Suriye'de Kürtlerin önde gelen siyasi hareketi Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) eski eş başkanı ve başkanlık konseyi üyesi Salih Müslim, "Yeni Suriye hükümeti ademi merkeziyetçiliği tanımayı reddederse, bağımsızlık talep etmek zorunda kalacağız" demişti.

Salih Müslim’in sözlerine yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösteren Bahçeli, “Suriye için teklifi yapılan ‘Federasyonun bir tık altı’ beyanatları maskeli bölünme ve bölücülük önerisidir” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’a sert eleştiri

Bahçeli’nin yaptığı yazılı açıklama şöyle;

“27 Şubat 2025 tarihinde PKK’nın kurucu önderi tarafından yapılan “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı bölücü terör örgütünün bütün bileşenleri için bağlayıcı mahiyettedir.

SDG/YPG bu çağrıdan muaf ve istisna değildir. Bölücü terör örgütü türevlerinin bütünüyle önderleri nezdinde sadakat ve samimiyet testinden geçtiği, Siyonist alçaklığın mı yoksa İmralı’nın mı belirleyeceği olacağı yakında iyice anlaşılacaktır.

PKK’nın ve PKK’lı teröristlerin önderi konumundaki İmralı’ya SDG/YPG’nin aynısıyla bağlılık göstermesi, 27 Şubat açıklamasına uygun davranış ve tavır içinde bulunması herkesin çıkarına olduğu kadar terörsüz geleceğe ve bölgesel huzura da azami düzeyde katkı sağlayacaktır.

Terör devleti İsrail, Suriye’nin bölünmesi ve parçalanması hususunda devamlı el yükseltmektedir.

Görünen odur ki, SDG/YPG İsrail’in yörüngesindedir. YPG’li teröristbaşı Mazlum Abdi’nin, Almanya’da düzenlenen “Rojavalı Gençler Ulusal Konferansı”na gönderdiği video mesajında, Suriye’nin kuzeydoğusunda yürürlükte olan ateşkesin devam etmeyebileceği, çatışmaların başlama ihtimalini dile getirmesi hain niyet ve eylemsel heveslerin tetikte beklediğine işaret etmektedir.

Bakan Fidan, Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Şeyh ile telefonda görüştü
Bakan Fidan, Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Şeyh ile telefonda görüştü
İçeriği Görüntüle

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın’ın 10 Temmuz 2025 tarihinde, “Hepimizin uzlaşması ve şu sonuca varması gerekiyor: Tek millet, tek halk, tek ordu, tek Suriye” açıklamasından bir gün sonra, “SDG’ye bağımsız devlet kurma borcumuz yok. SDG dediğimiz YPG’dir. YPG, PKK’nın bir türevidir. Suriye şunu savunuyor; federal bir sistemle Suriye olamaz.” değerlendirmeleri ne kadar isabetliyse,

30 Ağustos 2025 tarihinde, “PKK, Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır. ABD de PKK’yı yabancı bir terör örgütü ilan etmiştir. Ancak artık PKK ile ilişkili olmayan başka bir örgüt var, SDG ve YPG. Bunlar IŞİD karşıtı savaşta bizim müttefiklerimiz oldu. Onların kökeni PKK’ya dayanıyordu” sözleri bir o kadar sakıncalı ve sakattır.

Maalesef ABD-İsrail konsorsiyumu Suriye’de kanlı bir iç savaş ve ayrışmanın temelini günbegün kazmaktadır.

Soykırımcı İsrail örtülü operasyonlarla, silahlı ve zora dayalı şekilde Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğüne alenen kast etmektedir.

Bu durum sadece Suriye için değil Türkiye’yi de çok sıcak ve birebir ilgilendiren aşırı güvenlik tehdididir.

Aynı zamanda “Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge" hedeflerini bozma ve bitirme gayesiyle ilişkili mütecaviz hamlelerin sert adımlardır.

Türkiye’nin Suriye politikası şeffaf ve açıktır.

Bu ülkenin siyasi ve toprak bütünlüğüyle üniter yapısı vazgeçilmez politik tasavvur ve tercihimizdir.

Nihayet bu tasavvur ve tercihten tavizin bedeli öngörülemeyecek kadar tehlikeli olabilecektir.

Suriye için teklifi yapılan “Federasyonun bir tık altı” beyanatları maskeli bölünme ve bölücülük önerisidir.

SDG/YPG’nin sürekli yeni dayatmalarla gündemi meşgul etmesi, özerklikten bağımsızlığa varıncaya kadar sıralı talep listelerini paylaşması, nitekim ABD-İsrail’in oyuncağına dönüşmesi vahim bir karmaşanın ön habercisidir.

Geldiğimiz bu aşamada iki seçenek kalmıştır: Suriye’de ya huzur, barış ve istikrar hakim olacak; ya da İsrail’in tahayyülündeki parçalanma ve iç çatışma ortamı vasat bulacaktır.”

Muhabir: Dursun Erkılıç