Denizli’de bir ortaokul müdürü İ.T., sosyal medya hesabından daha önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik hakaret içerikli paylaşımlarıyla dikkat çekmişti. Şimdi ise aynı hesap üzerinden, milli voleybolcu Ebrar Karakurt’a yönelik ırkçı ve homofobik söylemleriyle gündeme geldi.
Söz konusu paylaşımda İ.T.’nin, “O cinsiyetsizi atın milli takımdan Allah aşkına. Gitsin bir gavur takımında oynasın. Türklükle alakası yok zaten” gibi ifadelere yer verdiği belirtiliyor.
Bu paylaşımlar, özellikle spor kamuoyunda ve sosyal medya ortamında yoğun tepkiler aldı. Bir eğitimci sıfatıyla bu tür ifadelerin meslek onuruna zarar verdiği eleştirileri gündeme geldi.
CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum da iddialara tepki göstererek, “Devletin öğretmenisin; siyaset yapmak istiyorsan önce istifa et” dedi. Ayrıca yetkililere suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Kadem Özbay'dan tepki
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Ebrar Karakurt’a yönelik nefret dolu ifadelerine ilişkin açıklama yaptı.
Özbay, söz konusu ifadelerin, aynı kişinin daha önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik hakaretleriyle birlikte değerlendirildiğinde, olayın bireysel bir dil sürçmesi değil, “sistematik ve kökleşmiş bir zihniyetin dışavurumu” olduğunu vurguladı.
“Bu kişi sıradan biri değildir, bir okulun müdürüdür. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin karşısına ‘örnek’ sıfatıyla çıkan bir yöneticidir,” diyen Özbay, böyle bir zihniyetin kadın öğretmenlere, kız çocuklarına ve farklı görüşteki eğitim emekçilerine nasıl yaklaştığının sorgulanması gerektiğini belirtti.
Özbay, bu tutumun sadece bireyleri değil, “bütün bir okul iklimini zehirlediğini” ifade etti.
Açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığını da eleştiren Özbay, “Herkesin bildiğini bakanlık da bilmektedir. Buna rağmen bu kişi hâlâ görevde tutulmaktadır. Bu durum, yalnızca bir şahsın değil, onu koruyan anlayışın da göstergesidir” dedi.
Eğitim kurumlarının nefret diliyle, cinsiyetçi ve gerici dayatmalarla yönetilemeyeceğini vurgulayan Özbay, şu ifadelerle açıklamasını sonlandırdı:
“Okullar bilimin, eşitliğin ve özgürlüğün yuvası olmak zorundadır. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin güvenliği, onuru ve geleceği için bu zihniyetle hesaplaşmak, Cumhuriyet’e ve onun aydınlanma değerlerine inanan herkesin sorumluluğudur.”