Dursun Erkılıç
Vefatından önce Başkent Ankara Meclisi (BAM) tarafından hazırlanan, “Bir Zamanlar Ankara | Sözlü Tarih Projesi” kapsamında konuşan dünyaca ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil, çocukluk yıllarında yaşadığı Ankara’yı, Perşembe Pazarı’nı, oynadığı oyunları, kazara bulduğu tarihi eseri ve Ulus Meydanı’nda bayrak taşıdığı 23 Nisan törenlerini anlatıyor.
Perşembe Pazarı’na kağnılarla gelen köylüler unutulmazdı
Gazi Yaşargil’in belleğinde iz bırakan çocukluk hatıralarından biri de Cebeci’deki Perşembe Pazarı oldu. Hüseyin Gazi Dağı ve Elmadağ’dan gelen köylülerin kağnı sesleriyle güne başladıklarını söyleyen Yaşargil, “Kıyafetleri çok farklıydı. Satacaklarını eşeklerle, katırlarla taşırlar, pazarda samimiyetle karşılarlardı” dedi.
Solfasol’dan gelen su ve dostluk
Pazarda tanıştıkları Solfasol Köyü’nden bir kadının, annesiyle kurduğu dostluk yıllarca sürdü. Kadının pazara getirdiği suyu çok beğenen babası, köyde çocukların sünnetini organize edecek kadar bağ kurdu. “Köylüler kendi müzikleriyle dans etti, at yarışı bile yapıldı” diyen Yaşargil, o günleri mutlulukla anıyor ve anlatıyordu.
Çayırda cirit ve çelik-çomak oynardık
Avrupa’nın bilmediği geleneksel oyunlardan olan cirit ve çelik-çomağın çocukluklarının vazgeçilmezi olduğunu aktaran Yaşargil, “Davul zurnayla birlikte oynanırdı. Çayırda bu oyunlar büyük keyif verirdi” diye konuştu.
Bir aslan heykeli buldum, sonra müzede bir daha göremedim
En ilginç hatıralarından biri, amcasının tarihi evinin bahçesinde oynarken toprak altından çıkardığı bir Hitit aslanı heykeliydi. “Toprağı eşelerken önce kulak, sonra kafa çıktı. Askerler geldi, heykeli çıkardılar. Biz Cebeci’deki evimizin önüne koyduk. Sonra alıp götürdüler, müzeye konmuş dediler ama ben bir daha göremedim” dedi.
Hitit aslanı benzerlerinin başka köylerde de olduğu söylendi
Yaşargil’in bulduğu heykeli gören Hüseyin Gazi Köyü’nden bir köylü, köydeki kuyularda da benzer heykellerin olduğunu söylemiş. Ancak ulaşım zorluğu nedeniyle gidip bakamadıklarını belirtti.
23 Nisan’da bayrak taşımanın gururu hâlâ içimde
İlkokul yıllarına dair unutulmaz bir anı da Ulus Meydanı’ndaki 23 Nisan törenleriydi. “Öğretmenim bayrağı bana taşıttı, Cebeci Taşhan’a kadar götürdüm. Babam yorgun olup olmadığımı sordu, ‘Sevincimden anlamadım’ dedim” sözleriyle o günün heyecanını aktardı.
Sınıf mümessiliydim, yürüyerek Kızılay’a giderdik
Atiye Hocasının kendisini sınıf mümessili seçtiğini söyleyen Yaşargil, arkadaşlarıyla birlikte yürüyerek Kızılay’a gittiklerini, üç ayda bir yaptıkları bu yürüyüşlerin heyecanını hâlâ hatırladığını belirtti.
Fenerbahçe kaptanı çocukluk arkadaşımızdı
Çocukluk arkadaşı Sabahattin’in (Kuruoğlu) Fenerbahçe’ye yükselip milli takım kaptanı olduğunu anlatan Yaşargil, “Bizi kıvırır geçerdi. 1956-57 Dünya Şampiyonası’nda Zürih’te karşılaştık, eski günleri konuştuk” diyerek anılarının bir başka yönünü paylaştı.