Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Orta Vadeli Program, makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmeyi, mali disiplini kararlılıkla sürdürmeyi ve enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirerek, fiyat istikrarını sağlamayı amaçlamaktadır." dedi.
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi Basın Bilgilendirme Toplantısı ve Bütçe Bağlama Töreni'nde konuştu.
2026 yılı Bütçe Kanunu teklifini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunacaklarını belirten Yılmaz, bütçenin ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını diledi.
2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'ın Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığınca hazırlandığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayıyla 7 Eylül 2025'te yayımlandığını anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Böylece 2026 yılı bütçe süreci başlamıştır. 12. Kalkınma Planı'nda ortaya konulan vizyon doğrultusunda hazırlanan Orta Vadeli Program, makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmeyi, mali disiplini kararlılıkla sürdürmeyi ve enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirerek, fiyat istikrarını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, ekonomi genelinde üretkenliğin artırılmasını, AR-GE ve yenilikçilik ekosisteminin geliştirilmesini, yeşil ve dijital ekonomiye geçiş sürecinde teknolojik dönüşümün hızlandırılmasını, beşeri sermayenin güçlendirilmesini, iş gücü piyasasının daha etkin bir yapıya kavuşturulmasını hedefliyoruz. Diğer taraftan, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, afetlere dirençliliğin artırılması ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılması yoluyla sürdürülebilir büyümenin sağlanması da amaçlarımız arasında yer almaktadır. İlgili paydaşlarla istişare içerisinde ortaya konulan bu hedef ve politikalar, Türkiye'nin küresel ekonomideki rekabet gücünü artırırken, elde edilen refahın toplumun tüm kesimlerine dengeli ve kapsayıcı biçimde yansıtılmasını temin edecektir. Kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınma perspektifi ile hazırlanmış olan 2026 yılı bütçesi tüm bu özellikleri ile 'istikrar ve refah' bütçesidir."
"Verimliliği ve rekabetçiliği artırmayı amaçlayan bir bütçe"
Yılmaz, 2026 bütçesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gösterdiği vizyon ve talimatlar doğrultusunda tüm bakanlıklar, bağlı ve ilgili kamu kurum ve kuruluşların katkılarıyla tamamlanıp, TBMM'ye sunulmaya hazır hale getirildiğini belirterek, "2026 yılı bütçesi AK Parti hükümetlerimizin 24'üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 8'inci, Türkiye Yüzyılı'nın ise 3'üncü bütçesidir. Bu kadar uzun süre ve kesintisiz bir şekilde bütçe hazırlama imkanı siyasi istikrarın en temel göstergesidir. Son 23 yılda sağladığımız ekonomik ve sosyal başarılarda bu istikrar en temel faktör olmuştur. Bizlere bu yetkiyi veren aziz milletimize şükran duyuyoruz." dedi.
Türkiye'ye yakın bölgede yaşanan jeopolitik gerilimlere ve küresel belirsizliklere rağmen 21. yüzyılı "Türkiye Yüzyılı" yapma hedeflerine ilişkin çalışmaları kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Güçlü ve müreffeh Türkiye vizyonumuzla insan odaklı bir anlayışla milletimizin ihtiyaçlarını karşılama kapasitemizi sürekli artırıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde özellikle ulaştırma, enerji, sağlık ve dijitalleşme alanlarında yaptığımız yatırımlarla son 23 yılda ülkemizin fiziki altyapısında büyük ilerlemeler sağladık. Bugünün önceliği ise kamu altyapı yatırımlarını daha etkin hale getirmek ve özel sektör yatırımlarını destekleyecek şekilde üretim ve ticaret altyapısını güçlendirmektir. 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz, kaynak verimliliğini artıran ve çevresel sürdürülebilirliği önceleyen, yeşil ve dijital dönüşüm politikaları ile üretim süreçlerinde verimliliği ve rekabetçiliği bütüncül olarak artırmayı amaçlayan bir bütçedir."
"2026 yılında, işsizlik oranının yüzde 8,4'e gerilemesi beklenmektedir"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, küresel ölçekte enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı politikaların, dış talebi zayıflattığını belirterek, şöyle konuştu:
"Ülkemizde dezenflasyon politikalarının uygulandığı bir konjonktürde, ekonomimiz 2024 yılında yüzde 3,3 oranında büyüme sağladı. 2025 yılında da ekonomimizin yine yüzde 3,3 büyümesini öngörüyoruz. 2026 yılında da büyüme kompozisyonunda dengelenen yapının korunmasını hedefliyoruz. Küresel ölçekte süren belirsizlikler ve ılımlı küresel büyüme görünümünün etkisiyle Türkiye ekonomisinin, 2026 yılında yüzde 3,8 oranında büyümesi beklenmektedir. Bu dönemde enflasyondaki düşüşün kalıcı hale gelmesiyle makroekonomik temeller daha da sağlamlaşırken, öngörülebilirlik, yatırımlar ve verimlilik artışları için elverişli ortam daha da güçlendirilecektir. 2024 yılında istihdamımız yaklaşık 988 bin kişi artarken istihdam oranı 1,2 puan yükselmiştir."
"Tek haneli enflasyon oranlarına kalıcı biçimde ulaşmak temel hedefimiz olmaya devam edecektir"
Yılmaz, para ve maliye politikaları ile yapısal dönüşümleri içeren bütüncül program çerçevesinde dezenflasyon sürecini kararlılıkla sürdüreceklerini bildirdi.
Uygulamakta oldukları arz yönlü tedbirlerin de etkisiyle 2026'nın sonunda, tüketici fiyat artışının yüzde 16 oranında gerçekleşmesini beklediklerini aktaran Yılmaz, "Para politikasında korunan sıkı duruş, maliye politikasının tutarlı ve disiplinden taviz vermeyen çerçevesi ile öngörülebilir politika adımlarımızın sağladığı güven ortamı sayesinde, enflasyonla mücadelemiz kararlılıkla devam edecek, fiyat istikrarı sağlanarak tek haneli enflasyon oranlarına kalıcı biçimde ulaşmak temel hedefimiz olmaya devam edecektir." diye konuştu.
Bu dönemde, toplam talep koşullarındaki dengelenmenin enflasyondaki düşüş sürecine katkı verdiği desteğin korunmasının sağlanacağını, arz yönlü politikalarla üretim kapasitesinin güçlendirileceğini belirten Yılmaz, yatırım ortamı iyileştirilerek verimlilik artışının teşvik edileceğini söyledi.
Yılmaz, büyüme kompozisyonu dengeli bir yapıda devam ederken, dezenflasyonla uyumlu, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik büyüme patikasında ilerlemenin sağlanacağını vurguladı.