Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 13. toplantısında konuşan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, Kürt sorununun çözümünde anayasanın kritik rol oynadığını belirtti. Anayasaların yalnızca çatışmaları önlemekle kalmayıp aynı zamanda kalıcı barışın zemininin hazırlanmasında da işlevsel olduğunu vurgulayan Erdem, mevcut anayasanın bu konuda yetersiz kaldığını ifade etti.
Negatif barışın pozitif barışa dönüşmesi için yeni anayasa şart
Prof. Dr. Erdem, barışın yalnızca çatışmasızlık anlamına gelmediğini dile getirerek şunları söyledi:
“Barışın kalıcı olabilmesi için negatif barışı pozitif barışa dönüştürmek gerekir. Bunun yolu ise yeni ve kapsayıcı bir anayasadan geçiyor.”
Erdem, Kürt meselesine ilişkin çözümün iki temel boyut içerdiğini ifade etti: Silahsızlandırma ve anayasal-yasal düzenlemeler.
Kimlik, vatandaşlık ve idari yapı anayasal taleplerin merkezinde
Kürt meselesine dair anayasal taleplerin üç temel başlık altında toplandığını belirten Erdem, bunların kültürel kimlik hakları, vatandaşlık tanımı ve idari yapı olduğunu söyledi. Anadilde eğitim hakkının kültürel hakların merkezinde yer aldığını vurgulayan Erdem, “Resmi dil ile anadil arasında bir karşıtlık yoktur, doğru düzenlemelerle birbirini tamamlayabilir” dedi.
Erdem, Türkiye’nin anadil kullanımına dair uluslararası çekinceleri kaldırabileceğini ve bu alanda anayasal güvence sağlayacak adımlar atabileceğini ifade etti. Anayasa’nın 42. maddesinde yer alan “Türkçeden başka hiçbir dil eğitim dili olamaz” hükmünün kaldırılmasını ise asgari bir adım olarak değerlendirdi.
Katı merkeziyetçi yapıdan toplumun her kesimi rahatsız
Türkiye’deki merkeziyetçi idari yapıdan yalnızca Kürtlerin değil, toplumun tamamının rahatsız olduğunu söyleyen Erdem, 1990’lardan bu yana yapılan tüm anayasa tartışmalarında ademi merkeziyetçiliğin öne çıktığını kaydetti.
Erdem, bu sistemin artık anayasal bir ilke haline getirilmesi gerektiğini belirterek, “Bu mümkün değilse, en azından idari vesayet yalnızca ‘uygunluk denetimi’ ile sınırlandırılmalıdır” dedi.
Anayasa değişikliği sadece Kürt meselesine değil, tüm topluma katkı sağlar
Anayasal düzeyde yapılacak düzenlemelerin sadece Kürt sorununu çözmekle kalmayacağını vurgulayan Erdem, “Kültürel kimlik hakları, vatandaşlık ve yerel yönetimlere dair yapılacak anayasa değişiklikleri, Türkiye’deki tüm yurttaşların daha özgür ve daha müreffeh bir yaşam sürmesine katkı sunacaktır” diye konuştu.