Boğaziçi Üniversitesi’nde 97 öğrencinin gözaltına alınmasına tepki gösteren çeşitli üniversitelerden öğrenciler, arkadaşlarına destek olmak için üniversitelerinde çeşitli açıklamalarda bulundu.
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin Beyazıt Meydanı’nda yaptıkları açıklamada, İlahiyatçı Nureddin Yıldız'ın okullarına konuk edilmesini protesto ettiği için gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek amacıyla, “Üniversite ve memlekette çocuk istismarcılarına karşı ayaktayız” pankartı açıldı.
Beyazıt Meydanı’nda Boğaziçili arkadaşlarının serbest bırakılması talep edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Boğaziçi Üniversitesi’ne çevik kuvvet polisleri sokulmuş, üniversitenin özerkliği bir kez daha ihlal edilmiştir. Biz de İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak soruyoruz: Altı yaşında bir çocuğun evlendirilmesini savunmak mı ifade özgürlüğü, yoksa buna karşı çıkmak mı suç? Bir kez daha gördük ki bu düzende çocuk istismarcıları korunuyor, bilim üreten üniversitelere sokuluyor; onlara karşı çıkan öğrenciler ise gözaltına alınıyor.”
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde (MSGSÜ) yapılan eylemde, Boğaziçi’ne destek açıklamasında bulunan öğrenciler sık sık “Tarikata barikat, kahrolsun şeriat” sloganı atarak şu açıklamada bulundu:
“Bugün 14 Mayıs Çarşamba. Türkiye’de yaşanan yeni bir utanç tablosunun hesabını sormak için buradayız. Dün Boğaziçi Üniversitesinde Nureddin Yıldız isimli pedofili, kadın düşmanı, cemaatçinin etkinliğine karşı çıkan 97 sıra arkadaşımız gözaltına alındı. Devletin tüm kolluk güçleri, Boğaziçi Üniversitesinin tüm imkanları bir pedofili tarikatçıyı korumak için kullanıldı. Üniversitenin tüm güvenlikleri, devlet, polis, şeriatçıları korumak adına öğrencilerin önüne dizildi.”
İstanbul ve MSGSÜ’den sonra YTÜ’de açıklama
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde yapılan açıklamada Boğaziçili sıra arkadaşlarına sahip çıkan öğrenciler, Nurettin Yıldız’ın okula gidişiyle birlikte yaşananların bir “etkinlik” değil, "doğrudan bir gericilik saldırısı ve devlet şiddeti" olduğunu ifade etti. Öğrenciler tarafından yapılan açıklama ise şu şekilde devam etti:
"13 Mayıs'ta Boğaziçi Üniversitesi’nde, 6 yaşındaki bir çocuğun evlenebileceğine dair skandal açıklamalarıyla tanınan, kadın düşmanlığını ve şiddeti açıkça savunan Nureddin Yıldız isimli bir gerici, üniversite çatısı altında konuşturulmaya çalışılmış; buna karşı çıkan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ise kendi kampüslerinde polis ablukasına alınmış, şiddete maruz kalmış ve ters kelepçeyle gözaltına alınmıştır.
Kampüsler polisin değil, öğrencilerindir. Üniversite yönetimlerinin emniyetle girdiği bu iş birliği derhal son bulmalıdır. Kampüsler; bilimsel düşüncenin, özgür ifadenin ve toplumsal eşitliğin yeşerdiği alanlardır. Gerici, kadın düşmanı ve çocuk istismarını meşrulaştıran söylemler üniversitelerimizde yer bulamaz. Bu söylemleri dile getiren kişileri üniversiteye davet eden topluluklar da akademik çatı altında meşrulaştırılamaz. Bu tür davetler, üniversitelerin hem itibarına hem de öğrencilerin güvenliğine yönelik açık bir tehdittir."