Anayasa Mahkemesi (AYM), makul sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle yapılan bireysel başvuruda, Tazminat Komisyonu tarafından belirlenen düşük tazminat miktarlarının yeterli olmadığına hükmederek emsal nitelikte bir karar verdi.
Başvurunun temelini, 25 yılı aşkın süredir devam eden bir yargılama sürecine ilişkin mağduriyet oluşturdu. Elips Haber yazarı Avukat Murat Sadak, bu uzun sürecin ardından Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları çerçevesinde devlete karşı etkin giderim talebinde bulundu.
“AYM adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti”
Sadak, ilk olarak makul sürede yargılanma hakkının ihlali gerekçesiyle Tazminat Komisyonu’na başvurdu. Komisyon, şikâyet konusu yargılamanın uzunluğuna rağmen oldukça düşük bir tazminat tutarına hükmetti. Bu karara itiraz edilerek Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari Dava Dairesi'ne başvuruldu, ancak mahkeme başvurucuların itirazını reddetti.
Bunun üzerine dosya bireysel başvuru kapsamında Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. AYM, verdiği kararında, Tazminat Komisyonu tarafından belirlenen düşük tazminat miktarlarının, yargılamaların uzunluğu nedeniyle doğan mağduriyetleri karşılamadığını belirtti. Mahkeme, bu yaklaşımın hem kendi içtihatlarına hem de AİHM kararlarına aykırı olduğunu vurguladı.
AYM, kararında ayrıca Komisyonun takdir ettiği tazminat miktarlarının “etkin başvuru hakkı”nı zedelediğini, bu nedenle Anayasa'nın 36’ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Kararın, benzer durumda olan bireysel başvurular açısından da emsal teşkil etmesi bekleniyor. AYM'nin bu kararı, Tazminat Komisyonu uygulamalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor.