CHP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, bilirkişi S.B. hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle hakim karşısına çıktı. Mahkeme davayı 12 Aralık'a erteledi. Silivri'de mahkemeye katılan CHP Genel Başkanı Özür Özel, duruşma sonrası açıklamalarda bulundu.

Özel, görevinden uzaklaştırılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik için CHP avukatlarının itirazını İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin reddetmesine tepki gösterdi. Çelik'in 24 Eylül'de yapılan kongrede bir kez daha İstanbul İl Başkanı seçildiğini anımsatan Özel, "Mazbatamızla birlikte il başkanımız resmen göreve başlayacak. 45. Asliye kumda oynamaya devam etsin" ifadelerini kullandı.

Özel'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Yarın öbür gün de buraya çirkin davası için geleceğiz"

"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ilk basın açıklamasıyla efendim 560 milyarlık büyük yolsuzluk deyip de sonra İBB'nin Ekrem Bey'in dönemi boyunca bütün bütçesinin 460 milyar lira olarak çıktığı bunun da yüzde 70'inin personel maaşı olduğu bütün hizmetlerin toplamının ve maaşların toplamının ve 460 milyar olduğu büyük yalanıyla ortaya çıkan yalanı ortaya çıkaran ve her gün ortaya attıkları bir iftiranın çürüdüğü ve iddianamenin yazılamadığı davayı daha bekliyoruz.

İddianame çıkacak ki burada yargılanmayacağız. Bu kumpasçıları yargılayacağız. Hadi bakalım bugüne kadar attığınız bu yalanları yazın bakalım iddianameye. Koyun kanıtını, koyun şahidini, koyun ispatını da görelim dediğimiz davalar başlamış değil.

AK Parti’de 3 günde 8 il başkanı neden istifa etti? İşte sebepleri
AK Parti’de 3 günde 8 il başkanı neden istifa etti? İşte sebepleri
İçeriği Görüntüle

Bugün ne vardı? Bugün bilirkişi davası vardı. 8.000 tane bilirkişiden Ekrem İmamoğlu'na gelince kurayla hep aynı bilirkişi çıkıyormuş ya milyarda bir ihtimal. Bilir kişinin de adı satılmışmış. Satılmış bilirkişi dendi diye hakaret olmuşmuş. Onun üzerinden Ekrem İmamoğlu'na ceza verilsinmiş davası. Mesela Ahmak davası vardı.

Geçen İstinaf'ın onayladığı. Süleyman Soylu Ekrem İmamoğlu'na yurt dışına çıkıp Türkiye'den şikayet eden ahmak deyince Ekrem İmamoğlu ona cevaben İstanbul seçimlerini iptal ettiren ahmaktır demiş. Efendim güya bu sözü Yüksek Seçim Kuruluna heyet halinde görev yapan seçim kuruluna hakaretmiş. O dava görüldü. Yarın öbür gün de buraya çirkin davası için geleceğiz.

Ekrem İmamoğlu bir savunma sanayi fuarını gezerken Tayyip Erdoğan'ın gazına gelmiş bir genç Ekrem İmamoğlu'na "Ya sen dün daha Van Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan'ı ağırlıyordun. Ne yüzde savunma sanayi fuarına geldin deyince arkadaşım sen işine bak. Bunu seninle sonra konuşuruz" deyince o hala bağırınca bu yaptığın çirkin siyaset. Gerçekten çirkinsin demiş.

"İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı yapmayız davaları"

Buna dava açıp siyasi yasak getirmeye çalışıyorlar. Değerli vatandaşlarımız bilsin ki Ahmak davası, Çirkin davası, Satılmış davası nereden tutturabiliriz de Ekrem İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı yapmayız davalarıdır.

Diplomasını iptal edenler diploma bir yerlerden geri dönerse bu davalardan birini tutturalım diyorlar. Çünkü öbür esas tutuklu bulunduğu davada daha iddianame yazacak takatları yok. Me leri yok. Çünkü başta ortaya koydukları gizli tanıkların laflarını ispatlayamadılar.

İftiracıların laflarını Bir sürü iftira metnini bu böyle bir puzzle gibi yani yapboz başka tahtanın yapıştırılacak yer başka tahta. Hiçbiri bir yere uymuyor. Uyduramadılar. O yüzden böyle işlerle meşgul ediyorlar. 2 yıl ceza veririm, 3 yıl ceza veririm de onun adaylığına engel olur muyum diye. Bunun için buradaydık. İllallah ama inadına geliyoruz. Salonu gördünüz. Dip diri, capcanlı Cumhuriyet Halk Partisi örgütü, Ekrem İmamoğlu'nu seven, onu Cumhurbaşkanı aday yapmış olanlar sabahın erken saatlerinde cıvıl cıvıl salona giren Ekrem İmamoğlu'nu dakikalarca alkışlıyorlar.

"Kendi ittifakı İmralı'daki Abdullah Öcalan'a kurucu önder diyor"

Onun Cumhurbaşkanı adaylığını kendi dilleriyle bir kez daha tescil ediyorlar. Orada 12 metrekarelik zindanından dimdik ayakta yargılanmayan, yargılayan bir yiğit karşısında da gözüne bakamayan bir iddia makamı var. Çünkü iddia makamı bir bütün. Buradaki savcı beye ne diyelim ona? O iddianameyi yazan değil ama iddianameyi savunmak zorunda olan kişi olarak Ekrem Başkan bütün mevzuları anlattıkça gözünün içine bakamıyor. Önüne bakıyor. Yargılanmayan, yargılayan bir pozisyondayız. Çünkü karşımızdakilerin aciziyeti de o kadar komik bir duruma düşmüş ki işte söylediğim gibi bu yaptığın çirkin siyaset lafına hakaretten dava açan zihniyetten ne olacak yani? Tabii bir de Ekrem Başkan'a o lafları söyleyen kişiyi bir bir o dava görüldüğünde gelip görelim. Van Büyükşehir Belediye Başkanına o gün İstanbul Büyükşehir'de ağırladı diye teröristleri ağırlıyor diyorlardı. Şimdi kendi ittifakı İmralı'daki Abdullah Öcalan'a kurucu önder diyor. Kendi ittifakı bütün bu Kayyım atanan belediyeler başta Van Belediyesi bir an önce iade edilmelidir diyor. Artık oralarda havalar ısındı. Oralarda sorun yok, suç yok, iyi ilişkiler var. Bakalım o kullandıkları o gün Ekrem Başkan'ın üstüne yollayıp da dava açabilmek için tahrik ettirdikleri aparat çocuk ne diyecek? Hadi çirkin demiyor. O güzel çocuğu bekliyoruz gelecek davada. Bakalım burada gelip ne diyecek? Tabii biz de bir an önce bütün kayyım atanan belediyelerin iadesini yıllardır siyaset yapılıyor diye terörist ilan edilen herkesin özgürlüğüne kavuşmasını, ailesine kavuşmasını, siyasete dönmesini ümit ediyoruz, bekliyoruz. Bunları ifade etmiş olayım. Son olarak da biz tabii burada işin aslıyla ilgilenirken işin paslı taraflarıyla ilgilenen Asliye Hukuk Mahkemesi bir çürümüşlüğü sürdürmeye çalışan 45. Asliye Hukuk Mahkemesi de orada durdu. Kamuoyunda bir yanlış değerlendirme bazı Twitter hesaplarında gördüm, düzelteyim. Biz İstanbul'daki bu İl Kongresi'nin iptali için defalarca Asli Hukuklara mahkemeler açıldı.

"Özgür Çelik pazartesi göreve başlayacaktır"

