Dursun Erkılıç
Küvetin evlerdeki yeri, kullanım biçimi ve toplumsal alışkanlıklar, konut politikalarının kültürel temelleriyle birlikte yeniden değerlendirildiği programda konuşan Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, gündelik hayatımıza dair tarihin derinliklerinden bugünü örnekler sundu.
Türkiye’de küvetin 170 yıllık serüveni
Prof. Dr. Şahin, Türkiye’de küvetin sanıldığı gibi yeni bir unsur olmadığını, yaklaşık 170 yıldır konutlarda yer aldığını belirtti. Önceleri yalnızca zenginlerin evlerine giren bu yapı elemanının zamanla orta sınıfın evlerine ve ardından neredeyse tüm konutlara yayıldığını söyledi.
Küvet var ama kullanım biçimi bambaşka
“Küveti köpürterek içine uzanıp şampanya içen biri tanımıyorum” diyen Şahin, Türkiye’de küvetin işlevinin büyük ölçüde değiştiğini anlattı. Çoğu evde küvetin içinde temizlik malzemeleri tutulduğunu, bazen içine plastik tabure yerleştirilerek duş alındığını dile getirdi. “Ben de küveti olan bir evde oturuyorum, dört yılda bir kez kullandım” diyerek, kullanım alışkanlıklarındaki kültürel farklara dikkat çekti.
Şahin, lüks semtlerde sıkça görülen ebeveyn banyolarına da değinerek bu konseptin Anadolu’daki eski misafir odalarındaki gizli banyolarla benzerlik taşıdığını belirtti. Ancak, bu yapıların modern yaşamla bütünleştiği düşünülse de halkın gerçek kullanım biçimi ve ihtiyaçlarıyla uyumsuzluk taşıdığını söyledi.
Konutlar modern ama kültürel olarak yabancı
Türkiye’deki konutların fiziksel olarak modern göründüğünü kabul eden Şahin, bu yapıların kültürel olarak halkın yaşam tarzına tam anlamıyla uymadığını vurguladı. “Konutlar modern yaşama uygun olabilir, ama kültürel ihtiyaçlara karşılık vermiyorlar” diyerek, mimari tasarımla kültürel pratikler arasındaki kopukluğu eleştirdi.
Türkiye’de ortalama konut büyüklüğünün 90–100 metrekare olduğunu, İsveç gibi refah seviyesi yüksek ülkelerde ise bu ortalamanın 70 metrekarenin altında olduğunu belirten Şahin, “Konut büyüklüğü değil, o alanın nasıl kullanıldığı önemlidir” dedi. Mobilya mağazalarında 20 metrekarelik alanlara fonksiyonel çözümler üretilmesinin, bu yaklaşımın bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Konut sadece bir barınak değil, bir Kültürdür
“Konut bir kültürdür” diyen Şahin, her toplumun konutla ilgili birikiminin tarihsel, ahlaki ve geleceğe yönelik yaklaşımlarla şekillendiğini belirtti. Türkiye’de yaşanan konut sorunlarının yalnızca teknik ya da ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir arka planı da olduğunu vurguladı.