Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Yeni yasama yılının ilk grup toplantısında konuşan Özgür Özel, “Yetmiş günde can sıkan sorunlar seyrelmedi; aksine arttı, çoğaldı. Üç büyük krizi yaşamaya devam ettik. Demokrasi krizi, adalet krizi ve bunlara bağlı olan ve kötü yönetimin sonucu ekonomik kriz. Yetmiş günde ülkenin sorunları büyürken bizler de mücadelemizi büyüttük. Yaz boyunca seksen bir ilde çalıştık. Derdi olanların ayağına gittik, sorunlarını dinledik” dedi.
Konuşmasının bir bölümünde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye tepki gösteren Özgür Özel, "Sayın Bahçeli buraya kadar, buraya kadar geldi. Öyle, o CHP'li, bu CHP'li, hırsıza CHP'li, yolsuza CHP'li. Kimle konuştuğunuzu, nasıl konuştuğunuzu bileceksiniz" diye konuştu.
Sinan Ateş cinayeti ile avukat Serdar Öktem suikastını da anımsatan Özel, “Ankara'nın ortasında vurulan MHP'li. Vurup da yargılananlar mahkemede söylüyorlar MHP'li. Azmettirenler MHP'li. Serbest bırakıldıktan hemen sonra susturulan MHP'li. Susturtanlar MHP'li. Azmettirenler MHP'li. Konuşmayan bir tek sensin, MHP'li! Bir tek sen MHP'li” ifadelerini kullandı.
"Trump'la beş dakika görüşme yapabilmek için akıl almaz tavizler verdiler"
CHP Lideri Özgür Özel’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Partimize yönelen saldırılara karşı bir arada durduk, kenetlendik. Birileri klimalı salonlarda kendi atadıklarına kendini alkışlatırken biz yetmiş günde yirmi büyük eylem yaptık.
19 Mart sonrası altmışıncı eylem için de yarın yine İstanbul'dayız, meydanlardayız. Biz milletten aldığımız güçle biz meydanları doldururken bizimle siyasi rekabet edemeyenler saldırılarını sürdürdüler. Biz mücadeleyi büyütürken onlar kumpasları büyüttüler. Yaptıklarıyla milletin gönlünden düşmüşlerdi, gözünden de düştüler.
Okyanus ötesinde meşruiyet aramaya giriştiler. Trump'la beş dakika görüşme yapabilmek için akıl almaz tavizler verdiler. Yetmiş gün yan gelip yatıp milletin dertleriyle ilgilenmediler. Sonra bir Ekim'de meclise gelip buradan kameraların karşısında poz kestiler. Biz 1 Ekim öncesi bir karara vardık: Meclisi işine geldiğinde çalıştıran, işine gelmediğinde bypass eden, millet iradesine saygısızlık edip bir darbeye kalkışan, milletin payına değil varsa yoksa kendi payına çalışan bir iktidarın başındaki zatı bu çatının altına gelip bir açılış konuşması yapıp orada demokrasiden, iletişimden, anlayıştan, birlikten, beraberlikten söz edip dönüp gidip zulme devam edecek olan ikiyüzlülüğüne tanıklık etmek istemedik. O gün hiç şüphe yok. O gün hiç şüphe yok. Bu durumdan duydukları rahatsızlıktan bunu milli iradeye saygısızlık, meclise saygısızlık diye nitelendirmeye çalıştılar.
Özel’den 1 Ekim açıklaması
Biz 1 Ekim öncesi bir karara vardık: Meclisi işine geldiğinde çalıştıran, işine gelmediğinde bypass eden, millet iradesine saygısızlık edip bir darbeye kalkışan, milletin payına değil varsa yoksa kendi payına çalışan bir iktidarın başındaki zatı bu çatının altına gelip bir açılış konuşması yapıp orada demokrasiden, iletişimden, anlayıştan, birlikten, beraberlikten söz edip dönüp gidip zulme devam edecek olan ikiyüzlülüğüne tanıklık etmek istemedik. O gün hiç şüphe yok. O gün hiç şüphe yok. Bu durumdan duydukları rahatsızlıktan bunu milli iradeye saygısızlık, meclise saygısızlık diye nitelendirmeye çalıştılar.
Bunu söyleyenlere şunu hatırlatalım: 15 Temmuz gecesi darbe gerçekleştiğinde, bütün darbeler ki doğası gereği iktidara yapılır, ve bütün dünya döner bakar Ama ana muhalefetin gözünün içine bakar. Biz o gün o güne kadar ki olanca haksızlığa, hukuksuzluğa aramızdaki çelişkilere, kavgalara rağmen Değil mi ki sandığı getiren partiyiz?
Değil mi ki çok partili rejimi getiren bu Türkiye Büyük Millet Meclisi statüsünü kutsal gören, bu milli iradenin tecelligahına sahip çıkan partiyiz?