Durdurmaya çalışıyor yine karar alıyor. En son Olağanüstü İl Kongresine ekip yolluyor, icra memuru yollayıp delegenin iradesini hacz etmeye çalışıyor utanmazlar. En son YSK bir daha toplandı. Aynı 5 kararı bir daha hatırlattı. Burada bir aparat kendince yapabilecekmiş gibi çatır çatır da bütün Türkiye'de bütün takvimler işliyor. İl Kongre İlçe kongreleri yapılıyor. İl Kongreleri'nin takvimi geldi. Bütün bunların hepsi konusuz kalacak. O buradan çırpına dursun. Hukuku katletmek için. O yüzden bugün nihayet verdiği kararla parti üzerinde gölge etmemeye karar vermiştir. Biz güneşi başka yerde ararız. İstinafa gideriz, başka yere gideriz. Ama tamamen hukuksuzdur. Pazartesi günü düzenlenecek ve teslim edilecek mazbatamızdan birlikte il başkanımız resmen görevine başlayacaktır. Asliye 45'te kumda oynamaya devam etsin. Bu yaptıkları ileride inşallah bir gün biri geçip karşısına soracak. Ya sen bu kadar açık bir hukuk ihlalini nasıl yaptın kardeşim ya? Hiç mi utanmadın YSK sana anayasayı hatırlatıyor. Kendi kanununu hatırlatıyor. Her karar aleyhine çıkıyor hiç mi utanmadın diyecekler. Bakalım ne diyecek. O hakimlikten geçmiş. Ben burada görevimi yapayım. Dün de AK Partiliydim. Eğer başarırsam AK Parti kalırsa bana sahip çıkar. AK Parti giderse nasıl bakacaksın yüzümüze? Nasıl dolaşacaksın insan içinde? Onu göreceğiz bakalım. Bu arada şunu da söyleyeyim. Bu hakimin karşı tazminat davası açacağız. Ayrı konu. Bu hakimin de tazminat davasıyla birlikte davalık olduk artık adamla. Reddi hakim talep edeceğiz. Daha da bu mahkememize gün vermiş Ekim ayı içinde o mahkemede de muhatabımız bu hakim olmayacak. Davamızı açıyoruz. Davalık olduğumuz hakimin bize bir mahkemede bir daha karşımıza çıkmasını da kabul etmiyoruz. Tüm Cumhuriyet Halk Partililer olarak hukuk yolları üzerinden iki elimiz yakasındadır. Bundan sonra o kaçacak biz kovalayacağız. Hukuken. O kaçacak biz kovalayacağız adalet tecelli edene kadar.

“Komisyon Cumhur İttifakı'nın tapulu malı değildir”

Cumhuriyet Halk Partisi bu meseleler meclis çatısı altında görüşülmelidir dediği günden bugüne aynı fikri tutarlılık içindedir. Komisyon AK Parti'nin tapulu malı değildir. Komisyon Cumhur İttifakı'nın değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Dolayısıyla milletindir. Ben bilmiyor muyum? Biz komisyondan kalkalım diye her şeyi yaptıklarını. Biz kalkalım kendi beceriksizliklerini, kendi kötü niyetlerini kendi içlerindeki anlaşmazlığı Cumhuriyet Halk Partisi'ne fatura etsinler. Sayın Ekrem İmamoğlu'nun bugün ifade ettiklerini ilk günden beri ben de komisyondaki üyelerimiz de söylüyor. Kardeşim çözüm diye geliyorsunuz. Barış diye geliyorsunuz. Hala kayyumlar var. Hala kent uzlaşısından tutuklular var. Halen daha AİHM kararlarına rağmen Kavala, Demirtaş Yüksekdağ AİHM kararına rağmen Atalay içeride. Hem bir yandan bir hukuk oluşturmaya çalışıyorsunuz. Bir yandan mevcut hukuka en üst hukuk normumuz, toplum sözleşmemiz Anayasaya uymuyorsunuz. Bu çelişkiler AKP'nin cevaplaması gereken çelişkilerdir. Cumhuriyet Halk Partisi tutarlılık içinde doğru yerde durur. Kimsenin bunu suistimal etmesine izin vermez. "CHP'nin olduğu komisyondan değil olmadığı komisyondan korkun" demiştim. Anketlerde ben bu sözleri söylediğimde CHP'nin komisyonda bulunmasına olan destek şu an 3 katına çıkmış durumda.

Çünkü millet CHP'nin orada bulunmasını kendisine güvence olarak da görüyor. CHP'nin oradaki haklı mücadelesini, tespitlerini ya da eğer işler yolunda gitmiyorsa bu konudaki CHP'nin duruşunu da görüyor. O açıdan pozisyonumuzda herhangi bir değişiklik yok. Ekrem Başkanla bu konuda aynı yaklaşım içindeyiz ve aynı hatırlatmaları yapmaya devam edeceğiz.

Biliyorsunuz ben Erdoğan'a Mecliste yaptığımız görüşmeler sırasında, Meclisi Filistin için olağanüstü toplantıya çağırdığımızda da Filistin konusunda cesaret gösterilmesini, Türkiye'deki bütün liderlerin birlikte Filistin'e gitmemizi teklif etmiştim. Bunlara cevap vermediği gibi Filistin'e yukarıdan insani yardım atmayan neredeyse tek ülke bizimim olduğumuzu, Kanada'nın bile gelip attığını niye atmadığımızı sormuştum ve Sumud filosuna Filistin'deki ablukayı kırmayı yönelik filoya mutlaka destek verilmesi gerektiğini söylemiştik.

Kaynak: Haber Merkezi