Bayramda şehir değiştirmeyenler bayramın ilk günü akrabasını, varsa aile büyüklerini ziyaret edecek. Tatil günlerini evde oturarak geçirmek istemeyenler ise yeni yerler keşfetmek, doğaya kaçmak, tarihle baş başa kalmak istiyor. Ancak bayramda hangi müze açık? Piknik yapmak için hangi parka gidilir? diye merak edenler için havanızı değiştirecek rota önerisi oluşturduk.

Fotoğraf 1 Ankara Palas

Ankara'nın ilk modern oteli: Ankara Palas

Mimar Kemalettin tarafından tasarlanan Ankara Palas, yakın zamanda müze olarak ziyarete açıldı. Bayram tatilini fırsat bilenlerin gezebilecekleri tarihi yapılar arasında. Türk siyasi hayatında önemli olaylara tanıklık eden 96 yıllık yapı, uzun yıllar üst düzey yabancı heyetler ile uluslararası toplantılara ev sahipliği yapmıştır. Ankara Ulus’taki İkinci Meclis binasının karşısında olması nedeniyle politikanın merkez noktası olmuştur. 1930’larda milletvekilleri, sanatçılar ve gazeteciler burada buluşur, günlük politika değerlendirmelerinde bulunurlardı. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk de Meclis konuşmalarından sonra günün yorgunluğunu bu binada giderir, burada toplantılar yapardı. Atatürk’e göre Ankara Palas, “Doğu’dan Batı’ya açılan bir pencere” idi. Atatürk, manevi kızı Nebile Hanım’ın düğününü ve onunla meşhur dansını Ankara Palas’ta yapmıştı. Ankara Palas’ı ziyaret etmek istiyorsanız bayramın 2. ve 3. Günü tercih edebilirsiniz. Çünkü bayramın ilk günü kapalı olacak.

Fotoğraf 2 Tbmm

İlk TBMM binasında geçmişe yolculuk

Ulus’ta gezinize devam etmek istiyorsanız Ankara Palas’ın hemen karşısında Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası’na geçiş yapabilirsiniz. Pazartesi hariç her gün ziyaret edebileceğiniz bu tarihi bina 1915 yılında İttihat ve Terakki Fırkasınca kulüp binası olarak yapımına karar verilmiştir. Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın emriyle mimar Salim Bey tarafından bina projelendirilmiş ve proje yapım işi ise askerî mimar Hasip Bey’e verilmiştir. Hasip Bey, binanın büyük bölümünü başarı ile bitirmiş ancak çatı ve diğer bölümler, sürmekte olan savaş, yaşanan malzeme sıkıntısı nedenleriyle tamamlanamamıştır. Meclis-i Mebusan’ın kapatılması üzerine, bu binanın meclise dönüştürülmesine karar verilmiş, bina halkın fedakârlıkları ile tamamlanmış ve 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi olarak açılmıştır. 23 Nisan 1920- 15 Ekim 1924 tarihleri arasında TBMM binası olarak kullanılan yapı özgününe uygun olarak yeniden düzenlenmiş ve 1961 yılında ise müzeye dönüştürülmüştür. Müze koleksiyonu içinde, Atatürk ve bazı milletvekillerine ait şahsi eşyalar, etnografik malzemeler, istiklal madalyaları, Millî Mücadelenin silah ve haberleşme gücünü yansıtan eserler ile yağlı boya tablolar bulunmaktadır.

Naci Görür'den Bingöl depremi açıklaması: Küçük ama yeri can sıkıcı Naci Görür'den Bingöl depremi açıklaması: Küçük ama yeri can sıkıcı

Fotoğraf 3 Ankara Kalesi̇

Tarih, kültür ve ticaret merkezi: Ankara Kalesi

Bayramda tatlı kaçamaklarına yürüyüş yapmanın iyi geleceği belirtiliyor. O zaman Ulus’taki rotanızı Ankara Kalesi’ne doğru çevirebilirsiniz. Ziyarete her zaman açık olan Ankara Kalesi, Ulus Tarihi Kent Merkezi Kentsel Sit Alanı ve Yenileme Alanı sınırları içerisinde yer alıyor. Kaleiçi Mahallesi’nde yer almakta olan eski Ankara evleri, genel olarak sur duvarları ile çevrili dar ve de dik bir alan içinde konumlandırılmaktadır. Hemen hemen her sene pek çok kişi tarafından sıklık ile ziyaret edilen Ankara kalesi herkes tarafında çok beğeniliyor. Tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemekte olup milattan önce 2. yüzyıl başlarında Galatların Ankara'ya yerleşmelerinin sırasında dahi kalenin burada var olduğu bilinmektedir. Romalılar, Selçuklular, Bizanslılar ve de Osmanlılar döneminde pek çok kez onarımdan geçirilmiştir.