O gece bir karar verdik. Düşünmeden Genel merkezimizde toplandık. Muhataplarımızı aradık. "Meclisi açın, çalıştıralım, darbeye oradan birlikte direnelim" dedik. Cumhuriyet Halk Partisi yüz yıllık partidir. Yeneriz, yeniliriz. Millet yeni bir görev verene kadar muhalefet partisiyiz. Başka bir şeye tenezzül, tevessül etmeyiz. Seçilmiş parlamentonun, demokrasinin arkasında darbecilerin karşısındayız dedik.
“Kimse bana Erdoğan'ı dinlemek milli iradeye saygıdır demesin”
Esenyurt, Şişli, Ovacık belediyelerimiz seçtikleri başkanlar yerine kayyumlar tarafından yönetiliyorken, Dem Partili on belediyeye kayyum atanmışken ve Belediye Başkanları, namuslu Belediye Başkanları hapislerde yatarken birilerine "gel bakalım ya da sen, ya sen gel bize katıl ya da sende hapse atıl" deyip muhalefetin belediye başkanlarını hapis tehdidiyle, şantajla partisine katıp utanmadan rozet takma törenleri düzenlerken kimse bana Erdoğan'ı dinlemek milli iradeye saygıdır demesin. Buna kimse inanmaz. Sıkıştığında milli iradeye sarılıp 1. olunca milli iradeyi baş tacı yapıp İstanbul'u kaybedince mundar oldu diyeceksin. Mazbatayı iptal ettireceksin. 800.000 farkla gelecek, 5 yıl boyunca her kötülüğü yapacaksın, her iftirayı atacaksın. Yine kazanacak diplomasını iptal ettireceksin. Ondan sonra fotoğraf çektirmeye gelince milli iradenin tecelligahına geldim diyeceksin. Bu milletin iradesi bu ikiyüzlülüğü reddetmektedir artık.
Reddetmektedir. Beyefendi gelmiş, ana muhalefet koltuklarını boş görmüş, kimyası bozulmuş, nevri dönmüş. O günden beri ağzından çıkanı kulağı duymuyor.
Özel’den Bahçeli’ye tepki
Bir yandan da, bir yandan da susuyoruz, sabrediyoruz, aylarca meclise gelinememiş, bir kelime etmemişiz. Yaşa hürmet ediyoruz ama dönüp dönüp haksızlıklar yapılıyor, dönüp dönüp haksızlıklar yapılıyor. Bana söylenenlere sustum, yuttum, bir sürü haksızlığı duymazdan geldim. Zaman zaman bazı önemli açıklamaları da kıymetlendirdim, iddianameler yazılsın dendi diye, tutuksuz yargılama esastır diye. Şimdi bugün çıkmış bu meclisin ilk grup toplantısında Sayın Bahçeli aynı, aynı promptra aynı metni kes kopyala yapıştır atmışlar.
Okuyor oradan. "Şikayet eden CHP'li, şikayet edilen CHP'li, itirafçılar CHP'li, rüşveti alan CHP'li, veren CHP'li." Külliyen yalan. Soruyorum buradan hangi hangi şahitler CHP'liymiş? Gizli tanık dediği odun isimleriyle Ladinler, Çınarlar söylediği çocuk tacizcisi olan gizli tanık mı CHP'li? Ya da 3 kuşak babasından kalan malına, mülküne çökülüp de geçmişte AK Parti'den ihale alıyordu. Şimdi İBB'den almış diye malına çökülen, şimdi de imza atarsan sana bunları geri veririm deyince iftiralere imza atan iş adamları mı CHP'li? Ya da, ya da insanları çoluğuyla, çocuğuyla tehdit eden, "Bu imzayı atmazsan evladının yüzünü 20 yıl göremezsin." diyen, 80 yaşında anasından 500 kilometre öteye evlatları yollayan hasta 26 yaşındaki çocuğu hücreye tıkıp babasına "at artık imzayı, çıkar oğlunu" diyen, kendini itirafname imzalamaya çağırıp yoldayken karısını, eşini gözaltına alıp onun çıkması senin atacağın imzaya bağlı diyenlerin kurduğu kumpasın ne tarafı CHP'li?
Ama Sayın Bahçeli, Sayın Bahçeli buraya kadar, buraya kadar geldi. Öyle, o CHP'li, bu CHP'li, hırsıza CHP'li, yolsuza CHP'li. Kimle konuştuğunuzu, nasıl konuştuğunuzu bileceksiniz. Bakın, bütün Türkiye konuşuyor, birileri susuyor. Ankara'nın ortasında vurulan MHP'li. Vurup da yargılananlar mahkemede söylüyorlar MHP'li. Azmettirenler MHP'li. Serbest bırakıldıktan hemen sonra susturulan MHP'li. Susturtanlar MHP'li. Azmettirenler MHP'li. Konuşmayan bir tek sensin, MHP'li! Bir tek sen MHP'li..."