Suriye'de Aralık ayında yaşanan yönetim değişiminin ardından yapılan ilk parlamento seçimleri, katılım oranı, temsil eksiklikleri ve kapsam dışı bölgeler nedeniyle tartışmalara yol açtı. Seçimlere ülke genelinde düşük bir katılım gözlenirken, özellikle kuzeydoğudaki bölgelerde seçime gidilmemesi dikkat çekti.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve çeşitli muhalif gruplar, seçimleri "gayrimeşru" olarak tanımlarken, üç vilayetin oy kullanma sürecinin dışında tutulması tepkilere neden oldu. Seçimlerde kadınların seçilme oranının yalnızca yüzde 3 olarak açıklanması da eleştiri konusu oldu.
T24’te yer alan habere göre, Beyrut merkezli El-Ahbar haber sitesi, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın (Ebu Muhammed el-Colani) Halk Meclisi üyelerinin üçte birini doğrudan atamasını, “Şeriat kendi demokrasi modelini icat ediyor” başlığıyla duyurdu. Haberde, "Şeriat hukuku, parlamento üyelerinin üçte ikisini seçmek ve geri kalanını atamak için resmi seçimler düzenledi; bu süreç ülkenin üçte birini dışladı ve sınırlı meşruiyete sahip bir geçiş modeli oluşturdu" ifadesi yer aldı.
70 milletvekilini Şara belirleyecek
Suriye’de pazar günü yapılan seçimler, dolaylı oy sistemiyle gerçekleştirildi. Yaklaşık 6 bin seçici kurul üyesi, 210 sandalyenin üçte ikisini belirledi. Kalan 70 milletvekili ise geçici anayasa gereği Geçici Cumhurbaşkanı Şara tarafından atanacak.
İçişleri Bakanlığı, “ülke genelinde güvenlik önlemleriyle seçimlerin huzur içinde geçtiğini” açıklarken SDG’nin denetimindeki Haseke, Rakka ve Dürzilerin kontrolündeki Süveyda vilayetlerinde sandıklar açılmadı.
Sandalyelerin çoğunda hükûmet yanlısı isimler var
Rakka, Haseke ve Süveyda’nın seçimleri boykot etmesiyle katılım oranı ülke genelinde düşük kaldı. Şam ve Halep'teki seçim merkezlerinden gelen ilk sonuçlara göre, çoğu sandalye hükûmete yakın isimlerin eline geçti.
Deyrezzor çevresinde resmîaçıklamalara göre yüzde 90’a yakın katılım kaydedildi. Muhalif kaynaklara göre ise rakamlar "yanıltıcı".
1967'den beri ilk kez bir Yahudi aday oldu
Beşar Esad yönetimi sonrası ilk seçim olmasına yönelik dikkat çekici gelişmeler de yaşandı. Suriye asıllı Amerikalı Yahudi Henry Hamra'nın adaylığı medyada geniş yer buldu. Hamra, Yahudilerin Suriye'de kamu görevi yapmasının yasaklandığı 1967 yılından bu yana ilk kez Yahudi aday oldu.
Şara tarafından atanan "Yüksek Seçim Komitesi", seçimlerin Suriye'nin çeşitli illerine dağılmış 50 seçim bölgesinde yapılacağını ve 140 sandalye için yarışan bin 578 adayın (yaklaşık yüzde 14'ü kadın) katılacağını duyurmuştu. Seçimler, önceden atanan yaklaşık 14 bin seçim kurulu üyesi tarafından yürütüldü.
“Suriyelilerin güçlü iradesi”
Seçimi "tarihî bir adım" olarak nitelendiren Şara, sürecin ilerleyişini izlemek üzere Şam'daki Milli Kütüphane'deki sandık merkezini ziyaret etti ve yıllardır bekleyen yasaların, "inşa" sürecini ilerletecek olan yeni parlamento tarafından onaylanmasını beklediğini belirtti.
Ülkenin sadece birkaç ay içinde "savaş ve kaos döneminden ortaklık ruhunu yansıtan bir seçim ortamına önemli bir geçiş sağladığına" vurgu yapan Şara, "Bu başarı, Suriyelilerin istikrar ve devlet kurumları inşa etme yolunda ilerleme konusundaki güçlü iradesinin kanıtıdır" dedi.
“Eksik ve dışlayıcı”
Kuzeydoğu Suriye Yönetimi ve siyasî yapılanması Suriye Demokratik Meclisi (SMD) yetkilileri, geçici hükûmetin düzenlediği “Halk Meclisi” seçimlerinin ülkenin gerçek temsiline hizmet etmediğini belirterek, süreci “eksik, dışlayıcı ve halktan kopuk” olarak nitelendirdi.
Kadın temsili yüzde 3'te kaldı
Yapılan seçimlerde kadınların temsil sayısının çok düşük kalması ise dikkat çekti.
Halk Meclisi Seçimleri Yüksek Komitesi Başkanı Muhammed Taha el-Ahmed, sayım sürecinin ardından kadın temsilinin yüzde 3'ü geçmediğini açıkladı.
