Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin sona ermesiyle birlikte Türkiye’de yatırımcılar yeni yönelimler ararken, Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, gayrimenkul sektörüne dikkat çekti. Akçam, mevcut ekonomik koşullar göz önüne alındığında konut alımının hem güvenli bir yatırım hem de toplumsal istikrar açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
“Faizler düşmeden ev almak yarının kazancıdır”
Akçam, özellikle faiz indirimi beklentisinin konut piyasasında ciddi bir talep artışı yaratacağını ifade ederek şunları söyledi:
“Bugün konut fiyatları görece dengeli seviyelerde. Ancak bu denge kalıcı olmayacak. Faiz indirimiyle birlikte konut talebi artacak, bu da fiyatları yukarı çekecek. Vatandaşlarımız bu sürecin farkında olmalı. Şu an alınan ev, geleceğin kazancı ve güvencesidir.”
Konut sadece yatırım değil, toplumsal istikrarın da teminat
Konutun yalnızca bireysel yatırım değil, toplumsal dengeyi sağlayan bir unsur olduğunu da belirten Akçam, büyükşehirlerdeki yüksek kira fiyatlarının kamu çalışanları ve öğrenciler üzerindeki baskıyı artırdığına dikkat çekti:
“İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollerde kira bedelleri, memur maaşlarının çok üzerinde. Bu durum öğretmenlerin, polislerin tayin tercihlerinden, öğrencilerin üniversite seçimlerine kadar pek çok süreci etkiliyor. Konut sahibi olmayı kolaylaştırarak bu tabloyu değiştirmemiz gerekiyor.”
Yatırımcıya uygulanan kredi kısıtlamaları piyasayı yavaşlatıyor
Akçam, yatırım amaçlı konut alımında uygulanan kredi sınırlamalarının hem yerli hem de yabancı yatırımcıyı olumsuz etkilediğini vurguladı:
“İkinci ya da üçüncü konutunu almak isteyen vatandaşlar ciddi kredi engelleriyle karşı karşıya. Yerli yatırımcı yurt dışına yöneliyor, yabancı yatırımcı ise Türkiye’den uzaklaşıyor. Kredi musluklarının bu şekilde kısılması, satış ivmesini düşürüyor. 2025’teki satış rekorlarının devamı isteniyorsa, bu kısıtlamalar esnetilmeli.”
Fiyatların dengede kalması için konut arzı artırılmalı
Konut fiyatlarındaki artışın önüne geçilmesi için arzın artırılması gerektiğine dikkat çeken Akçam, üretimi destekleyecek adımların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi:
“Yeni konut projeleri hızla başlatılmalı, sosyal konut üretimi kamu destekleriyle artırılmalı. İnşaat maliyetlerini düşürecek teşvikler devreye alınmalı. Arsa üretimi ve planlama süreçleri kolaylaştırılmalı. Bu adımlar hem yatırımcıyı hem de ev sahibi olmak isteyen vatandaşı koruyacaktır.”
Gençler için özel kredi ve destek modelleri geliştirilmeli
Türkiye’de konut sahibi olma yaşının 40’lı yaşlara kaydığını hatırlatan Akçam, bu durumun gençlerin konuta erişimde yaşadığı zorlukları gösterdiğini belirtti.
“Gençler kredi kullanmakta zorlanıyor. Bu da ev sahibi olma yaşını ileriye taşıyor. Gençlere özel kredi modelleri ve devlet destekli paketler geliştirilmeli. Konut, sadece bugünün güvenli yatırımı değil, aynı zamanda yarının güçlü mirasıdır. Vatandaşlarımızı bu fırsatı değerlendirmeye çağırıyorum.”