PKK’nın fesih ve silah bırakma kararından sonra başlayan ‘Yasal zemin için sıra iktidarda’ tartışmaları devam ediyor. Akif Beki, karar.com’daki “İktidar sanki ağırdan mı alıyor?” başlıklı yazısında bu konuda adımlar atılmazsa yol kazası yaşanabileceğine işaret etti. 

Beki’nin yazısı şöyle; 

PKK kendini feshettiğini ne gün açıkladı, pazartesi.

İddia: Gelecek Partili vekil, AK Parti’ye geçiyor İddia: Gelecek Partili vekil, AK Parti’ye geçiyor

Cumburbaşkanı Erdoğan da o akşam bakanlar toplantısı çıkışında konuştu.

Ne beklerdiniz? Herhalde PKK'nın bitişinin konuşmanın en sonuna saklanmasını değil.

Terörsüz Türkiye hedefinin büyük başarısı olarak sunacağınız bir gelişme var, daha ne istersiniz, Washington'dan bile "PKK'nın silah bırakması bir zaferdir" tepkileri geliyor ama siz konuya başta girmiyor, sona bırakıyorsanız bir çekinceniz olduğunu göstermez mi?

Cumhurbaşkanı önce hangi konulara girdi, derseniz...

Anneler günü, dünyanın gidişatı, dış politikamızın nasıl yönetildiği, Pakistan-Hindistan gerilimi, İtalya ve KKTC ziyaretleri, Irak Başbakanı'nın bize ziyareti, Macron'dan sonra Zelenskiy ve Putin'le telefon görüşmeleri, Trump'ın diplomatik çabaları, Rusya-Ukrayna görüşmelerindeki rolümüz, fırsatçılar ve hayat pahalılığıyla mücadele ile turizmde ilk çeyrek başarımızı değerlendirdi.

Ancak ondan sonra PKK'nın fesih açıklamasına sıra geldi.

Peki bakanlar toplantısında da gündem maddeleri bunlar mıydı ve bu sırayla mı ele alınmıştır?

Tuhaf kaçmaz mı, düşünsenize; böyle tarihi bir gelişme yaşanıyor ve siz anneler gününü, dış ziyaretleri, turizmi vesair konuştuktan sonra şöyle bir değiniyorsunuz.

PKK'nın fesih açıklamasının önemi fark edilmemiş olamayacağına göre ihtimaller şunlar...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ya çok önemsemiş görünerek örgüte yüz verip şımartmak ve pazarlık gücü kazandırmak istemiyor. Dolayısıyla önemsizleştirmek için kasten arkaya bıraktı.

Veya kamuoyu tepkisinden emin değil, bekleyip onu görmek istiyor, ilk günden köpürtmek yerine tedbirli ve mesafeli yaklaşması ondan.

Yahut da karşılıklı beklentilerin karşılanmasında pürüzler görüyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bugünden yarına çok hızlı tamamlanacak bir süreç olmadığını söylerken bunu mu kastediyordu?

Çünkü iktidar sözcüleri, fesih ve silah bırakma kararı YPG'yle birlikte tüm uzantıları da kapsıyormuş gibi konuşuyor. Oysa açıklamada bu yok, sadece PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırıldığından söz ediliyor.

Ayrıca PKK açıklaması, fesih ve silah bırakma kararının gerçekleşmesi için Öcalan'a özgürlükle demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve hukuki güvence gerektirdiğini belirtiyor.

Acaba iktidar, demokrasi ve hukuk reformları talebini karşılayıp karşılayamayacağında mı tereddüt ediyor? Nasılsa uzun bir süreç ve belki de gerçekleşmeyebilir diye mi? O yüzden alınan kararlara soğuk davranıyor olabilir mi?

Süreci destekleyen biri olarak şimdilik şu uyarıyla yetiniyorum...

Demokrasi ve hukuk reformlarını ağırdan almak, ötelemek süreci yol kazaları ve sabotajlara açabilir.

İç cepheyi güçlendirmek, beka tehdidini bertaraf etmek gibi hayati bir konuda üstlenilecek risk ve sorumluluk değil. Allah korusun ya yine bozulursa altında kalmaz mıyız?

Hem aceleye getirdiğiniz demokrasi ve hukuk reformları olsun, ne zararı var!

Kaynak: Haber Merkezi