Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde yaptığı açıklamada, yaklaşık 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi sürecinin yedi aydır sonuçlandırılamamasını eleştirdi. Karagöz, sürecin devlet ciddiyetinden uzak şekilde yürütüldüğünü belirterek, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, işçi konfederasyonlarıyla gerçek bir müzakere yürütememiştir. Mehmet Şimşek’in müdahalesiyle önerilen zam oranları da geri çekilmiştir” dedi.
“Grev hakkı anayasal güvence altına alınmalı”
Türk-İş'in grev kararının Cumhurbaşkanlığı kararıyla 60 gün ertelendiğini hatırlatan Karagöz, bu kararın “milli güvenliği bozucu” gerekçesiyle alındığını, ancak anayasal bir hak olan grevin engellenmesinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı. KESK’in, grev hakkı ertelenen kamu işçileriyle dayanışma içinde olduğunu ifade eden Karagöz, “Grevli toplu sözleşme hakkı anayasal güvence altına alınmalıdır” çağrısında bulundu.
“Yoksulluk sınırı 100 bin TL’ye dayanacak”
KESK’in 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecine ilişkin taleplerini kamuoyu ile defalarca paylaştığını hatırlatan Karagöz, konfederasyonun başlıca talebinin en düşük kamu maaşının yoksulluk sınırı olan 85 bin TL’nin üzerine çıkarılması olduğunu belirtti. Karagöz, “İktidar bu talebimize kulak tıkarken, diğer konfederasyonlar ise maaş artışı taleplerini Ocak 2026’ya erteledi. O tarihte yoksulluk sınırının en az 100 bin TL olacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla en düşük maaş da bu seviyeye çıkarılmalıdır” dedi.
“Güvencesiz istihdam son bulmalı”
Karagöz, kamu emekçilerinin maaşlarında yapılacak artışların, tüm kamu personeline yansıtılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca taşeron, sözleşmeli veya vekil gibi güvencesiz istihdam biçimlerine son verilerek, tüm kamu çalışanlarının kadrolu istihdam edilmesi gerektiğini belirtti. 3600 ek gösterge talebini yineleyen KESK, kamuda görevde yükselme ve personel alımlarında mülakat sisteminin kaldırılmasını ve liyakat ilkesinin esas alınmasını istedi.
“Gelir vergisi adaletsizliği giderilmeli”
Karagöz, kamu emekçilerinin maaşlarından kesilen Gelir Vergisi oranının yüksekliğini eleştirerek, bu oranın yoksulluk sınırına kadar olan gelirlerde yüzde 10’a sabitlenmesini talep etti. OHAL KHK’leriyle ihraç edilen kamu çalışanlarının derhal göreve iade edilmesi gerektiğini de ifade etti.
KESK olarak yürütülen bölgesel alan çalışmalarında yüzlerce kamu emekçisinin talebini topladıklarını belirten Karagöz, “Bu talepler yalnızca KESK üyelerinin değil, tüm kamu çalışanlarının ve emeklilerinin toplumsal talepleridir” dedi. Karagöz, nitelikli ve eşit kamusal hizmetlerin ancak kamu emekçilerinin insanca koşullarda çalışmasıyla mümkün olabileceğini ifade etti.