CHP, 39. Olağan Kurultayı’nı üç gün sürecek şekilde bugün başladı. Kurultay kapsamında 17 yıl sonra parti programında değişiklik yapılması delegelerin oyuna sunulacak ve önergeyle program metninde güncelleme yapılabilecek. Bugünkü oturumda parti tüzüğünde de değişiklik yapılması bekleniyor. Parti, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisleri’ne daha kurumsal bir yapı kazandırarak Gölge Kabine’yi Merkez Yönetim Kurulu’ndan ayırmayı hedefliyor.
Özgür Özel salona geldi
"Şimdi İktidar Zamanı" ve 81 ilden kadınların elleriyle işlenen "Önce Adalet" afişi asıldı. Salona gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, önce partilileri selamladı daha sonra konuşmak için kürsüye çıktı.
Özel, şunları söyledi:
“Değerli yol arkadaşlarım, partimizin vefakâr ve cefakâr neferlerini bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 39. Olağan Kurultayımıza hoş geldiniz. Şeref verdiniz.
Bugün kurultayımızın ilk günü. Cumartesi ve pazar günleri iki günlük seçimli, siyasi tonu yüksek kurultaylarımızın yanı sıra, uzun süre sonra ilk kez parti programımızı tartışacağımız, görüşeceğimiz ve son şeklini verip hayata geçireceğimiz oylamasını yapacağımız gündeyiz. Ardından tüzüğümüzde son bir yıl içinde ortaya çıkan bazı değişiklik ihtiyaçlarını gidereceğiz. Yarının kurultay takvimini işletmek üzere bugünkü çalışmalarımızı tamamlayacağız.
Bu salonda, yarın 81 ilden Türkiye’nin dört bir yanından buraya gelecek Cumhuriyet Halk Partililerin takip edeceği programı, bugün delegelerimiz, konuklarımız ve davetlilerimizle birlikte yürüteceğiz.
Bildiğiniz gibi iki yıl önce bu salonda gerçekleştirilen değişim kurultayımızda bazı sözler verilmiş ve bir çalışma takvimi oluşturulmuştu. Bu takvim içinde, en önemli iki hedefimiz tüzüğümüzü güncellemek ve programımızı yenilemekti.
Geçen sene 4-9 Eylül tarihleri arasında, 4 Eylül’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partimizin ilk kurultayı olarak kabul ettiği Sivas Kongresi’nin yıldönümü kapsamında çeşitli etkinlikler düzenledik. 9 Eylül’de ise hem Anadolu’yu düşman işgalinden kurtardığımız günü hem de partimizin kuruluş yıl dönümünü kutladık. Bu haftayı, kuruluş haftası olarak tanımlamıştık.
“CHP, bundan sonra 4-9 Eylül haftasını kuruluş haftası olarak kutlayacak”
Kuruluş haftası boyunca yürütülen süreçte tüzüğümüz, 81 il başkanımız ve örgütümüz tarafından sahiplenildi. Örgütün talepleri, çağın gereklilikleri ve Türkiye’nin önüne koymak istediğimiz örnek parti demokrasi hedeflerimiz doğrultusunda partimizde demokrasiye dair söz söyleyen herkesin talepleri ortaklaştırıldı. On ay önceki kurultayımızda verdiğimiz söz doğrultusunda, ortak akılla çalışıp mutabakatla tüzüğümüzü son hâline getirdik.
Bu salonda toplanan delegelerimizin neredeyse oy birliği ile, en tartışmalı maddelerde dahi 1.200’ün üzerinde oyla ve çoğu maddeyi oy birliği ile onaylayarak yürürlüğe koyduk. Böylece Cumhuriyet Halk Partisi, bundan sonra her yıl 4-9 Eylül haftasını kuruluş haftası olarak kutlayacak.
Bu yıl için hedefimiz program çalışmasıydı. Program çalışması ne bir güne ne de bir haftaya sığdırılabilecek bir süreçtir; parti içinde birkaç kişinin oturup kaleme aldığı ve ardından oya sunduğu bir metin olamaz. Biz de söz verdiğimiz gibi önce 81 ilde il dönüşüm kurulları oluşturarak çalışmaları başlattık. Bu süreç basına taşındı, tanıtıldı ve tartışmaya açıldı. Ardından 923 ilçemizde ilçe danışma kurulları yapıldı. İlçelerde geçmişte partiye emek verenler, katılım sağlamak isteyen tüm üyelerimiz, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve varsa sendikal örgütler bu çalışmalara katıldı.
“Nihai kurtuluşun ilk adımı bu salondan atılacak”
Bir yandan ne konuşacağımı not alırken, bir yandan programla ilgili verilmesi gereken bir iki kritik kararı genel sekreterimizin telefonu ucunda yanıtladığım süreçleri dün gibi hatırlıyorum. O yüzden esas meselenin, her şeyden önce iktidar olmak; iktidar olmak için de Türkiye'nin sorunlarını çözecek hem kadroları hem de programı ortaya koymak olduğunu biliyorduk. Bu programdan bir hükümet programı çıkarmak, o hükümet programını somut vaatlere dönüştürmek ve kamuoyunda ‘Evet, bizi bu program kurtarır, bu parti kurtarır, bu kadro kurtarır, 100 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkeyi bir kez daha kurtarır’ dedirtebilmenin yolunun bu çalışmalardan geçtiğini biliyorduk. O kararlılıkla bugün buradayız, sizlerle birlikteyiz.
Çok kıymetli konuklarımız var; Dilek Kaya İmamoğlu başta olmak üzere, eşleri cezaevinde olanlar, babaları cezaevinde olanlar ve evlatları cezaevinde olan aileler de burada. Çünkü nihai kurtuluşun ilk adımının bu salondan atılacağını biliyoruz. Yarın Türkiye'nin dört bir yanından gelecek ve bu salondaki iktidar yürüyüşü coşkusuna katılacak olanların oturacağı yerlerde anlamlı görseller yer alacak.
