AK Partili milletvekillerinin televizyon programlarında daha az görünmesi ve bu boşluğun gazeteciler tarafından doldurulduğu yönündeki tartışma, köşe yazarları arasında karşılıklı açıklamalarla devam ediyor.

Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat’ın, AK Partili milletvekillerinin televizyon programlarına çıkmaması nedeniyle bazı gazetecilerin siyasi parti sözcüsü gibi davrandığını dile getirdiği yazıları, medya dünyasında tartışma yarattı. Tartışmaya ilk olarak Cem Küçük’ün ardından Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan da dahil oldu.

Hilal Kaplan, Fırat’ın “Şimdi iğneyi batırma zamanı” başlıklı yazılarına atıfla kaleme aldığı “İğneyi batıralım” başlıklı yazısında, eleştirilerin yanlış noktaya yöneldiğini ifade etti. Kaplan, eleştiri yapılacaksa bunun daha etkili ve doğru adreslere yönelmesi gerektiğini savundu.

Kaplan yazısında, AK Parti’yi açık biçimde destekleyen yorumcuların hem iktidar çevreleri hem de muhalefet tarafından eleştirildiğini öne sürerken, siyasi pozisyonunu net şekilde ortaya koymayan bazı gazetecilerin ise siyasetle daha ayrıcalıklı ilişkiler kurabildiğini iddia etti. Medya-siyaset ilişkilerinin, ideolojik duruştan ziyade güç dengeleri ve erişim imkânları üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Üç ilde uçak seferleri iptal edildi
Üç ilde uçak seferleri iptal edildi
İçeriği Görüntüle

AK Partili siyasetçilerin önemli bir bölümünün televizyon programlarına katılmaktan ve sosyal medya üzerinden açıklama yapmaktan kaçındığını ifade eden Kaplan, bu durumun siyaset yorumcularının daha görünür hale gelmesinde etkili olduğunu dile getirdi.

Tartışmanın başlangıcında yer alan Hande Fırat, 23 ve 25 Aralık tarihli köşe yazılarında, siyasilerin savunması gereken görüşlerin gazeteciler tarafından dile getirildiğini belirterek, bu durumun gazetecilik mesleği açısından sorunlu olduğunu ifade etmişti. Fırat’ın yazılarına ilk yanıt, TGRT programcısı ve Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük’ten gelmiş, Küçük söz konusu eleştirilerin kendisini hedef almadığını savunmuştu.

Kaynak: Haber Merkezi