Ankara'da kamyonla çarpışan otomobildeki karı-koca hayatını kaybetti Ankara'da kamyonla çarpışan otomobildeki karı-koca hayatını kaybetti

Meriç Nehri'ndeki Arşimet Burgu Türbinli Hidroelektrik Santrali'nde incelemede bulunan Sezer, gazetecilere yaptığı açıklamada, kuraklık ve aşırı sıcaklar nedeniyle Meriç ve Tunca nehirlerinde su seviyesinin düştüğünü anlattı.

Önceki yıllarda nehirlerde ağustos ayının sonlarına doğru gözlenen kuraklığın bu yıl daha erken başladığını vurgulayan Sezer, "Haziran ayının 15'inden beri kuraklığı çok ciddi şekilde hissediyoruz." dedi.

Sezer, Edirne'nin Türkiye'nin en önemli çeltik üretim merkezi olduğunu ve çeltik tarımı için suya ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

"Debiler yılın en düşük seviyesinde"

Nehir debilerinin yılın en düşük seviyelerinde aktığını belirten Sezer, şunları kaydetti:

"Debi bazen Tunca Nehri'nde saniyede 3 metreküp, Meriç Nehri'nde de saniyede 40 metreküpe kadar düşüyor. Su İpsala tarafına inince saniyede 24 metreküplere kadar düşüyor. Bununla ilgili olarak Tunca Nehri'nde kooperatiflerimizle dönüşümlü sulama modeline gittik. Üst taraftaki suyu kesip aşağı kesimdeki çeltik arazilerine veriyoruz, 3-4 gün sonra da aşağı tarafı kesip suyu yukarıya veriyoruz. Hepsini aynı anada veremiyoruz. 20 gündür bunu uyguluyoruz.

Meriç Nehri'nde de artık kritik seviyelere gelmiş durumdayız. Orada da 2 gün önce İpsala'ya giderek inceleme yaptık. Hamzadere Sulama Birliği, kooperatiflerimiz ve üreticilerimizle bir araya geldik. Orada da öncelikle Keşan tarafındaki çeltik arazilerinde yapılan sulamadan deşarj edilen suların kullanılması noktasında bir görüş birliğine vardık. Bu sular daha önce denize akıyordu, şimdi bir kanal vasıtasıyla tekrar Meriç Nehri'ne aktarılıyor. Meriç'ten de tekrar çeltik arazilerine aktarılacak ve yaklaşık 80 bin dönüm arazi buradan faydalanacak."

"Bulgaristan'la görüşmeler yapılıyor"

Vali Sezer, Uzunköprü Çakmak köyü mevkisinde Meriç'te akışın hızlandırılması ve kanallara su iletiminin sağlanması için temizlik çalışması yapıldığını, Tunca'ya Bulgaristan tarafından su salınması için görüşmelerin sürdüğünü aktardı.

Meriç Nehri'nde su tutulduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığını, elektrik üretimi için biriken suyun savaklardan akarak aşağıya doğru gittiğini dile getiren Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelen suyun fiziki olarak tutulması mümkün değil. Buradaki suyun tutulmasıyla aşağıdaki suyun az gitmesi arasında bir ilişki söz konusu değil. Nehir yatağında ne kadar su varsa bu savaklardan akarak aşağıya doğru gidiyor. Burada bir suyun tutulması söz konusu değil. Burası bir baraj değil, burası suyu enerji üretim bölümüne yönlendirmek için yapılmış bir sedde. Baraj olmadığı için su tutulması söz konusu değil. Mevcut nehirde ne akıyorsa aşağıya da aynısı gidiyor, bir damla su kalmış değil.

Bu seddeden dolayı seddenin arkasında birikmiş 2,5 milyon metreküp su var. Birikmiş suyun ilanihaye çok zor durumda kaldığımız zaman can suyu olması için kooperatiflerimizle görüştük, eğer çok çok zor durumda kalırsak bu 2,5 milyon metreküp suyu da bırakacağız. Burada amacımız enerji üretmek değil, zor gününde çiftçilere faydası olursa bizi memnun edecektir. Biz buradaki suyu günlük 10 metreküp bıraktığımız zaman 3 gün içerisinde bu havzada su kalmıyor, nehir normal yatağına dönüyor."

Kooperatif, birlik ve üreticilerle nihai değerlendirmeler göre bu suyu da bırakacaklarını açıklayan Sezer, "Şu ana kadar burada elektrik üretilmemiş, 3 ay ya da 4 ay sonra üretilsin. Bizim için çok anlam ifade etmiyor. Keşke daha fazla su olsa, 1-2 ay verebileceğimiz suyu hapsedebilseydik fakat onu da yapma imkanı yok. Bunun altını tekraren çiziyorum. Nehir olarak şu anda saniyede 44 metreküp akan suyumuz var. Ne kadar geliyorsa buradan aşıp aşağıya devam ediyor. Bu süreç zor bir süreç. 'Gece gündüz kooperatiflerimiz ve üreticilerimizle çeltik üretiminde ve nispeten ayçiçeği üretiminde bir eksiklik olmasın' diye yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Amacımız çiftçimizin zarar etmemesi, mağdur olmaması ve bu sezonu bu şekilde kapatmaktır." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA