülke kötülüklerden arınacaksa, kalp gözüyle bakanlarla, nefis karanlığını marifet ışığıyla aydınlatanlarla, kendine ağır geleni ‘Başkasına yapma’ diyenlere kulak verenlerle kurtulacak. Bu ülke ‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım’ sözünü bir retorik, bolca tekrarlanan bir laf, neredeyse bir siyasi slogana indirgeyenlerle değil; buna yürekten inanlarla kurtulacak. ‘Kibrin kaynağı şeytan, tevazunun kaynağı rahman’ diyenlerle, mazlumun yanında, zalimin karşısında cesaretle duranlarla kurtulacak."

"Yüreğimiz hala yanmaya, Madımak’taki acı hala tütmeye devam ediyor"

"Bu topraklar çok kara kışlar, çok acı dönemler gördü. Kerbela’da akan kan Çorum’da, Maraş’ta, Sivas’ta aktı. Canlarımız Madımak’ta yandı. Yüreğimiz hala yanmaya, Madımak’taki acı hala tütmeye devam ediyor. Sokak ortasında sendikacıları, öğrencileri, gazetecileri katlettiler. Ama Hünkar’ın yolundan gidenler eline bir gün silah almadan, şiddete başvurmadan mücadele ettiler. Hünkar’ın izinden giden mazlumlar, asla zalim olmadı. Ama bugünlerde geçmişin mazlumlarının, bugünün zalimleri olduğunu, geçmişte kendine yapılanların bin fazlasını siyasi rakiplerine yapanları, kendine yapılmayanları dahi rakiplerine, onlardan kurtulmak, onları ekarte etmek için reva görenlerin yönettiği bir ülkede, yeniden kardeşliği, birliği, beraberliği tesis etmek için inançla, sabırla, azimle, cesaretle ve kararlılıkla mücadele ediyoruz."

"Bir çözüm gelecekse bir siyasi partinin lütfuyla değil; bu milletin barışa olan, kardeşliğe olan inancıyla gelecektir"

"Bugün Alevilerin çözüm bekleyen, birikmiş, ertelenmiş, bazen söz verip unutulmuş, bazen siyasete alet edilmiş sorunları halen gündemdedir. Bugün biraz önce pek çok konuşmada, çok isabetle de ifade edildiği gibi Türkiye’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan bir komisyonla yürütülecek bir sürecin içindeyiz. Elbette son birkaç yılda bizim yaşadıklarımıza, son bu iktidar döneminin ikinci yarısında siyasette DEM Parti’nin ve ondan önceki isimleriyle siyasi partilerin yaşadıklarına bakıldığında insanlar ‘Bugünkü iktidarla aynı komisyonda ne işiniz var?’ yaklaşımında bulunuyorlar. Ama şunu açıklıkla ikrar etmek lazım. Meclis bir siyasi partinin değil, milletindir.

Bir çözüm gelecekse bir siyasi partinin lütfuyla değil; bu milletin barışa olan, kardeşliğe olan inancıyla gelecektir. Onun için milletin Meclis’ini kurmuş bir siyasi partinin ve millet iradesine inanan, demokrasi fikrine sahip olanların bir mensubu olarak o komisyonda yer aldık. O komisyona en yapıcı katkıları sağlamak üzere komisyonun içindeyiz. Geçtiğimiz hafta yapılan değerlendirmelerde o komisyona 29 ana başlıkta, 29 maddelik bir demokratikleşme paketi sunduk. O demokratikleşme paketi ki hem Kürt sorununun çözümüne katkı sağlaması, hem Alevi canların birikmiş sorunlarını çözmesi açısından önemli maddelerin, önemli içerikleri bünyesinde bulunduruyor. Hiç şüphe yok. ‘Sorunu tümüyle, tamamen çözecek her şeyi biz önerdik’ demiyoruz. Bu bizim önerimiz. Ama bunun dışında da komisyonun; derneklerin, vakıfların, sivil toplum örgütlerinin, toplumun tüm kesimlerinin sesine kulak vermesi, onların katkılarını alması ve partilerin kendi çıkarlarıyla değil ülkenin ortak çıkarlarıyla, barışı, eşitliği, kardeşliği esas alan bir süreci yürütmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz."

