Trump, 'aşırı solcu” olarak nitelendirdiği bir rakibe atıfta bulunarak, “Arjantin’i bu hale getiren felsefe buydu. Eğer Milei kazanmazsa, ABD olarak zamanımızı boşa harcamayacağız,” dedi.
Milei’nin ekonomi politikalarının referandumu niteliğindeki seçimlerin yanı sıra, kendisi de 2027’de yeniden seçilmek için yarışacak.
Trump, Beyaz Saray Kabine Odası’nda Milei ile öğle yemeği öncesinde yaptığı açıklamada, “Birinin göreve gelip bu ülkenin vergi mükelleflerinin parasını çarçur etmesine izin vermeyeceğiz. Buna müsaade etmeyeceğim,” dedi.
“Eğer kaybederse, Arjantin’e karşı cömert olmayacağız,” diye ekledi.
20 milyar dolarlık paket tartışması
Trump yönetimi, geçen ay duyurduğu Arjantin’e 20 milyar dolarlık yardım paketinin bir “kurtarma paketi” olmadığını savunuyor. Trump ise bu desteği, “komşulara yardım” olarak tanımladı: “Bu, büyük bir felsefenin büyük bir ülkeyi ele geçirmesine yardım etmekten ibaret. Arjantin gördüğüm en güzel ülkelerden biri ve başarılı olmasını istiyoruz, hepsi bu.”
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Milei’nin koalisyonunun yaklaşan seçimlerde “iyi bir sonuç alarak reform ajandasını sürdüreceğine” inandıklarını söyledi.
Trump, Milei’yi “tam anlamıyla MAGA” olarak niteledi. ABD’de “Make America Great Again” sloganının kısaltması olan bu ifade, bu kez “Make Argentina Great Again” (Arjantin’i yeniden büyük yap) anlamında kullanıldı.
Arjantin’de muhalefetten tepki
Trump ve Milei’nin Beyaz Saray buluşması Arjantin’de büyük yankı uyandırdı. Sol eğilimli Peronist muhalefetin lideri ve eski devlet başkanı Cristina Fernández de Kirchner, sosyal medyada şu mesajı paylaştı: “Trump’tan Milei’ye: Anlaşmalarımız seçimleri kimin kazandığına bağlı. Arjantinliler... ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz!”
Kirchner, yolsuzluk iddiasıyla aldığı 'yolsuzluk' cezasına rağmen Peronizmin en etkili figürü olmayı sürdürüyor. 1940’larda doğan Peronizm, uzun yıllar boyunca Arjantin siyasetinde belirleyici bir güç olmuş, sendikal hakları savunan esnek bir popülist hareket olarak biliniyor.
Milei’den Trump’a övgü: Liderliğinize minnettarız
Milei ise toplantı öncesi ve sırasında Trump’a övgüler yağdırdı: “Bu anlarda Trump’ın büyük liderliğine şükranlarımızı sunuyoruz. Arjantin’i özgürlük ve refahın güçlü bir örneği haline getirebiliriz.”
Milei’nin bu stratejisi, ekonomik darboğazdaki ülkesini Trump yönetiminin en yakın müttefiklerinden biri haline getirdi.
Kur krizi ve ABD müdahalesi
Trump yönetimi, geçen ay Milei’nin partisinin yerel seçimlerde aldığı ağır yenilgi sonrası Arjantin’in para piyasalarına doğrudan müdahale ederek olağandışı bir adım attı.
Muhalefetin çoğunlukta olduğu Kongre’de yaşanan tıkanmalar ve seçim yenilgisi, ülkede güven krizine yol açtı. Buenos Aires eyaletinde seçmenler, art arda yükselen işsizlik, daralan ekonomi ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle hükümete tepkilerini sandıkta gösterdi.
Yatırımcılar Arjantin tahvillerini elden çıkardı, peso hızla değer kaybetti. Hükümet, para birimini desteklemek için IMF ile yapılan 20 milyar dolarlık anlaşma kapsamında belirlenen bant aralığını korumaya çalışırken, döviz rezervleri hızla eridi.
Milei, Eylül sonunda New York’taki BM Genel Kurulu sırasında Trump’la görüşerek yardım istedi. Bu görüşmenin ardından Hazine Bakanı Bessent, 20 milyar dolarlık yeni bir destek sözü verdi.
Ancak Arjantin’in, IMF’nin hâlihazırda verdiği aynı tutardaki krediye ek olarak ABD’ye bu borcu nasıl ödeyeceği belirsizliğini koruyor. Daha önce IMF’den alınan 40 milyar dolarlık bir kredi de bulunuyor.
Tüm bu yardımlara rağmen Milei hükümeti, IMF’nin döviz rezervlerini güçlendirmeye yönelik hedeflerini kaçırdı.
ABD’nin eski Hazine yetkilisi Brad Setser, “ABD, Arjantin’in IMF’den 14 milyar aldıktan bu kadar kısa süre sonra yeniden 20 milyar istemesinden endişe duymalı,” dedi.
Radikal kemer sıkma politikaları halkı zorluyor
2023 sonunda göreve gelen Milei, selefi solcu yönetimden devraldığı “sorumsuz kamu harcamalarını” ortadan kaldırma sözüyle iktidara geldi.
Ancak “ekonomiye testere vurma” vaadiyle yürüttüğü radikal kemer sıkma programı, ülke ekonomisini canlandırmak yerine durgunlaştırdı. Enflasyon ve işsizlik yükselirken, halkın sabrı giderek tükeniyor.