AK Partili Mehmet Metiner, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda SDG’ye ilişkin tartışmaların iç politikada yanlış yönlendirmelere yol açtığını savundu. Metiner, bazı yorumların Türkiye’nin bölgesel stratejisine zarar verdiğini öne sürdü.
Metiner, Türkiye’nin Suriye politikasına ve SDG’ye (Suriye Demokratik Güçleri) yönelik tartışmalara dair kapsamlı açıklamalar yaptı. Metiner, özellikle iktidara yakın bazı isimlerin SDG üzerinden geliştirdiği uyarıların ve tehdit değerlendirmelerinin Türkiye’nin dış politika hedefleriyle çeliştiğini savundu.
Metiner, söz konusu çevrelerin “SDG tehdidi” ve “bölücülük” söylemlerini sürekli gündemde tuttuğunu, bu yaklaşımların da Türkiye’yi Suriye’nin kuzeyine yönelik doğrudan bir çatışma ortamına sürükleyebileceğini belirtti. Bu yorumların Barzani yönetimiyle ilişkilerin de yanlış bir çerçevede ele alınmasına neden olduğunu dile getiren Metiner, Barzani yönetiminin bölgedeki bazı aktörlerle temaslarının Türkiye için otomatik bir tehdit olarak gösterilmesinin gerçekçi olmadığını ifade etti.
Metiner açıklamasında, “Süreç başarılı olursa SDG tehdidi tamamen ortadan kalkar; Türkiye’nin gücüne dönüşür. Ancak süreç bozulursa o zaman SDG Türkiye için açık hedef haline gelir” değerlendirmesinde bulundu. Bu çerçevede, süreci dikkatle yönetmenin önemine vurgu yapan Metiner, bölgedeki tüm Kürt gruplarını Türkiye’nin müttefiki haline getirecek bir siyasi perspektife ihtiyaç olduğunu söyledi.
Açıklamasının devamında Metiner, çözüm süreci dönemine ilişkin yapılan bazı yorumların da gerçekleri yansıtmadığını belirterek, AK Parti’nin geçmiş oy kayıplarının bu süreçle ilişkilendirilmesini hatalı bulduğunu dile getirdi. Bu yaklaşımın, bugün yürütülen politikaları sabote etmeye yönelik bir araç haline getirildiğini savundu.
Metiner, kendi çevresinden bazı kişilerin hükümetin siyasi ve diplomatik adımlarını zora sokmak amacıyla kamuoyunda “korku ve endişe” oluşturduğunu ileri sürdü. Bu kişilerin çeşitli medya organlarındaki köşelerinden sürekli tehdit senaryoları ürettiğini, bunun da toplumsal desteği zayıflatmaya yönelik bir strateji olduğunu ifade etti. “Bu söylemler, Türkiye’nin Suriye’de daha sert bir adım atmasını sağlamak ve bölgede gerilimi tırmandırmak isteyen çevrelerin işine yarıyor.” dedi.
Açıklamasının sonunda bazı isimlerin “devlet savunuculuğu” ve “milliyetçilik” görüntüsü altında hareket ettiğini ancak bu söylemlerin Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarına hizmet etmediğini belirten Metiner, bu yaklaşımın “sinsi ve tehlikeli” sonuçlar doğurabileceğini vurguladı. Türkiye’nin bölgesel politikalarının duygusal ve reaksiyoner söylemlerle değil, stratejik bir akılla yürütülmesi gerektiğini ifade ederek tartışmaları değerlendirdi.
