PKK 12. Kongre sonuç bildirisi açıklandı. Kongrede, PKK'nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadelenin sonlandırması kararları alınarak, PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırdığı bildirildi.

Fesih kararı sonrası açıklama yapan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, PKK'nın yayınladığı bildiride yer alan “Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı” sözlerine sert teki gösterdi.

Dervişoğlu’nun yaptığı açıklamadan satır başları şöyle;

Fahrettin Altun'dan PKK'nın fesih sonrası açıklama Fahrettin Altun'dan PKK'nın fesih sonrası açıklama

“Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir”

“Yapılan açıklamadan anlıyoruz ki; PKK hedef ve amaçlarından geri adım atmamıştır. Özellikle altını çizmek isterim ki; Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir. Açıklamada; “Lozan’ın inkar politikalarına karşı verilen silahlı mücadelenin başarıya ulaştığı” iddia edilmektedir. Böyle bir durumda, başarı ve müjdeden bahsedebilen iktidara ve çığırtkanlarına, birinci vazifesi Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyeti’ni daima koruma ve kollama olan Türk istikbalinin evlatları olarak soruyoruz; terör örgütüne Lozan’ın hangi maddesini delme sözü verdiniz de, “Lozan’a karşı başardık” denilmektedir.  Bir terör örgütü, Lozan’a karşı zafer ilan ediyorsa, Türk devletini ve bu süreci yönetenler, kalkışmanın failleri olmaktan kaçamazlar. Görmüyor musunuz?  Terör örgütü zaferini ilan ediyor. Okuduğunuzu anlamıyor musunuz? Kazanan PKK’ysa, kaybeden Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Bu bildiriden sonra kuyruğa giren iktidar sözcülerinin açıklamaları da akıllara ziyandır. Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarından birinin sözleri, aslında nasıl bir ihanetle karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.

“Türk milleti bu ihanet açıklamasını kabul etmez edemez”

Beştepe – Balgat ve küresel ortakları bölücü terör örgütünün sözde kongresinin 4 gözle bekledikleri sonuç bildirgesine nihayet bugün kavuşmuşlardır. Varoluşunu ve eylemlerini Türk devletini- Türk milletini- Türk bayrağını Türkiye Cumhuriyeti’ni inkar ve büyük Türk milletini aziz yurttaşlarını, toplumsal huzurunu imha üzerine inşa etmiş hain terör örgütü, cumhuriyet tarihimizde örneğine rastlanmayan ihanet ve kalkışmasının cüretini bu iktidar ve ortaklarından almıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve büyük Türk milleti bu ihanet açıklamasını kabul etmez edemez. Aksi durum Türk devletinin hain terör örgütüyle mütekabil hale getirilmesi ve teröre teslim olmasıdır. Devleti yöneten iktidar ve ortakları için de bunun adı artık açıkça ihanettir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, emniyet güçlerimizin, bölgede korucularımızın, mücadelesiyle bitme noktasına getirilen terör örgütü; maalesef, iktidar ve yerel ortaklarının ömür boyu başkanlık ve siyasi hesapları, küresel ortaklarının talimatları ve stratejileri ile PKK terör örgütü olmayan bir savaşın galibi, olmayan bir barışın aktörü haline getirilmiştir.

“İktidara soruyorum; pazarlık yoksa bu ne demektir?”

Terör örgütünün bildirisi için; “Kürtlerin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti ile bütünleşmesinin tarihsel teyidi ve ilanıdır” demek, aklın ve vicdanın iflasıdır. Çünkü, Kürt kardeşlerimizin, Cumhuriyetin onurlu yurttaşı oldukları, 29 Ekim 1923’te, Cumhuriyetle birlikte zaten teyid ve ilan edilmiştir. Büyük Türk milleti; Bir başka soru da, evlatlarımızın katiline özgürlük vaadidir. Yasadışı örgütün yasadışı kongresinde alınan kararlar için sarfedilen şu sözlerin üzerinde de düşünmek gerekir.

Teröristbaşının süreci yürütüp yönlendirmesi, demokratik siyaset hakkının tanınması ve hukuki güvence talep ediliyor. Bu aşamadan sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin rolünü oynaması isteniyor. İktidara soruyorum; pazarlık yoksa bu ne demektir? Pazarlık yaptıysanız, bu alçağa özgürlük verip, elini kolunu sallayarak siyaset yapmasına müsaade mi edeceksiniz? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin alacağı sorumluluk nedir? Yüce meclisi nasıl bir tuzağa çekme niyetindesiniz?

İktidara açık açık soruyorum; içeride PKK üzerinden piar yaparken, KCK-PKK-YPG’nin, Suriye’de kurduğu ve 26 Nisan’da Kamışlı’da ilan ettiği özerk yapı ile ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? ABD, Fransa, PKK-YPG, SDG, DEM Parti ve Barzani ortaklığıyla 26 Nisan 2025 tarihinde Kamışlı'da alınan kararlar şunlardır:

• Suriye ademi merkeziyetçi bir yapıya dönüştürülecektir.

• Federal yapılar oluşturulacak, devletin ismi, bayrağı, milli marşı değişecektir.

• PKK-YPG unsurlarının hakları yasal güvence altına alınacaktır.

“Pazarlık var dedik, arsızca yok dediler”

Tekraren ifade etmek isterim ki; AK Parti iktidarı ve ortağı tarafından, “Terörsüz Türkiye” başlığı ile başlatılan süreç, bugün terör örgütünün yaptığı açıklama ve “Demokratik Siyaset” ambalajıyla, Türk vatanı ve Türk milleti açısından tehlikeli bir kalkışmaya dönüşmüştür.

Cumhurbaşkanı ve paydaşlarının, “Terör örgütünün, hiçbir pazarlık yapılmadan silah bırakacağı” şeklinde savundukları sürecin geldiği noktada, Türkiye’nin bugünün ve istikbalinin pazarlık konusu olduğu ortaya çıkmıştır. Üzülerek ifade ediyorum ki; düğmeye bastıkları günden bu yana yaptığımız uyarılarda, sorduğumuz sorularda haklı çıktık.

Pazarlık var dedik, arsızca yok dediler. Haklılarmış ortada bir pazarlık da yok doğrudan teslimiyet varmış. Öcalan’a özgürlüğün ve siyasetin yolu açılacak. Bunu Türk milletine yapamazsınız dedik. “Yalan” dediler. Ancak, açıklamadan anlıyoruz ki, terör örgütü bu konuda talepkâr ve kararlı, iktidar ise terörist başına ikametgah arıyor. “Türk Milleti tanımını değiştirmeye cüret ediyorlar” dedik. Yok öyle şey dediler. Ancak açıklamada, tapu senedimiz Lozan’a yapılan saldırılardan anlıyoruz ki, bu noktada da teslim olmuşlar. “Lozan Anlaşması’na karşı verilen silahlı mücadele amacına ulaşmıştır” deniyor, görüyoruz ki burada da teslim olmuşlar.

Muhabir: Emre Yılmaz