Şunu ifade edeyim: Sol tarafımda salonda bir ‘kırk yama çalışması’ var. ‘Petswork’ diye isimlendirilen bu kırk yama çalışmasıyla ilgili ilk fikir, sevgili Muharrem Erkeğin eşi Özen kardeşimizden geldi. Dedi ki: ‘Biz Türkiye’deki 81 ildeki bütün kadınlar ilmek ilmek emek verip bunu Saraçhane’de birleştirmek istiyoruz’” Karşıdaki Türkiye haritasının her bir ili, o ildeki Kadın Kolları başkanlarımızın liderliği ve kadın kollarımızın gayretiyle, o ildeki kadınların emeğiyle hazırlandı. Kadın Kolları Genel Başkanımız Sayın Dilek Kaya İmamoğlu’nun ve proje koordinatörü Canan Çimen hanımefendinin büyük gayretleriyle de Saraçhane’de bir araya getirildi.
Biraz güçlüklerle yapabildiğimiz bu çalışmayı Saraçhane’nin üzerinde görünce, dedim ki: ‘81 ildeki kadınların emeğiyle ortaya çıkmış bu çalışma, mutlaka ‘Önce adalet, önce hürriyet’ diyen ve ‘Şimdi iktidar zamanı’ diye yola çıkacağımız kurultayımızda da bulunmalı.’ Belki yarın bu boyutuyla gösteremeyiz; bütün tribünü kaplıyor. Ama buna emek veren 81 ilin, cumhuriyete sahip çıkan, demokrasiye sahip çıkan, seçme ve seçilme hakkına ve seçtiklerine sahip çıkan, cumhurbaşkanı adayımıza ve iktidar kadrolarımıza sahip çıkan kadınlarını yürekten alkışlıyoruz. Hepsinin emeklerine sağlık.”
Özgür Özel’den ‘Nadir elementler’ açıklaması
Hem emeği korumak, hem siyaseti güvence altına almak, hem de demokrasiyi güvence altına almak bilinciyle, örgütlenme hakkını ve sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırmanın, örgütlü bir toplum ve örgütlü bir emek yaratmanın yolunu ve yöntemini konuşacaksınız.
Elbette ki ne sermayeye ne de üretmeye düşmanız; esas çarenin kalkınmada daha çok kazanmakta ve bu geliri hakça paylaşmakta olduğunun bilinciyle, yeşil, mor, dijital ve nitelikli istihdama yönelik dönüşümü ve bununla ilgili, çağın gerektirdiği somut hedefleri somutlayan çalışmaların son hâlini duyacaksınız ve üzerinde tartışacaksınız.
Tarımda ithalat bağımlılığından, ortalama 58 yaşına yükselmiş çiftçi yaşına ve her üç genç çiftçiden ikisinin asgari ücretle sanayide çalışmaya razı olmasına kadar pek çok gerçek zeka sorunu var; bu süreçleri de konuşacaksınız. Dirençlilik dendiğinde yalnızca deprem değil; en önemlisi, her türlü afete karşı dirençli olmayı, orman yangınlarından sellere, heyelanlara kadar her konuda doğru planlama ve tedbirlerin zamanında alınmamasının neden olduğu eksiklikleri, önleyici çalışmaların önemini ve afetin yönetimindeki zafiyetleri tartışacaksınız.
Türkiye’nin dış politikasında, eşlerin, kardeşlerin ve çocukların değil, devletin ve ülkenin öncelikli çıkarlarının gözetildiği bir perspektifi değerlendireceksiniz. Bu süreçte Türkiye hem Batı ittifakının bir üyesi, hem Rusya’nın komşusu, hem de Çin’in gelecekteki en önemli paydaşlarından biri olarak konumlanmaktadır. Orta Doğu’yu bir bataklık olarak gören değil, doğru ilişkiler kuran bir yaklaşım, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölgedeki tüm ülkelerde laiklik ve sekülerizmin yükseldiği bir örnek perspektifi benimsemesini sağlayacak.
Türkiye’nin Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkaslar ile birlikte güçlenebileceği, önemli komşuluk ilişkilerini tarif eden dış politika perspektifimizi tartışacaksınız. Türkiye’nin geleceği için, nadir toprak elementlerinin güvence altına alınması, Karadeniz’deki mavi vatan ve hidrokarbon yataklarının yönetimi, Avrupa’nın güvenlik kaygıları için Türkiye’nin önemli bir müttefik konumuna gelmesi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin ortaya koyduğu cesur ve kararlı politikalarla Avrupa Birliği tam üyelik hedefi ve gençler için yasaksız bir Türkiye ve vizesiz Avrupa’nın nasıl mümkün olabileceği ele alınacak.
“Hükümet programı şekillenecek”
Bu salonda, elbette bir program için beklenenden çok daha somut adımlar konuşulacak; sorunların nasıl çözüleceği meselesi didik didik incelenecek. Belki bazı soyut kavramlar ortaya çıkacak; ancak bundan bir iktidar perspektifi ve Hürriyet Halk Partisi’nin iktidarı için ortaya koyacağı bir hükümet programı şekillenecek.
Sonrasında bu programı burada bırakıp gitmeyeceksiniz; programı zihninize, gönlünüze ve elinize alıp şehirlerinize taşıyacaksınız. Önce yöneticilerimizde, sonra 2 milyon üyemizle, bir büyük ordu olarak; sokak sokak, dükkan dükkan, işçi servislerinde, iş yerlerinin önlerinde, köylerde ve evlerde Türkiye’nin her yerine ulaştıracaksınız."



