AK Parti kurulduğu tarihten bu yana tam 21 yıldır hiç yenilmedi.

En zor dönemlerde bile AK Parti, kullandığı cesur söylemlerle ve stratejilerle ipi hep önde göğüsledi.

21 yıllık AK Parti tarihinde en vurucu söylem hep “istikrardı ve yola devam”dı.

Bugün seçimlere 9 günden az bir vakit var; anketler AK Parti’nin ilk genel seçim yenilgisini tadabileceğini öngörüyor.

Olası bir yenilgi AK Parti için siyasi hazin bir sonuca dönüşebilir.

Bunu öngören Erdoğan seçime doğru son bir hafta kala “korku” üzerinden yoğun bir çalışma yürütüyor.

Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu ise Erdoğan’a yanıt vermekten uzak durup “umut” üzerinden kampanyasını yürütüyor.

Cumhur İttifakı ve Erdoğan tam anlamıyla fireni patlamış kamyon gibi gidiyor; söylemleri serseri mayın gibi nerde nasıl patlayacağı belli değil.

Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu’nda ise tam tersi “sakin güç”; sabırlı, vaatlerde bulunuyor, yumuşak üslup, kucaklayıcı söylemler, kavga ve polemiklerden imtina ediyor.

Son haftanın dili “korku” ve “umut” gözüküyor.

KILIÇDAROĞLU’NUN EKONOMİ YÖNETİMİ NASIL OLACAK?

Millet İttifakı’nda ekonominin başına kim geçecek sorusu şu ana kadar cevabını bulmadı.

Kılıçdaroğlu evinin mutfağında Ali Babacan ile birlikte kameraların karşısına geçti.

Her iki lider ekonomik ve sosyal meseleler üzerinden toplam 10 dakikalık bir konuşma gerçekleştirdiler.

Bu konuşma ittifak içerisinde tepkiye sebep oldu.

İYİ Parti, ısrarlı bir tavırla ekonomi yönetimini istiyor.

Hatta Akşener “ekonominin patronu Bilge Yılmaz olacak” diye söyledi.

Ekonomi yönetiminde uzlaşının nasıl olacağı merak ediliyor.

Konuşulanlara göre; Babacan cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ekonominin dümenine, Hazine Bakanlığı’na Bilge Yılmaz, Maliye Bakanlığı’na ise CHP’den bir isim.

İstanbul mitinginde bu bakanların açıklanabileceği de dillendiriliyor.

HATAYA SEVK ET POLİTİKASI

Cumhur İttifakı ve Erdoğan son 10 gündür baş döndürücü şekilde sözde projeler ve açılışlar yapıyor.

Erdoğan’ın kurmayları bir taraftan darbe meselesini, diğer taraftan terör üzerinden sert bir kampanya yürütüyor.

Belli ki bu dozu artırıp muhalefetin sinir uçlarına dokunup hatalar zincirine çekmek istiyor.

Aynı zamanda TV programlarında rahatmış gibi davranıp psikolojik harp taktiği uyguluyorlar.

Ama içlerinde çok gergin ve stresliler.

Kaybetme refleksi yüzlerine ve konuşmalarına yansıyor.

AK PARTİ KÜRT SEÇMENE ULAŞAMIYOR

Bugünlerde AK Parti’nin en fazla zorlandığı meselelerin başında Kürt seçmene ulaşmak geliyor.
AK Parti Kürt seçmenle temasa geçmek için Huda Par ile ittifakını somutlaştırdı.

Huda Par’da bu karşılığı artırmak için Barzani ile görüşmelerini artırdı.

Bu gelişmelerin Kürt seçmeni ne kadar etkileyeceğini seçimlerde göreceğiz.

Ama sahada gözüken; AK Parti, HDP’nin güçlü olduğu illerde miting yapamıyor.

AK Parti’nin bu bağlamda, Kürt seçmenle iletişim kurmak için “bir söz, söylem” bulamadığı, “isimler bulamadığı” ve “kurumlar bulamadığı” net bir şekilde okunuyor.

Huda Par’da bu boşlukta AK Parti’nin temas kurduğu tek Kürt yapısı…

AK PARTİ HEDEF VEKİL SAYISI

Önceki yazımda AK Partili vekil adaylarının Erdoğan’ın partisine oy istememesinden dolayı tepkili olduğunu söylemiştim.

Listelere olan tepki sürüyor.

Birçok il başkanı, ilçe başkanını, parti yöneticisini sahaya çıkartmakta zorlanıyor.

Bu tablonun AK Parti’nin vekil sayısını 240’a kadar düşürebileceği konuşuluyor.

Özellikle daha önce siyaset yapmamış, genel merkezden taşra illerine gönderilen isimlere olan tepkiden dolayı vekil sayısının daha fazla düşebileceği de dile getiriliyor.