"Madımak’ın utancıyla devlet hala yüzleşmemiştir"

"Hiç şüphesiz, cemevleri ibadethaneleridir. Yıllara sari bu sorun bir an önce ve öncelikle çözülmelidir. Toplumsal barış ve kardeşliği perçinlemek için cemevlerine ibadethane statüsü verilmeli ve bu konuda Meclis’e verilmiş sayısız kanun teklifi diğer siyasi partilerden de gelen olumlu söylemler ve önümüzdeki döneme yönelik olumlu beklentiler de göz önüne alındığında Meclis açıldığında yapılacak ilk işlerimiz arasında yer almalıdır.

Herkesten yapıcı bir tavır, destekleyici bir tavır bekliyoruz. Cemevlerinin ibadethane yapılmasıyla ilgili yaklaşımın yanı sıra, ÇEDES programı adı altında, eşit eğitimin, tarafsız eğitimin örselendiği, Kültür Bakanlığı’na bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adıyla Alevilerin kabul etmediği ve maalesef Kültür Bakanlığı’na bağlanarak, meselenin zihinde nasıl konumlandırıldığının itiraf edildiği bir yapıyla karşı karşıyayız. Madımak’ın utancıyla devlet hala yüzleşmemiştir. Bu anlayışı değiştirmek için Madımak utanç müzesi olana kadar aynı kararlılığı sürdürüyoruz.

Dışişleri Bakanı Fidan, Ukraynalı mevkidaşı Sibiha ile görüştü
Dışişleri Bakanı Fidan, Ukraynalı mevkidaşı Sibiha ile görüştü
İçeriği Görüntüle

Geçen yıl burada Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ile beraberdik. Ama 19 Mart’ta onu aramızdan aldılar. Bugün tam 150 gün oldu, suçsuz yere bir zindanda tutuluyor. Ben geçen sene birlikte açtığımız, KİPTAŞ’ımızın yaptığı mihmandar evinde kendisiyle ortak dairemizi bugün ziyaret ettim. Geçen sene dairenin bir anahtarını bana verirken, ‘Burası benim aileme de sizin ailenize de boş kaldığında pek çok aileye de yeter’ demişti. O küçücük daireden daha küçük bir hücreden burayı izlediğini, buradaki canlara duyduğu özlemi bir kez de ben ifade etmek isterim."

"Güvendiğin padişahın, o da bir gün devrilir"

"Büyük bir mücadelede yolda yürüyoruz. Bu yolda bazen ‘Dar gününde dost düşman belli oldu’ dediğimiz zamanlar oluyor. Pir Sultanlar kalır, Pir Sultanlar kalacak. Yürü bre Hızır Paşa, senin de çarkın kırılır. Güvendiğin padişahın, o da bir gün devrilir. Yürüdüğümüz yolu Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin, Pir Sultan’ın, Abdal Musa’nın, Mevlana’nın, Yunus Emre’nin ve nice eren ve evliyaların öğretileriyle aydınlatmaya devam edeceğiz. Biz doğru olacağız, dost kapısını, dostluk kapısını açık tutacağız ama yolumuzdan asla dönmeyeceğiz. Zalimlere, kibrin esiri olanlara, adaleti değil menfaati baştacı edenlere karşı duracağız. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olarak dergahın önündeki karadutun gölgesinde durmaya söz veriyorum. Yeri geliyor inciniyoruz. Haksızlığa uğruyoruz. Ama incinsek de incitmemeye, dünün mağduru olanlar bugünün zalimi olsunlar varsın ama hiçbir gün zalim olmamaya söz veriyoruz. Hacı Bektaş Veli’nin hikmetiyle, Pir Sultan’ın direnciyle, Hz. Hüseyin’in Hüseyin’in kıyamıyla, o dik duruşuyla durmaya devam etmeye, insanlığa inanmaya, kardeşliğe inanmaya, kardeşlere güvenmeye ve barışı kurmaya andolsun."

Dostluk ve Barış Ödülü Zülfü Livaneli'ye verildi

Etkinlik kapsamında ödül töreni de yapıldı. Kültür Sanat Ödülü, İBB Başkanvekili tarafından sanatçı Erdal Erzincan’a; Akademik Araştırmalar Ödülü, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan tarafından Şah Hüseyin Şahin’e; Dostluk ve Barış Ödülü, CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından sanatçı Zülfü Livaneli'ye takdim edildi. "Yaşayan İnsan Hazinesi Hizmet Ödülü", Alevi dedesi Mustafa Özgün'e değer görüldü.

Kaynak: Haber Merkezi