İş Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Genel Koordinatörü Murat Çakır, İş Sağlığı ve Güvenliği haftasında Elips Haber’in sorularını yanıtladı.

İş sağlığı ve güvenliğinin temel amacını anlatan Murat Çakır, “İşçilerin sağlıklı ve güvenli çalışma hakkı var. İşçiler belli bir çalışma saati karşılığında hayatlarını kazanmak, ailelerini geçindirmek için emeklerini satıyorlar. Bu noktada da devletin ve sermayenin, patronların çalışırken belli 1 saat, belli bir çalışma koşulları içerisinde işçilerinden başta can güvenliği olmak üzere her türlü fiziksel ve ruhsal sağlığını koruma yükümlülüğü var. Ne yazık ki ülkemizde bu olmuyor” dedi.

İsi̇g Koordinatörü Murat Çakır

“Avrupa’da en çok çalışan işçiler Türkiye’de”

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konusunda en çok karşılaşılan sorunları 3 madde de anlatan Çakır, şunları söyledi:

“Avrupa’da en çok çalışan işçiler Türkiye’de. 50 saatin üzerinde ortalama 53-55 saat çalışılıyor.  Beş kişinin yapacağı işi üç kişiye yaptırılıyor. Yani daha az maaş verip bir işçiyi daha fazla çalıştırarak yapabileceğinden daha fazla işi yaptırarak, efor sarf ettirilerek işçiler çalıştırılıyor.

Üçüncü olarak Türkiye’de iş güvenliği önlemleri alınmıyor. Bunlar bir maliyet olarak görülüyor. Maliyet olarak görüldüğü için Avrupa’da açık ara ilk sırada. Dünyada da ilk 10 ülkeden birisi Türkiye. Ortalama olarak her yıl 2 bin işçi hayatını kaybediyor. Zaten kayıt dışılık almış başını gidiyor. 14-15 milyon kayıtlı işçi varsa bir buna yakın kayıt dışı çalışanlar var. O anlamda ülkemize işçi hakları konusunda oldukça geride. Ama bütün işçilerin evlerinden çıktıktan sonra evlerine ölmeden dönebilme hakkı var. Türkiye’de maden işçileri evden çıkarken helallik alarak çıkarlar. Soma’dan, Ermenek’ten, İliç’ten maden işçileri çok fazla. İnşaatlarda her gün nerdeyse iki inşaat işçisi hayatını kaybediyor. “

“Fazla kar etmek insan sağlığının önüne geçiyor”

İşverenler ve çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirmek adına yapılması gerekilenleri söyleyen Çakır, “Şöyle bir şey görülüyor Türkiye’de daha fazla kar etmek insan sağlığının önüne geçiyor. Bu konuda patronların kar hırsından vazgeçmeleri gerekiyor. İşçilerin ise işçi sağlığı ve güvenliği kültürünün hayata geçmesi için her şeyden önce örgütlenmesi gerekiyor. Çünkü sendikal örgütlenme olmadığını zaman tekil olarak ne kadar karşı çıkarsanız çıkın ya da kağıt üstünde şunları mı uygulayalım bir bunları mı uygulayalım ne derseniz deyin bunun hayata geçme şansı yok” diye konuştu.

“Olumlu etkilenmesi gerekirken olumsuz etkileniyor”

Çakır, teknolojinin gelişmesinin iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını nasıl etkilediği sorusu üzerine şöyle konuştu:

“Olumlu etkilenmesi gerekirken olumsuz etkileniyor. Neden; normalde teknoloji ilerledikçe daha fazla işini yapacağı işi daha az işçinin yapması gerekir. Ama bu bizde çok fazla gözükmüyor. İkinci olarak da teknoloji işçiler üzerinde bir baskı proje olarak kullanılıyor. motokuryeler ya da uzun yol şoförleri için düşünün. Motorkuryeleri sipariş aldıktan sonra 30 dakika içerisinde götürme zorunluluğu var. Hatta bazen daha da düşebiliyor. Bunlar hep teknolojik sistemlerle kontrol edilebilen süreçler. 30 dakikaya geçerse eğer o sipariş motokuryenin cebinden çıkıyor. Müşteri isterse kabul etmeyebiliyor. Teknolojinin getirdiği çok olumsuz anlamda kullanılan bir uygulama.

Benzer şeyleri sayma işçileri için de var. Su ve doğalgaz sayacı okuma işçileri için gece 12’den sonra bilgisayar bir program atıyor. Ertesi gün İşçileri nerede okuma yapacaklarını ancak gece 12’den sonra öğreniyorlar.

Erdoğan imzaladı: İki ülkeye büyükelçi atandı Erdoğan imzaladı: İki ülkeye büyükelçi atandı

Uzun yol şoförlerinin de GPS‘i var. Şu kadar kilometre gitmek zorundasın. Her adımı, her şeyi kontrol altında. Uzun yol şoförleri bu çalışma sorunlarından dolaylı çok yoğun bir kalp krizi geçirip, ölmektedir.”

Muhabir: Tahsin Kemer