Yerel seçimlerde oluşturulan “kent uzlaşısı” gerekçesiyle aralarında CHP’li belediye yöneticilerinin de bulunduğu 10 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması, İstanbul Çağlayan’da başladı. Savcılık, sanıklar hakkında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası talep ediyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, 11 Şubat 2025’te düzenlenen operasyonla gözaltına alınan ve 13 Şubat’ta tutuklanan 10 kişi hakkında hazırlanan iddianamede “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlaması yöneltiliyor.
Sanıklar arasında Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür ile CHP ve AK Parti yönetimindeki bazı ilçelerde görev yapan belediye meclis üyeleri yer alıyor.
"Terör örgütleriyle bağlantılı şekilde organize edildi" iddiası
Cumhuriyet'te yer alana habere göre iddianamede, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin kazandığı ve DEM Parti’nin aday çıkarmadığı bazı ilçelerde gerçekleşen “kent uzlaşısı”nın, “terör örgütleriyle bağlantılı şekilde organize edildiği” ileri sürüldü. Bu kapsamda başlatılan soruşturma sonucu 8 ayrı belediyeden yerel yöneticiler gözaltına alınmıştı.
Kartal, Ataşehir, Fatih, Üsküdar, Sancaktepe, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu belediyelerinden çeşitli isimlerin yanı sıra bir vatandaş da sanıklar arasında yer alıyor.
HTS kayıtları da dosyada
Öte yandan iddianamede yer verilen HTS kayıtları dikkat çekti. Cemalettin Yüksel’in 313, Livan Gür’ün ise 52 farklı “şüpheli”yle temas kurduğu iddia edildi. Bu kişilerden 8’inin “terör örgütü üyeliği”nden arandığı, diğer 8’inin ise bu suçlamayla halen cezaevinde olduğu ileri sürüldü.
Sanıklar için 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Davaya bakan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde savunmalar alınmaya başlandı.
Soruşturmanın odağındaki ilçeler arasında yer alan Kartal’da, CHP’li Belediye Başkanı Gökhan Yüksel 31 Mart 2024 seçimlerinde yüzde 54,77 oy alarak yeniden seçilmişti. Ataşehir’de ise CHP’li Onursal Adıgüzel yüzde 56,39 oyla başkanlık koltuğuna oturmuştu.
Dava kamuoyunda, iktidarın seçim başarısı elde edemediği büyükşehirlerde yerel yönetime yönelik baskıları artırma çabası olarak yorumlanıyor. CHP ve DEM Parti çevreleri, davanın siyasi saiklerle başlatıldığını savunurken yargı sürecinin adil işlemesi gerektiği vurgulanıyor.