Ankara Barosu, avukatların mesleki faaliyetlerini yerine getirirken karşılaştıkları kısıtlamalara ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, savunma hakkının demokratik hukuk düzeninin temel güvencelerinden biri olduğuna dikkat çekildi.
Baro, avukatların duruşmalarda Türkiye Barolar Birliğince belirlenen şekle uygun cübbe ile katılmak zorunda olduğunu hatırlattı. Hâkim ve savcıların da duruşmalarda ve adli yıl açılış törenlerinde cübbe giymelerinin yasal düzenlemelerle güvence altına alındığı ifade edildi. Cübbenin, mahkemelerde görev yapanların tarafsızlığını temsil eden köklü bir gelenek olduğunun altı çizildi.
“Cübbeden mahrum bırakma kabul edilemez”
Açıklamada, hiçbir uygulamanın veya yetki kullanımının avukatların duruşmalarda cübbe giymesini engelleyemeyeceği vurgulandı. Avukatların cübbesiz biçimde veya uzaktan bağlanmaya mecbur bırakılmasının, hem savunma hakkını hem de mesleğin saygınlığını zedelediği ifade edildi.
Müvekkil–avukat iletişimine vurgu
Ankara Barosu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan hükümlere atıf yaparak şüpheli veya sanıkların avukatlarıyla vekâletname aranmaksızın ve başkalarının duyamayacağı koşullarda görüşebileceğini hatırlattı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına da dikkat çekilen açıklamada, “Etkili hukuki yardım alma hakkı sınırlamalara rağmen her durumda korunmalıdır” denildi.
Baro, avukatların etkili savunma yapmasını engelleyen ve itibarsızlaştırmaya yönelik tüm sınırlamalara karşı olduklarını belirterek, savunma hakkına yönelik müdahalelere izin verilmeyeceğini açıkladı.
Ankara Barosu'nun yaptığı açıklamanın tam metni ise şu şekilde:
"Avukatların etkili savunma hakkı yapma imkânını ortadan kaldıran ve onları itibarsızlaştırmaya yönelik sınırlamalar kabul edilemez.
Avukatlar, duruşmalara Türkiye Barolar Birliğince şekli saptanmış cübbe ile ve temiz bir kıyafetle çıkarlar. (TBB Meslek Kuralları m. 20)
Hâkim ve Cumhuriyet savcıları duruşmalarda ve adli yıl açılış törenlerinde cübbe giyerler. (Hakimler Savcılar Kanunu m. 112, Hâkim ve Savcıların Resmi Kıyafet Yönetmeliği m. 6)
Cübbe, mahkemede görev yapanların tarafsızlığını temsil eden yüzyıllara dayanan bir gelenektir.
Hiçbir yetki kullanımı veya uygulama, meslek mensuplarını duruşmada cübbesinden mahrum bırakamaz.
Şüpheli veya sanık, vekâletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. (CMK m. 154/1)
Müvekkiller ve avukatlar arasındaki ilişkilerdeki kısıtlamalar, sanığın alması gereken hukuki yardımın engellenmesine yol açmamalıdır. Savunma haklarına verilen önem o kadar büyüktür ki, etkili hukuki yardım alma hakkı sınırlamalara rağmen her durumda korunmalıdır. (AİHM, Sakhnovskiy/Rusya, § 102)
Mahkemenin bir müdafii duruşmaya uzaktan, cübbesi dahi olmaksızın bağlanmaya mecbur bırakması, sanıkla duruşma sırasında iletişim kurma ve savunmayı etkili bir şekilde belirlenme imkânını ortadan kaldırır.
Avukatların etkili bir savunma yapma imkânını ortadan kaldıran ve onları itibarsızlaştırmaya yönelik her türlü sınırlama açıkça hukuksuzdur."