İstanbul'un Eyüpsultan ilçesindeki öğrenci tarafından öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan için Türk Eğitim-Sen Ankara şube üyeleri, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir bölüm basın açıklaması düzenlendi. 'Yeter Artık, İtibarsızlaştırıldık, Darp edildik, Sonunda Öldürüldük, Ötesi var mı?' işaretli pankart açan sendika üyeleri, ellerinde 'Yeter Artık', 'Öğretmenine Dokunma', 'Eğitimciye Şiddete Hayır, 'Asıl Meselesi Ölüyoruz', 'Öğretmenler Yaşamın Mimarı türleri Ardında Sessizlik Değil, Direniş Var' yazılı dövizler ile 'Öğretmene biten eller kırılsın', 'Yaşamak hakkımız hakkımızı destekliyoruz', 'İşte memur işte sendika', 'Vur vur inlesin bakanlık dinlesin', 'Kanunu azaltmayı bitirmekin', 'Susma haykırış şiddete hayır', 'Öğretmene ezilmek istemiyoruz', 'Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız' sloganları attı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İran Cumhurbaşkanı Reisi için 1 günlük milli yas ilan ediyoruz Cumhurbaşkanı Erdoğan: İran Cumhurbaşkanı Reisi için 1 günlük milli yas ilan ediyoruz

“Kanun teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimiz”

Sendika adına açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Haydar Urfalı, “Çoğunlukla güvenlik görevlilerinin bulunmaması, güvenliğin sadece güvenlikçilerin ayrılmasına çalışılması ve kameraların yokluğunun şiddet olaylarına zeminde hazır bulunduğunu, “Oysa her okulumuzda güvenlik görevlilerinin yapılması ve okullarımızın tamamında kameraulması hayati bir öneme sahiptir. MEB'in bu konuda okullara bütçe ayırması, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir. Öte yandan Türk Eğitim-Sen olarak eğitimde aktarımların önlenmesi, etkili ve caydırıcı bir şekilde kullanıma sunulması, eğitim çalışanlarının güvenli bir şekilde çalıştırılmasının yasal olarak korunması amacıyla 2019 hem de 2023 yıllarında iki kez kanun teklifini hazırlayarak, milletvekilleri aracılığıyla TBMM'ye ilettik. Kanun tekliflerinde özellikle eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet içeren suç mutlaka cezalandırılacağı insanların göreceği ve kamuyu izlediğiniz için ayrıca ayrıca cezalandırılacağı düşüncelerin güçlerinin hükme bağlanmasını istedik. Özel eğitim programlarında çalışan eğitim çalışanlarının da faaliyetleri sırasında veya bunlarla ilgili olarak kendilerine karşı işlenen suçlar açısından kamu görevlilerinin sayılması, cezaların işlemleri ve şikayetlere bağlı kalmaksızın arıza hakkında kamu durumunu açıklamasını talep ettik. Bu noktada tüm siyasi partilerimiz birlik içinde bu teklife destek verme ve teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimizdir” dedi.

“Özel bir politika geliştirilmesini istiyoruz”

Eğitimde 'Şiddet yasası'nın kaldırılmasının yanı sıra Meclis Araştırma Komisyonu'nun oluşturulması, Türk Ceza Kanunu'nda eğitim çalışanlarına yönelik ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesinin Türk Eğitim-Sen'in silahlı taleplerinden olduğunu ifade eden Urfalı, şu şekilde sürdürüldü;

“Türk Eğitim-Sen'in güçlü mücadelesi yalnızca kanun tekliflerinden ibaret değildir. Sendikamız 2019 yılında öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımız ile birlikte 81 ilden Sayın Cumhurbaşkanına 81 mektup gönderdi. Şiddetli protestoyu bırakmayı da içeren çok sayıda eylem, basın açıklaması ve basın toplantısı toplandı. 'Eğitimde Sıfır Şiddet' sorunlarıyla ilgili alanlarla indik, anketlerimizle, araştırmalarımızla, afişlerimizle, yazılı ve görsel yayınlarımızla şiddet sorununa dikkat çektik. Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi araştırma görevlisi 2019 yılında odasındaki arkadaşı tarafından hunharca katledilen Ceren Damar Şenel'in davasına müdahil olarak katıldık. Ayrıca öğretmenlik Meslek Kanunu'nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili yasal düzenlemenin yer alması için de büyük mücadele veriliyor. Eğitimde kesintilerin önlenmesi için yasal düzenlemenin yapıldığı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun hiçbir teminatı kabul edilemez. Millî Eğitim Bakanlığı'ndan mutlaka kamu-özel eğitime başvurmadan eğitimde şiddete yönelik özel bir politikanın geliştirilmesini istiyoruz.”

“Vandallara teslim olmayacağız”             

Eğitim sistemlerine yönelik ilişkiler sıkılan kurşun olduğunu belirten Urfalı, “Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına izin verilmeyecek, şiddete müsamaha göstereceğiz. Türk eğitimcileri olarak tüm yıl boyunca mücadele veriyor. Vandallara teslim olamayacak, bu vahşet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli olana kadar konuyu gündemde tutmayı ve uzakta oluşturmayı sürdüreceğiz. Eğitimcilerimizin güvenliğinin sağlandığı çalışma ortamlarına kavuşması en büyük temennimizdir. Şurlu nesiller yetiştiren biz eğitimcilerin olduğu kadar ailelerin de en önemli görevidir. Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm toplumun çağrışımında bulunuyoruz. Öğretmenlere sunulan değerlerin geleceğine yönelik değerleridir. Bu bilinçle hareket etmek milli bir armağandır” ifadesini kullandı.

Kaynak: DHA