Dursun Erkılıç
Kısa süre öncesine kadar Türkiye’nin ihracattaki lokomotif sektörü olan tekstil yatırım, üretim, istihdam ve ihracat alanındaki olumsuz rakamlarla gündemde. Daha da kötüsü, kurulu fabrikalar sökülüp Mısır başta olmak üzere başka ülkelere götürülüyor.
Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, sektörde yaşanan olumsuzlukları değerlendirirken, önce "Hazır giyimde ithalat patladı, cari açığa 776 milyon dolarlık darbe" diye özetleyebileceğimiz rakamlar sundu ardından da "Bu sektör ölürse, etkisi kolay kolay atlatılamaz." diyerek herkesi göreve çağırdı.
Son iki yıla bakmak bile yeterli
Sektöre ilişkin son iki yılın verilerine bakılınca ortaya çıkan manzara şu:
“Türk hazır giyim sektörü, 2023 yılında dünya genelindeki hazır giyim ihracatındaki yüzde 9'luk düşüşe paralel bir gerileme yaşarken, 2024 yılında küresel ihracattaki yüzde 2'lik daralmadan daha fazla etkilenerek yüzde 6,9 oranında küçüldü.”
En büyük pazarımız olan Avrupa Birliği ile ilgili rakamlara bakınca korkunç gerçek kendisini şöyle gösteriyor: Türkiye'nin bölgeye hazır giyim ihracatı bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 14,1 gibi yüksek bir oranda gerileyerek 2 milyar 541 milyon Euro'ya indi.
Çalışma hayatında derin yapısal sorunlar var
Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı dolayısıyla düzenlediği geleneksel basın toplantısının 10’uncusunda, çalışma hayatı ve tekstil sektörüne ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Ay, Türkiye’de genel ücret düzeylerinin düşüklüğüne dikkat çekerken, sendikal örgütlenmenin de ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Tekstilde istihdam kaybı büyüyor, firmalar yurtdışına kayıyor
Türkiye'nin üretim gücünü korumaya çalışan tekstil ve hazır giyim sektörünün, yüksek enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikalarından olumsuz etkilendiğini belirten Ay, bu durumun imalat sanayiinde istihdam kayıplarına yol açtığını ifade etti. Firma sayısının düştüğünü, hazır giyim ithalatında ise ciddi bir artış gözlendiğini söyleyen Ay, “Bazı Türk firmalarının, maliyet baskısı nedeniyle Mısır başta olmak üzere MENA ve Güney Asya ülkelerinde üretime geçtiğini biliyoruz” dedi.
Hazır giyim ithalatı 2024 sonunda yüzde 55,42 arttı
Ay’ın paylaştığı verilere göre, hazır giyim ihracatı 2024 sonunda, 2022’ye göre yüzde 10 azaldı. Aynı dönemde ithalat yüzde 55,42 oranında arttı. 2025 yılının Ocak-Mayıs döneminde bu eğilim devam etti; ithalat yüzde 23,37 artarken, ihracat yüzde 6,24 geriledi.
Bu gelişmelerin Türkiye ekonomisine ciddi zarar verdiğini belirten Ay, “Sadece bu yılın ilk beş ayında, 458 milyon dolarlık ihracat gelirinden olduk, ayrıca ithalat için 318 milyon dolar fazladan ödeme yaptık. Yani cari açığa yalnızca 5 ayda 776 milyon dolarlık negatif katkı sağlandı” diye konuştu.
Ücretle rekabetin sonu yok
Hazır giyim sektörünün hem ekonomik hem sosyal anlamda Türkiye için kritik önemde olduğunu vurgulayan Ay, “Türk işçisi verimli, Türk işçisi çalışkan. Bu sektörü ayakta tutan biziz. Ücretle rekabetin, ucuz iş gücünün sonu yok. Dün Asya, bugün Kuzey Afrika, yarın Sahra Altı Afrika… Rekabet böyle sürdürülemez” ifadelerini kullandı.
Ay, sektördeki mevcut gidişatın durdurulmaması halinde, hem üretim kabiliyetinde ciddi kayıplar yaşanabileceği hem de işgücü üzerinde daha fazla baskı oluşacağı uyarısında bulundu.