Uyku bozukluklarının temelinde biyolojik faktörlerin yanı sıra zihinsel yorgunluk önemli rol oynuyor. Stres, anksiyete ve depresyon en yaygın psikolojik nedenler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra tüketilen içecekler, çevresel faktörler, ekran maruziyeti gibi etkenler de uyku sorunlarını tetikleyebiliyor. Genetik yatkınlık, hormonal dengesizlikler, vitamin eksiklikleri ve kronik fiziksel rahatsızlıklar da uykuya dalma ve uykuyu sürdürme yetilerini olumsuz etkiliyor. Kişisel farklılıklar ise yaşam tarzı, stresle başa çıkma yolları ve psikolojik dayanıklılığa göre değişiklik gösteriyor.
Elips Haber’e konuşan klinik psikolog Mustafa Gözel uyku bozuklukları konusunda merak edilen soruları yanıtladı.
Uyku bozukluklarının en yaygın nedenleri nelerdir ve bu nedenler kişiden kişiye nasıl farklılık gösterebilir?
Uyku bozukluklarının temelinde biyolojik faktörler dışında zihinî yorgunluk vardır diyebiliriz. Stres, anksiyete, depresyon bilinen en yaygın psikolojik sebeplerdir. Tüketilen içecekler, çevresel faktörler, mavi ışık yani ekran maruziyeti de uyku bozukluklarını tetikleyebilir. Öte yandan genetik yatkınlık, hormonal dengesizlikler, vitamin eksiklikleri, kronik fiziksel rahatsızlıklar da yine uykuya dalma ve sürdürme yetilerini olumsuz etkileyebilir. Kişisel farklılıklar ise yaşam tarzı, stresle başa çıkma mekanizmaları ve kişinin psikolojik dayanıklılığına bağlı olarak değişebilir.
''Uykusuzluk psikolojik rahatsızlıkları tetikler''
Uzun süreli uykusuzluk yaşayan bir bireyin psikolojik sağlığı nasıl etkilenir? Depresyon ve anksiyete ile ilişkisi var mıdır?
Uykusuzluk ile psikolojik rahatsızlıklar arasında birbirini tetikleyen ve kısır döngüyle besleyen kuvvetli bir ilişki vardır. Uzun süreli uykusuzluk, Duygu durum bozukluklarına, depresyona, strese ve kaygı bozukluklarına yol açabilir. Hafıza, dikkat, karar verme ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkiler. Uzun vadede öfke kontrolsüzlüğü, sinirlilik ve sosyal geri çekilme gibi sonuçlara sebep olabilir. Bütün bunlar ise aynı şekilde uyku bozukluklarını tetikler.
Gece uyanmaları veya sabah çok erken uyanmaların ardında hangi psikolojik faktörler olabilir?
Gece uyanmalarının veya sabah erken uyanmaların altında, genellikle stres, kaygı bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi olgular yatar. Bu durum kişide bastırılmış duyguların ve çözülmemiş içsel çatışmaların varlığına işaret eder. Kişinin iç dünyasında huzursuzluk ve çatışma belli bir seviyenin üzerinde ise uyku kalitesi ve süresi bu durumdan etkilenir.
Fazla ekran kullanımı kimyasal ve hormonal uyku bozukluğuna neden oluyor
Ekran kullanımı, özellikle yatmadan önceki saatlerde, uyku düzenini nasıl etkiler ve bunu düzeltmek için neler yapılabilir?
Elektronik cihaz ekran kullanımı, mavi ışık dolayısıyla melatonin üretimini baskılar ve bu durum uykuya ve derin uykuya geçişi zorlaştırır. Ekran aktiviteleri kişiyi yüksek uyarılma ve hiperfokus durumuna sokar. Bu durum, sinir sisteminin aşırı uyarılmasına ve çeşitli kimyasal, hormonal ve uyku bozukluklarına neden olabilir. Başa çıkmak için yatma saatinden en az iki saat önce ekran kullanımını durdurmak ve rahatlatıcı aktivitelerle uykuya hazırlanmak gerekir.
Uyku bozukluklarıyla başa çıkmak için psikoterapi ne kadar etkili? Hangi terapi yöntemleri tercih ediliyor?
Uyku bozukluklarını ortadan kaldırmak ya da minimize etmek için en etkili yöntem psikoterapidir. Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi, Psikodenamik Terapi, EMDR ve TMS yöntemleri tercih edilebilir.
Uyku ilaçları uzun vadede bağımlılık riski oluşturabilir
Uyku ilaçları kısa vadede çözüm olabilir mi? Psikolojik destekle birlikte kullanımı öneriliyor mu?
İlaç kullanımı uyku bozukluğunun altında yatan psikopatolojik nedenler için gerekli ya da faydalı olabilir. Psikoterapi ile birlikte yürütülmelidir. Tek başına kısa vadede etkili olabilir fakat uzun vadeli bir çözüm sağlamaz ve dahi bağımlılığık gelişebilir.
İnsomnia ne derece bir uyku bozukluğudur? Tedavisi nedir?
İnsomnia ciddi ve yaygın bir uyku bozukluğudur. Tedavisinde kişinin yaşam tarzı değişiklikleri, stres yönetimi ve psikoterapi etkili olacaktır. Uyku hijyenine dikkat etmek ve düzenli uyku alışkanlıkları geliştirmek son derece önemlidir. Gerekirse kısa süreli ilaç desteği psikoterapi sürecinde alınabilir.
İnsomnia tanısı koymak için hangi belirtilerin ne kadar süreyle devam etmesi gerekir?
İnsomnia tanısı için, uykuya dalma veya sürdürme zorluklarının haftada en az üç gece ve en az üç ay süreyle devam etmesi gerekir. Bu belirtilerin kişinin günlük yaşamını yani aile yaşantısı sosyal yaşantısı ya da iş yaşantısını olumsuz etkiliyor olması tanı ve profesyonel destek ihtiyacı için önemli bir veridir.
Kronik insomnia genellikle hangi psikolojik sorunlarla birlikte görülür ve bu durumda nasıl bir tedavi süreci izlenir?
Kronik insomnia, depresyon, yaygın kaygı bozukluğu, TSSB ve bipolar bozukluğa eşlik edebilir. Eşlik eden psikolojik bozukluğun da tedavisi gerekir. Genellikle CBT-I, psikiyatrik ilaçlar ve psikoterapi beraber uygulanır.