MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik “Meclis’te konuşsun” çağrısı ve ardından TBMM çatısı altında kurulan komisyonun Öcalan ile görüşmesine destek veren açıklaması, Ankara kulislerinde yeni tartışmaları gündeme taşıdı.
Bahçeli’nin çıkışının ardından Meclis’te DEM Parti tarafından dile getirilen “Kürdistan” ifadeleri ve “Biji Serok Apo” sloganları dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sürece mesafeli olduğu yorumları yapıldı. Parti içindeki farklı yaklaşımlar da kulislerde öne çıkmaya başladı.
AK Parti içinde üç farklı yaklaşım
Nefes yazarı Nuray Babacan’ın aktardığı bilgilere göre, AK Parti’de İmralı sürecine dair üç farklı bakış açısı bulunuyor. Partinin Kürt kökenli isimleri, özellikle Suriye’deki gelişmelerin tıkanma nedeni olarak gösterilmesine itiraz ederek, Türkiye’nin tüm bölgesel yapılarla diyalog geliştirmesini savunuyor.
Geleneksel devlet politikasını benimseyen bir diğer grup ise Kürtlerin dış güçler için kullanışlı hale gelmesini riskli buluyor. Bu yaklaşımı savunanlar, bölgedeki parçalı yapıların Türkiye için gelecekte ciddi sorunlar doğurabileceğini öne sürüyor.
Bir diğer eğilim ise, farklı yorumların görmezden gelinmesinin mümkün olmadığını belirterek, nihai kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait olduğuna dikkat çekiyor. Erdoğan’ın da sürece çok istekli görünmemesinin temelinde bu iç farklılıkların bulunduğu iddia ediliyor.
ABD’de sonuçsuz kalan girişim
Sürece dair tartışmalar sürerken, AK Parti’nin ABD’de attığı bir diplomatik adımın başarısızlıkla sonuçlandığı kulislere yansıdı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu görüşmeleri kapsamında Washington’da yapılan temaslarda, ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın sözleri gündem olmuştu. Barrack’ın “Trump, Erdoğan’a ihtiyacı olan meşruiyeti vereceğimizi söyledi” ifadeleri Ankara’da tepki çekmişti.
Babacan’ın aktardığına göre, AK Parti yönetimi Barrack’ın görevden alınması için girişimde bulundu ancak bu adım sonuçsuz kaldı. Kulis bilgilerine göre, ABD’de Suriye politikaları üzerinde çalışan bazı diplomatların görevden alınması gündeme gelirken, Barrack için yapılan baskılar karşılık bulmadı.