Ahmed, Cumhurbaşkanı Şara'nın bu boşluğu doldurmak için çalışacağını kaydetti.
“BM gözetiminde yeni seçim yapılmalı”
Şam'ın geçiş yönetiminin seçim kararına karşı çıkan parti, hareket ve aktivistlerden oluşan koalisyonu içinde barındıran Suriye Ulusal Bloku, adayların belirlenmesinin ve seçimlerin yapılmasının özgür bir ortamda gerçekleşmediğini gerekçe göstererek seçimleri boykot etti.
Blok tarafından yapılan açıklamada, “Seçimlerin şeffaflık ve güvenilirlikten yoksun olduğu, ülke içinde ve dışında Suriyelilerin birleşik ulusal iradesini ifade etmediği ve Suriye vilayetlerini dışlayarak ülkenin bölünmesine zemin hazırladığı” ifade edildi. Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde kapsayıcı bir seçim yapılması gerektiğine dikkat çekilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Bugün yaşananlar Suriye halkının hukuk, adalet ve vatandaşlık devleti özlemlerini yansıtmadı. Aksine, ulusal güçleri dışladı. Kendi halkı ve dünya nezdinde ahlaki ve anayasal meşruiyetini yitirmiş bir siyasi sistemi yeniden üreten iktidarı tekelleştirme yaklaşımının bir devamı oldu. Suriye'nin öncülüğünde ve Birleşmiş Milletler tarafından kolaylaştırılan, belirli bir zaman dilimi içerisinde güvenilir, kapsayıcı, mezhepçi olmayan bir yönetimin kurulmalıdır. 18 ay içerisinde yapılacak seçimde Birleşmiş Milletler gözetiminde, yurtdışında ikamet edenler de dahil olmak üzere tüm Suriyelilerin katılımını sağlanmalıdır. Bu kapsamda, Cenevre Bildirisi (2012) ve ilgili Güvenlik Konseyi kararları, özellikle 2254 (2015) sayılı Karar ile uyumlu, en yüksek yönetim, şeffaflık ve hesap verebilirlik standartlarını karşılayacak özgür ve adil seçimlerin yapılması ve yeni bir anayasanın hazırlanmasını sağlayacak gerçek bir siyasi sürece olan bağlılık teyit edilmelidir. Suriye'deki geçiş sürecini düzenleyen bu karar eski rejimin devrilmesinden ve Heyet Tahrir eş-Şam'ın iktidara gelmesinden sonra göz ardı edildiğine dikkat çekmek gerekir.”
Anma töreni kaldırıldı; 21 Mart “Anneler Günü” ilan edildi
Ülkede gündemin seçime kilitlenirken Cumhurbaşkanı Şara, kararname yayınlayarak ülkenin resmi tatil takviminde değişikliğe gitti. Yeni listede Baas dönemine ait bazı tatiller kaldırılırken, her yılın 21 Mart’ında kutlanan Kürtlerin ulusal bayramı Newroz’a yer verilmedi.
Bu kapsamda ülkenin her yıl 6 Mayıs'ta Osmanlı valisi Cemal Paşa tarafından 1916'da Şam ve Beyrut'ta idam edilen milli şahsiyetleri anmak için kutladığı Şehitler Günü ile Suriye ve Mısır'ın İsrail'e karşı yürüttüğü ve Kuneytra'yı geri aldıkları savaşı anmak için 6 Ekim'de kutlanan Ekim Kurtuluş Savaşı Günü kaldırıldı.
Ayrıca Suriye okullarının her yıl mart ayında kutlanan "Öğretmenler Günü" kaldırılırken iki yeni ulusal bayram eklendi.18 Mart Suriye Devrimi Bayramı, eski Devlet Başkanı Beşar Esad'ın devrildiği gün olan 8 Aralık ise Kurtuluş Günü ilan edildi.
Yargıda Şeyhlik kriteri
Orta Doğu ve Avrupa Birliği merkezli insan hakları örgütü Suriyeliler Hakikat ve Adalet adlı kuruluş tarafından yayımlanan Suriye yargısına ilişkin raporda, Şam yönetimi, geniş yetkilere sahip olan ve herhangi bir yasal dayanak olmaksızın yargı sistemini kontrol eden "Baş Adalet Görevlisi" veya "Şeyh" adı altında yeni pozisyonlar oluşturdu.
Raporda, Adalet Bakanlığı tarafından Şubat 2025'te alınan kararla, Birinci Cumhuriyet Savcısı kadrosu kaldırıldı. Yapılan bu uygulamanın "yeni bir yargı yapısının yasadışı bir şekilde oluşturulması" anlamına geldiği savunuldu.
Raporda, "Baş Yargıçlık makamı için atama mekanizması, sadakat ve Heyet Tahrir el-Şam'a bağlılık kriterlerine dayanıyor. Baş Yargıçlar, hukuk diploması veya yargı deneyimi olmasa bile, Şeriat alimleri veya örgütle bağlantılı kişiler arasından seçiliyor" ifadesine yer verildi.





