DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Mithat Sancar, Yeni Özgür Politika’ya verdiği röportajda, Kürt meselesinde yürütülen çözüm sürecinin yeni bir evreye girdiğini söyledi. Barışın yalnızca çatışmanın sona ermesiyle sınırlı olamayacağını vurgulayan Sancar, “Bütünlüklü bir barış hukuku programına ihtiyaç var” dedi.

Sancar, çatışmayı sonlandırmanın önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını belirterek, “Silah bırakanların hukuksal, siyasal ve toplumsal statülerini güvence altına alan düzenlemeler gerekiyor. Aynı zamanda Kürt sorununun çözümüne dönük siyasal ve hukuksal adımlar ile demokratikleşme programı da bu çerçevede yer almalı” ifadelerini kullandı.

Sürecin ilerlemesi için hukuksal güvence ve demokratik zemin şart

27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”, PKK’nin 5–7 Mayıs Kongresi ve 11 Temmuz’daki silah bırakma törenini “tarihi adımlar” olarak niteleyen Sancar, artık küçük adımlarla ilerleme döneminin geride kaldığını söyledi.

MHP’li Feti Yıldız, ‘sürecin hukuksal zeminine’ ilişkin konuştu: ‘Henüz zamanı gelmedi’
MHP’li Feti Yıldız, ‘sürecin hukuksal zeminine’ ilişkin konuştu: ‘Henüz zamanı gelmedi’
İçeriği Görüntüle

Sürecin hız kazanması gerektiğini vurgulayan Sancar, bu ilerleyişin temelinde güven inşasının olduğunu belirtti:

“Güven için iki anahtar var: hukuksal güvenceler ve demokratik mekanizmalar. Bu alanlarda ilerleme sağlandıkça güven artar, güven arttıkça toplumsal destek güçlenir.”

Kayyım politikası ve AİHM kararlarının ihlali süreci zedeliyor

Sancar, sürecin ilerleyebilmesi için demokratik hukuk devletine aykırı uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. CHP’ye dönük operasyonlar, kayyım atamaları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmamasının süreci zedeleyen adımlar olduğunu vurguladı:

“Bu politikalar hem demokratik mekanizmaları tahrip ediyor hem de hukuk devletinin temellerini sarsıyor.”

Öcalan’ın sürece dair iradesi tam ve kararlı

İmralı’da Abdullah Öcalan’la doğrudan görüşen heyette yer alan Sancar, Öcalan’ın çözüm sürecine dair iradesinin güçlü olduğunu söyledi:

“Sayın Öcalan’ın süreç konusundaki iradesi tam ve sağlam. Süreci ilerletip sonuca ulaştırma konusunda yoğun bir çalışma yürütüyor. Bu nedenle süreci zedeleyebilecek politikalardan kaçınılmalı, daha açık ve etkili adımlar atılmalı.”

Rojava için ayrı bir başlık açılmalı

Sancar, Kuzey ve Doğu Suriye’ye ilişkin (Rojava) çözümün ayrı bir başlık olarak ele alınması gerektiğini belirtti.

“Sayın Öcalan, Rojava konusunun farklı dinamikler, faktörler ve aktörlerle şekillendiğini belirtiyor. Temel yaklaşımı, demokratik entegrasyona dayalı bir çözüm üzerine kurulu. Bu başlık devlet yetkilileriyle daha derinlemesine tartışılıyor” dedi.

İmralı’ya ziyaretler doğal ve sürecin gereğidir

Komisyonun İmralı’ya gidip gitmeyeceği yönündeki tartışmalara da değinen Sancar, bu ziyaretlerin sürecin doğasının bir parçası olduğunu söyledi:

“Sayın Öcalan, burada ‘rica’ ya da ‘minnet’ anlamına gelecek bir tutumun olmadığını özellikle vurguluyor. Süreci bugüne kadar getiren, tek taraflı inisiyatif alarak yollar açan bir aktörün dışarda tutulması düşünülemez. Komisyon’un Öcalan’la doğrudan temas kurması, hem doğal hem gereklidir.”

Sancar ayrıca, Öcalan’ın yaşam, iletişim ve çalışma koşullarının da süreci yürütecek şekilde ele alınması gerektiğini ifade etti.

Büyük barış toplumsal müzakereyle mümkün

Barışın yalnızca siyasal aktörlerin meselesi olmadığını ifade eden Sancar, gerçek ve kalıcı barışın toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla mümkün olacağını vurguladı:

“Gerçek barış, özgür ve demokratik bir toplumsal müzakereyle inşa edilebilir. Büyük barışı tabandan gelen, çok yönlü bir emek ve mücadeleyle kuracağız.”

Kaynak: İlke TV