Fotoğraf 4 Hamamönü

Tarihi evleri ve sokaklarıyla Hamamönü

Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma geleneksel Türk evleri, tarihi camileri ve el sanatları atölyeleri ile ünlü olan Hamamönünü gezmeden bayramı noktalamayın. Burası, ziyaretçilerine bir zamanlar Türk kültürünün nasıl yaşadığını gösteriyor. Ankara'ya yolunuz düştüğünde mutlaka ziyaret etmeniz gereken Hamamönü, kendine özgü mimarisi ve semt halkının sıcak misafirperverliği ile unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. Hamamönü'nde dolaşırken karşılaşabileceğiniz başlıca turistik yerler; Hacı Bayram Camii, Tacettin Sultan Camii, Hamamönü Çarşısı, Kırkçeşme İbadethanesi, Mehmet Akif Ersoy Müze Evi semtin tarihi ve kültürel değerlerini anlamak isteyenler için önemli yerlerdir.

Fotoğraf 5 Beypazari

Ankara’dan biraz uzaklaşmak isteyenler için birkaç önerimiz var:

Ankara şehir merkezine 98 kilometre mesafede olan Beypazarı tarihi dokusuyla gezilebilecek en güzel mekânlardan. Tarih boyu Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok uygarlığa ve devlete ev sahipliği yapmış. Günümüzde halen kullanımda olan ve buram buram tarih kokan Osmanlı evleri ile ünlü. Meydanda kurulu stantlardan Beypazarı tarhanası, Beypazarı kurusu alabilirsiniz. Beypazarı’na gittiğinizde uğramadan geçmemeniz gereken bir diğer yer de tarihi yaklaşık 600 yıla dayanan Tarihi Beypazarı Çarşısı’dır.

Kaplıcaları ve yeşiliyle ünlü Kızılcahamam

Ankara şehir merkezine 79 kilometre uzaklıkta bulunan Kızılcahamam,  termal otelleri ve kaplıcalarıyla ünlü, yemyeşil bir ilçedir. Sınırları içerisinde Ankara’nın üç büyük içme suyu barajı olan Kurtboğazı, Akyar ve Eğrekkaya barajları yer alır. Soğuksu Milli Parkı birçok Ankaralının sık sık uğrak yeri olan, ağaç fosilleri ve doğal güzelliği büyüleyen bir milli parktır. Kızılcahamam Ankara’nın şifa merkezi. Konaklamalı veya günübirlik olarak ailenizle birlikte Kızılcahamam’daki termal otellerden birine giderek şifalanabilir, dinlenebilirsiniz. Kızılcahamam’a gitmişken, yine ilçe sınırları içinde yer alan ve Kapadokya bölgesinden sonra ülkemizin en geniş jeosit alanı olan Abacı Peribacaları’nı da görmeden dönmeyin derim.

Fotoğraf 6 Kizilcahamam

Kuş cennet: Nallıhan

Ankara’nın batısında ve şehir merkezine 160 kilometre mesafede bulunan Nallıhan ilçesi, Kuş Cenneti’yle ünlüdür. Eski çağlarda iç deniz olan alan sonradan kurumuş ve bunun sonucunda rengarenk tepeler oluşmuştur.  179’u bulan farklı kuş türü Nallıhan Kuş Cenneti’ni habitat olarak kullanmaktadır. Gün doğumundan gün batımına kadar kuş gözlem yerlerinden etrafı izleyebilirsiniz. Birbirinden değişik ve güzel fotoğraflar çekmek için fotoğrafçılıkla ilgilenenler için de ideal bir bölgedir. Nallıhan’da görülmesi gereken bir başka doğa harikası yer de Ilıca Şelalesi’dir. Farklı ağaç türlerinden oluşan bir ormanın ortasında yer alan bu şelalenin manzarası eşsiz olup, suyunun da şifalı olduğu söylenmektedir.

Muhabir: Sibel Yazıcı